Eğitim ve başarı
Bir zamanlar aileler öğrencilerini okula göndermemek için çeşitli bahaneler uyduruyordu. Bir çok kişinin ortak ifadesi,” ekerim 5 dönüm pancar, bir memurun yıllık gelirinden fazlasını kazanırım” diyordu. Fakat zamanla bu zihniyet değişti. Gerek ekonomik şartlar, gerek teknolojik şartlar, gerekse eğitimde ki değişiklikler durumu tersine çevirdi. Artık günümüzde aileler çocuklarını okutabilmek için varını yoğunu ortaya koyuyorlar. Bazı aileler çocuklarını dershaneler gönderirlerken, bazı ailelerde daha iyi eğitim göreceği düşüncesiyle çocuklarını farklı illere eğitime gönderiyorlar. Acaba ilçede kalan öğrencilerin durumları nasıl ?Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı'nın (YGS) açıklanmasının ardından, ilçemizde ki okullarda eğitim gören öğrencilerinde eğitim seviyesi ortaya çıktı. İlçemizde eğitim veren Eskil 75. Yıl Lisesi, Eskil İmam Hatip Lisesi ve Eşmekaya Lisesinden toplamda 109 öğrencinin girdiği YGS sınavından, 97 öğrenci 180 puan barajını aşmayı başardı. Eskil 75. Yıl Lisesinden sınava giren 50 öğrenciden 45'i 140 puan barajını aşarken, en yüksek puanı 330 puanla Keziban Uz, Eskil İmam Hatip Lisesinden sınava giren 13 öğrenciden 12si barajı aştı, en yüksek puanı 315 puanla Döndü Ermiş alırken, Eşmekaya lisesinden sınava giren 46 öğrenciden 40'ı barajı aştı ve en yüksek puanı 343 puanla Yeşim Kızıl. Başarı olarak 109 öğrenciden, 97 öğrencinin 180 barajını aşması liste olarak başarı olarak görünüyor. Fakat bu öğrencilerin içerisinde en yüksek puanın 343 olması bir anda düşüncelerimizin , Acaba! Şeklinde değişmesine neden oluyor. Çünkü bir öğrencinin ciddi manada başarılı sayılabilmesi için 400 puanı geçmesi gerekiyor. Peki öğrencilerimiz neden başarısız ? Bunda en büyük pay öğrencilerin. Son günlerde hızla büyüyen teknoloji, öğrencilerin kitap ve defterden uzaklaşarak, internete ve cep telefonuna bağımlı hale gelmesine neden oluyor. İnternet ve cep telefonuna bağımlılık beraberinde değişik olumsuz olayların çıkmasına neden oluyor. Peki aileler ne yamalı? Bir zamanlar aileler başarılı olan öğrencisine veya eğitim gören öğrencisine elbise veya bisiklet gibi hediyeler alarak, öğrencilerini o tür hediyelerle ödüllerip, öğrenciyi okumaya teşvik ediyordu. Fakat günümüzde aileler öğrencilerine cep telefonu veya bilgisayar gi,bi ödüller alarak eğitimden uzaklaşmalarına neden oluyorlar. Geçtiğimiz günlerde Türkiye birincisi öğrencilerden birisi evlerinde bozuk bir televizyon olduğunu, bilgisayar ve cep telefonu kullanmadığını ifade ediyordu. Muhakkak ki otoriter bir sistemle çalışmak başarıyı elde etmemize zemin hazırlayacaktır. İşte bu noktada ailelerin yanıldığı bir durum ortaya çıkıyor. Bir şirket yeni bir iş yapacağı zaman daha önceden işin fizibilitesini hazırlar. Şartları araştırır, müşteri potansiyelini iç hacmini vs. Peki aileler hiç öğrencisi eğitime başlamadan önce fizibilitesini yapıyor mu? Öğrencim hangi okula gitse başarılı olur, hangi sistemde eğitim görmeli vs. Ama şu anda eğitim gören öğrencilerin bir çoğunun ailesi, öğrencisinin okul ihtiyaçlarını alıyor, onun yanında öğrenciye birkaç zararlı hediyelerle eğitim yuvasına gönderiyor. Hiçbir aile okula varıp eğitmenlerle öğrencileri hakkında istişare yapmıyorlar. Eğitimde başarının temeli eğitim ve öğretimi görecek kişiden olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.