Konu hakkında kısa bir detayın altını çizeceğim.

Söz konusu mevzu hala kapalı bir kutu gibi kaldı. Artık kim ne düşünürse düşünsün. Her hangi bir açıklama yapacak kurum yada din adamı çıkmadı. Yalnız sağolsun bazı arkadaşlar değişik ortamlarda, benim dini konularda daha hassas olmamı söylemiş, kimileri “ilkokul mezunu adam köşe yazarı olsa bu kadar yazar” gibisinden sözler söylemişler. Doğru herkesin bir görüş açısı var.

Merak edenler için eğitim durumum kısaca açıklayım. İmam Hatip Lisesi değil normal lise mezunuyum. Eskil Çok Proğramlı Lisesi mezunuyum. Niğde üniversitesi İnşaat teknikerliğinde okurken ikinci sınıfında İngiltere'ye gittim. İngiltere'de bir süre Londra Lewisham kolejinde ingilizce eğitimi gördüm. Şu anda halen Anadolu üniversitesi Medya ve İletişim bölümünde eğitim görmekteyim.

Burada mevzuyu eğitime bağlamak ne kadar doğru? O ayrı bir soru işareti!

Netice olarak ben yanlış bir durum ifade ettiysem buyrun köşemiz açık. cevaplayın.

Neyse konuyu kapatalım, yarım hocalık yapıp kimseyi dinden etmeyelim!

Mercedesli koşu

Geztiğimiz hafta Eskil'de cumhuriyet koşusu gerçekleştiriliyordu.

Köşe yazarı arkadaşımız Mevlüt Keskin'le elimize kamerayı aldık çıktık haber yapmak için.

Epey süre  medyada çalışmış aynı zamanda gazetecilik lisans ve yüksek lisans eğitimini almış kişi olduğu için, birlikte  fotoğraf çekip detay tartışması yapacaktık ki!

Soluk soluğa koşan ilköğretim okulu öğrencileri ve onlara refakat eden münibüs, otobüs, taksi vs...

Yani çocuklar koşuyor ama yol trafiğe kapanmamış.

Tam denklanşöre bastık ki Ara yoldan koşu yoluna çıkan bir mercedes kamyon.

Düşüne biliyor musunuz sayın seyirciler ana yola çıkan 25 tonluk bir mercedes kamyon ve o güzergahta koşan çocuklar. 

Haberin konusu 29 Ekim Cumhuriyet koşusu. Aslında haberin konusu bu şekilde  olması gerekirken bir anda “Mercedesli koşu” olarak değişmek zorunda kaldı.

Evet öyle enterasan bir kare yakalandı ki!

Koşuyu tertipliyen komite, anons sistemini kurmuş, finiş şeridini takmış, ambulansı hazır hale getirmiş, ama aynı şeritte çocuklarla beraber ilerleyen otomobillerin, kamyonetlerin söz konusu alanda trafiğe çıkmaması için yani yolu kapatmamak için hiç bir tedbir almamış.

Bir anda aaa demeye kalmadı...

Doktora yapmak üzere olan ve iki üniversite mezunu Mevlüt kardeşimde aynı konuda buluşunca bir anda kendi kendime sevindim. Demek ki  ortada bir yanlışlık vardı, bunu sadece ben değil herkes görüyordu. Buda yanlışın kesin ve net olduğunu ortaya koyuyordu.

Biliyorum yine günah keçisi ben olacağım. Belki bir çoğu diyecek prosüdürü bilmiyor yada buna benzer sözler.

Peki ben haksızmıyım?

Uzun mesafeli koşuyu yapan bir yarışmacı bitiş çizgisine yaklaştığı sırada adeta kendinden geçiyor. Ya çocuğumuzun birisi yolda koşarken yolun artasına yığılıp kalsa, aynı yolda trafikte işliyor peki o zaman üzücü bir sonuç ortaya çıkmaz mı? Benim amacım burda kimsenin açığını aramak değil.

Gerçekten ciddi ve hassas bir konu. Hatalı bile olsa içinizde diyenler olacaktır, “ Çok şükür bir şey olmadı” diye. Bende diyorum “ Ya bir şey olsaydı?”.

O zamanda sorumlumu arayacaktık?