SENSİZ KALINCA!
Gönül ölü, başı neylesin,
Beden ölü, aşı neylesin,
Yıkık türbe, taşı neylesin,
Viranedir, sensiz kalınca!
Gül, bahar, güneşi istemez
Can dostu, kardeşi istemez
Meczubu, ermişi istemez
Gam hanedir, sensiz kalınca!
Sıla bilmez, gurbeti bilmez
İddet bilmez, mühleti bilmez
Ferman bilmez, devleti bilmez
Harabedir, sensiz kalınca!
Demdir geçer, sızı bende dâr,
Lahza ateş, közü bende har,
Kör baht, kara yazı bende var,
Bela nedir, sensiz kalınca!
Adın anar, ötesi yoktur,
Gönül yanar, matemi çoktur
Döşü kan, ne merhem ne doktor…
Divanedir, sensiz kalınca!
Düştü benlik, kaldı heyhatlar
Gönül ahlar, vahlar, feryatlar…
Mest olup, dert ile rahatlar
Meyhanedir, sensiz kalınca!
Yelden yele, kokunu duyar
Seni düşler de karnı doyar
Ben unutsam, putunu koyar
Aşk hanedir, sensiz kalınca!
Kaf dağından düşmüş kuş gibi
Arzı gezer, Mecnun’muş gibi
Gözyaşından sarhoşmuş gibi
Mestanedir, sensiz kalınca!
Bulut idi, yağdı kar oldu,
Eridi, toprakla karıldı
Nâr-ı Beyza yaktı, kor oldu
Tennuredir, sensiz kalınca!
Aştım sanır, boşa dolanır
Menzil vuslat, aşka ulanır,
Kaçtım sanır, derde bulanır
Pervanedir, sensiz kalınca!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.