İftardan sonra yürüyüş

Yemeğe zannedersem bir 500 kişi falan katıldı. Yemeğe bürokrasinin dışında Üniversitenin personel ve yakınları da davet edilmişti. Bu kadar kalabalık olmasına rağmen organizeyi beğendiğimi söyleyebilirim. Cami açılışındaki organizeyi eleştirimde haklı olduğum ortaya çıktı. Bugün her şey mükemmeldi organizede iyi idi. Organizeyi yapanlar her şeye dikkat etmeye çalıştılar, bu kadar insana aynı anda hizmet güzeldi.
Yemeğe Aksaray Valisi Sayın Selami Altınok, Milletvekili Ali Rıza Alaboyun, Ruhi Açıkgöz, Belediye Başkanı Nevzat Palta, Adli yetkililer ve diğer protokol yemeğe iştirak ettiler. Tabi bir yemekle işi bitirmek isteyen Rektör Acar iyi bir fikir düşünmüş.
Yemekten sonra bir konuşma yapan Rektör Sayın Mustafa Acar Üniversite ile ilgili bilgiler verdiler. Bu sene yeni açılacak bölümlere alacakları öğrencilerden bahsederken, yeni açılacak bölümlerinde inşaatından bilgiler verdi.
Ben yemek de Aksaray’ın medarı iftiharı Sayın Orhan Ağaçlı ile yan yana oturdum. Allah kendisine uzun ömürler versin, kendisi ile ezan öncesi sohbet etme imkânı buldum. Bana iltifat edip; “ hiç yaşlanmıyorsun maşallah Kaya” diye takıldı. Bende kendisini örnek aldığımı söyleyerek henüz çok gencim diye cevap verdim. 
Zaman zaman Orhan amcaya maşallah çok sağlıklı ve iyisin dediğimde bize her zaman; “ henüz 25 yaşındayım diyerek” cevap veriri. Zaten kendinizi genç hissetmeniz bir moral motivasyonudur.
Kendisinin Aksaray için bir tanıtım müzesi olduğunu bilmeyen yok. Bu efsaneyi ömrü ahirlerinde belgesel olarak hiçbir beklenti olmadan yaşatmayı uzun zamandır düşünüyordum. Yemek de kendilerine bir teklif de bulundum. Hayatını Televizyon için belgeselleştirmek istediğimi söyledim, oda buna olumlu cevap verdi. Umarım bayram sonu kendisini hayatını çekip sizlerle paylaşırım. Tabi Allah herhangi bir sağlık ve sıhhat bozukluğu vermezse.
Yemek den sonra Üniversite camiinde akşam namazını kılmak için yemekten kalktık. Yemeği hazmedelim diye salonla cami arası bir hayli mesafeli. Buraya yaya olarak yürüdük, Milletvekilimiz Sayın Ali Rıza Alaboyun, Ruhi Açıkgöz, Vali Selami Altımok ve ben dörtlü beraber camiye yaya yürüdük. Ama ne yürüyüştü, görmek lazımdı, yolda dökülüp arabayla gelmek zorunda olanlar oldu.
Cami girişine vardığımızda o rüzgârlı havada iyi bir ter attığımızı söyleyebilirim. 15 dakikaya varan yürüyüş de camiye girince ter bastı. Namaz sonrası iki milletvekili Vali Bey ve Nevzat Başkan tekrar yola yaya yürüdüler. Niye yalan söyleyim dönüş de kaytardım ve bir araçla yemek yediğimiz salona gelip çayımızı içtik. 
Burada Ramazan günü caminin cumadan cumaya açık olması hakikaten beni üzdü. Bu güzelim camiye rektörün imamı özel çağırdık demesi de pek hoşuma gitmedi, imam zaten burasını görevlisi. Kim olursa olsun okul tatillerinde haydi öğrenci yok, akşamları kapalı olsun ama gündüzleri mutlaka açık olmalı. Bu millet o zaman bu camide namaz kılınmayacak da niçin para verip yaptırdı? Süs olsun diye cami yapılmaz, hiç değilse orada ezan okunmalı ve cami açık olmalı. 
Akşam buradan ayrılıp Zinciriye medresesindeki namaza katıldık. Namazdan sonra çay sohbeti çok mükemmel oldu ve geç vakte kadar sohbet edildi. Medresenin şanına yakışır bir şekilde Ramazan dışında da bu sohbetler devam etmeli.
Bugün ben aslında son dönemlerdeki çalışmam nedeni ile gezi notlarımı yazacaktım. Ama bazı konular sıcağı sıcağına yazılması nedeni ile bu yazımı yarına erteledim. Sizlere gezilerimde vatandaşlarla yaptığım renkli sohbet ve şehir dışında neler oluyor onları paylaşacağım.
İnsanlar şehir hayatının dışında yazıda yabanda neler yapıyor. Bizim gibi gölgede oruç yiyip sokak da sigara mı tüttürüyor yoksa bunca sıkıntıya rağmen hem işini görüp hem de orucunu mu tutuyor bunlara göz attım. Yarın ki yazımda sizlere bunları aktaracağım.

Bu yazı toplam 1816 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.