Gerçek anlamda adalet
Artık çoğu insan bu yaşananların asıl sebebinin materyalist felsefenin ürünleri olan Komünizm ve Faşizm olduğunun farkında. Komünizm ve Faşizmin temelinde ise insanları bir hayvan topluluğu olarak gören ve katledilmesi durumunda evrimini tamamlayacak gözüyle bakılan Sosyal Darwinizm vardır.
İnsanlar bu ideolojilerle öyle büyülenmişlerdir ki, farkında olmadan çoğu insan bu felsefelere destek olmaktadır. Çünkü insanlara sözde bilimsel delillerle yaratılışın haşa geçersiz olduğu empoze edilir. Evrim ise hayatın tek gerçeği gibi gösterilir. İnsanların geneli de, bu sözde bilim adamlarının sözde bilimsel kanıtlarını araştırma gereği duymadan inanır, bir gerçek gibi savunuculuğunu yapmaya başlar.
Evrim teorisi bu ideolojilerin bilimsel temelini oluşturmaktadır. Medya ve basın yoluyla insanlara doğru gibi gösterilmektedir. Ateizmi savunan bir çok materyalist görüşe sahip liderler ise bu yalanı sosyal hayata uygulamakta ve birçok insana zulmetmektedirler. Her şeyin kör tesadüfler sonucu olduğuna inanan, haşa bir yaratıcının ve hesap gününün olmadığını savunan bu insanlar, pervasızca insanlara işkence etmektedirler. Ve bu felsefe insanlara hayatın bir savaş ortamı olduğunu, güçlünün ayakta kalacağını, bu yüzden büyük balığın küçük balığı yutması gerektiğini öğretir. Etrafımıza baktığımızda çoğu insanın bu felsefeyi rehber edindiğini görürüz. İnsanlar farkında dahi olmadan bu ideolojinin askeri olmuştur.
Bu yüzden bu ideolojiler fikri anlamda yok edilmediği sürece, bu hayat felsefesi insanlar arasında süre gidecektir. Bu ideolojiler insanlara fikri anlamda kabul ettirilmeye çalışılmıştır, bu yüzden yine aynı silahla, fikri anlamda çökertilmelidir. Yani bu felsefelerin merkezine hareketle bir mücadele yapılmalıdır.
“Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı)
Nitelendire geldiklerinizden dolayı eyvahlar size.’’ (Enbiya Suresi, 18)
Allah ayette hak olanın yani, İslam ahlakının anlatılmasıyla, bu felsefelerin beyninin çökertileceğini haber vermiş, yalan yere, hiçbir bilgiye dayanmadan yürütülen batıl ideolojilerin yok olmaya mahkum olduğunu bildirmiştir.
PKK terör örgütü de bu felsefeyle beslenmektedir. Dağa çıkan insanlar ekmek, aş derdinde değil, kendilerine empoze edilen fikirlerin peşinden gitmişlerdir. Teröristler Allah’tan, maneviyattan uzak eğitim almış, öldürmeye programlı birer robot gibi yetiştirilmişlerdir. Bu insanların kafasındaki fikirlerin kökten değişmesi için fikri anlamda bu ideolojilerin yanlışlığı anlatılmalı, bunun yerine din ahlakının, Allah korkusunun kurtuluşa kavuşturacağı benimsetilmelidir.
Bu konuda Müslümanların üzerine büyük sorumluluklar düşmektedir. Allah’ı çokça seven, azabından korkan inananlar son derece titiz bir çabayla hak olanı anlatmaya gayret göstermelidirler. İnsanların Allah’a inkarına vesile olan bu batıl dine karşı verilecek olan mücadele Allah katında çok değerlidir. Her dönem inkarcı felsefelere karşı bir mücadele gerçekleşmiştir. Dönemimizin inkarcı felsefesi ise deccali sistem olan materyalist, komünist, faşist, darwinist felsefelerdir.
Bu inançsız felsefeler yeryüzünden tamamen silindiğinde, İslam ahlakı hakim olduğunda gerçek anlamda sevgi, adalet, barış, hoşgörü ortamı oluşacaktır. Bu felsefelerin çökertilmesi bir tek Müslümanların değil, tüm dinden, dilden, ırktan insanların kurtuluşuna vesile olacaktır.
Batılın öncüleri haşa İslam’ın nurunu söndürmek için bir mücadeleye girmişleridir. Müslümanların ise karşı mücadelede daha kararlı ve güçlü olmaları gerekmektedir. Çünkü inanan insanların arkasında Yüce Allah vardır.
“Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, Kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.’’ (Tevbe Suresi, 32)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.