Sait Çamlıca

Sait Çamlıca

Emniyet Kemeri takmak sünnet midir?

Emniyet Kemeri takmak sünnet midir?

 Bir daha Peygamber gelmeyecek, bir daha vahiy inmeyecek. Dinimizin kitabını okurken, bu gerçekle okumak zorunda olduğumuz gibi, Peygamberimizi örnek almaya çalıştığımızda da, bu gerçeği aklımızdan çıkartamayız.

Yüzbinlerce, hatta milyonlarca yıl bile geçse, insanlığın ebedi saadeti için örnek alacağı insan değişmeyecek. Elimizde ki kitap nasıl son kitap ise, önümüzde örnek olan Muhammed Mustafa’da (as) son Peygamberdir.

Bu gerçekler, 1400 yıl önce çölde yaşayan bedevi Arap toplumu için ne kadar geçerli ise, 2000’li yılları yaşayan bizler için de en az o kadar geçerlidir. Köy hayatında yaşayan insanlar için örnek alınacak kişi ile metropol hayatında yaşayan insanlar için örnek alınacak kişi, aynı kişidir.

Ulaşımın, deve ve atlarla yapıldığı bir coğrafya ve zaman diliminde yaşayanlar için de, en büyük örnek peygamberimizdir. Ulaşımın arabalarla yapıldığı yer ve zaman diliminde yaşayanlar için de örneklik değişmeyecek. Belki yüz yıl sonra uçan arabalarla yolculuklar yapılmaya başlayacak. Kim bilir belki de, insanın ve eşyanın ışınlanarak başka yerlere gidebileceği zaman dilimini de görecek insanlık.

İnsanın kullandığı teknoloji değişince, bu teknoloji hayatımızın birçok alanını değiştiriyor. Deve yerine araba, çöl yerine asfaltlarda yolculuk yapıyoruz.

Zaman ve teknoloji ne kadar değişirse değişsin, Nebevi Sünneti doğru okuyanlar, Peygamberlerini yaşadıkları çağa taşıyabilir ve insanlığın yaralarını merhem üretebilirler.

Emniyet kemeri

Bir dost meclisinde, ‘Emniyet kemeri takmak sünnet midir?’ sorusunu sorduğumda, herkes yüzüme tuhaf tuhaf baktı. En klasik tepki, çok çabuk geldi. ‘Peygamberimiz zamanında araba yoktu ki, emniyet kemeri takmak sünnet olsun!’ Bir müddet yorum yapmayan başka bir arkadaşım, yapılan birçok yoruma kızdığı için, ‘Ne Sünneti be kardeşim, emniyet kemeri takmak, özellikle de uzun yolda hız yaparken, Sünnet-i Müekkede (kuvvetli sünnet) hükmündedir’ dedi.

Bende, o arkadaşımla aynı kanaatteyim. Emniyet kemeri takmakta sünnettir, kırmızı ışıkta durmakta. Aşırı hız yaparak, kendinin ve başka insanların hayatını tehlikeye atmak, caiz değildir.

Terör olaylarından daha çok, trafik kazalarında can ve mal kaybı yaşadığımız gerçeğini de göz önünde bulundurursak, bu bakış açısının ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlarız.

Peygamberimizi, 632 yılında Mescidi Nebevi’ye defnedip, peşinden sadece Salavat göndermeyi, O’nu örnek almak sanan kafa yapısından kurtulmak zorundayız.

‘Ben böyle bir fetvayı hiçbir mezhep imamının kitabında görmedim!’ diyenlere cevap veremeye bile tenezzül etmem.

Tedbir almak sünnettir

Birçok ölüm ve yaralanmanın, tedbirsizlikten kaynaklandığını hepimiz biliyoruz. Tedbir almadan ‘Beni Allah korur!’ demek, Müslüman’ca bir bakış açısı değildir. ‘Önce tedbir sonra tevekkül’ kuralı, Nebevi sünnettir. ‘Devenizi sağlam kazığa bağlayın. Sonra Allah’a tevekkül edin!’ diyen bir Peygamberin ümmetiyiz.

Yüzüklerin efendisi değil, insanlığın Efendisi!

Yaşadığı zamanı doğru okuyamayan insanlar, Hz. Peygamberi ve sünnetini hep aynı örneklerle anlatırlar. Hayatı boyunca hiç deve görmemiş, deve görme ihtimali de zayıf olan bir genç, Hz. Peygamberi hep ‘çöl iklimi’ örnekleriyle dinliyor. Çöl iklimi örneklerini dinleyip, şehir hayatında yaşayan bir genç, yaşadığı yerde Peygamberin sünnetini örnek almaya alışamıyor.

Peygamber Efendimizi anlatırken, yüzlerce yıl önce çadırlarda yaşayan, develerle yolculuk yapan, çöl yolculuğunda hem yürümeye hem de hayvan saldırılarına tedbir için elinde asa ile gezen, olağanüstü güçleri olan, mübarek yaşlı bir zat gibi anlatmaktan vazgeçmek zorundayız. Yüzüklerin Efendisi gibi filmlerde, ‘her şeyi bilen, olağanüstü güçleri olan yaşlı adamlar’ gibi bir Peygamber tasavvuru oluşuyor, gençlerin zihninde.

Deve gibi bir yol aracını, sağlam bir kazığa bağlamayı tavsiye eden Hz. Peygamber, ‘Eşrefi Mahlukat’ olan insan canı için, sağlam tedbir almayı tavsiye etmez mi?

Emniyet kemeri takmakta sünnettir, kırmızı ışıkta durmakta.

Bu gerçeği anlamayanlar, Nebevi Sünneti yaşadıkları çağa taşıyamazlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sait Çamlıca Arşivi