
HSYK KRİZİ
HSYK’nın aldığı kararın haklı tarafı var mı? Ya da savcıların yetkisini almaya neden olan ve Erzincan Başsavcısı’nın tutuklanması sonucunu doğuran soruşturma usule uygun mu? Bu haftaki yazımızda bu konuyu ele almak istiyorum.Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 250. maddesi ve devamı maddesi örgütlü suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturma usullerini düzenlemiştir. Bu maddede sayılan suçların işleyenlerin sıfat ve memuriyetleri ne olursa olsun bu konuda görevlendirilmiş Ağır Ceza Mahkemelerinde görüleceği belirtilmiş ancak Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler saklı tutulmuştur.Yine CMK’nın 251/2 maddesi 250. madde kapsamındaki suçların soruşturmasının, görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile, özel yetkili Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılacağını düzenlemiştir.Bu iki madde incelendiğinde 250. maddede yargılamanın yapılacağı özel mahkemeler belirtilmiş, ancak Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’da yargılanması gereken kişiler ayrı tutulmuştur.Halbuki bu istisna edilen kısım soruşturma hususunun düzenlendiği 251. maddeye alınmayarak, Yargıtay gibi üst mahkemelerde yargılanacak kişilerin dahi sorgulanması, soruşturulmasının yine özel yetkili savcılara ait olacağı düzenlenmiştir. Kanun koyucu mahkeme aşamasında yargılanacak mahkemeleri açıkça belirtmiş ancak soruşturma aşamasında herhangi bir istisna getirmeyerek doğrudan özel yetkili savcıların soruşturma yapacağını öngörmüştür.1.Sınıf olan ve Yargıtay’da yargılanması gereken Erzincan Başsavcısı hakkında da CMK 251. maddesine göre Erzurum Özel Yetkili Savcıları’nın soruşturma yapılması hukuki bir zorunluluktur.Yine bir kısım kişiler tarafından başsavcının görevinden kaynaklanan suçların soruşturmasının dahi Yargıtay tarafından yapılması gerektiği iddia edilse de bu iddianın temeli yoktur. Şöyle ki;1-İsnad edilen tehdit, evrakta sahtekarlık gibi suçlar görevle ilgili olmayıp kişisel suç kapsamındadır. 2-Görevden kaynaklanan suç olsa bile 1980’li yıllarda çıkmış Hakimler ve Savcılar Kanunu yerine 2005 yılında çıkan ve görev suçlarını dahi özel yetkili savcılara veren CMK’nın uygulanacağı tartışmasızdır.Tüm bu veriler ışığında Erzurum özel yetkili savcılarınca yapılan soruşturmanın tamamen hukuki olduğu açıktır.Yine yeri gelmişken geçen yıl CMK 250. madde kapsamında tutuklanan İzmir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’nı da 1.sınıf hakim olmasına ve aylarca tutuklu kalmasına rağmen bu konuda herhangi bir işlem yapmayan HSYK’nın kararının çelişkili olduğu çok açıktır.HSYK tarafından soruşturma olmadan, savunma alınmadan ve soruşturmanın içeriği bilinmeden alınan ve hukuki denetime açık olmayan kararının bu açıdan değerlendirilmesi ayrı bir tartışma konusunu oluşturmaktadır.