Erdoğan Kaya
Dürüstlük: Hayatımızı Yalanın Zincirinden Kurtarmak
Dinî metinler ve fıkıh literatürü, yalanın hangi koşullarda caiz olduğunu açıkça belirtmiş olsa da, bireylerin işlerini ve ilişkilerini yalan üzerine inşa etmesi, güvenin zedelenmesine yol açar. İnsanlar arasında dedikodu yoluyla yalan söylemek, toplumsal yapıda fitnecilik olarak tanımlanabilecek olumsuz bir etkiye sahiptir.
Yalancı çobanın hikâyesi, dürüstlüğün toplumsal işlevini gözler önüne seren klasik bir örnektir. Hikâyede çobanın koyunlarının kurt tarafından alındığını yalan söylemesi, ilk etapta etkili olsa da, daha sonra kimseye inandırıcı gelmemesi nedeniyle koyunların kaybolmasına neden olmuştur. Bu durum, yalanın hem söyleyeni hem de toplum üzerindeki etkilerini açıkça ortaya koymaktadır.
Dürüstlük, bireyler arası ilişkilerde temel bir güven unsuru olarak öne çıkmaktadır. Sosyal psikoloji literatüründe, güvenin sürdürülebilir ilişkilerin temel şartı olduğu belirtilmektedir (Rotter, 1967). Bireyler, ailelerinde, arkadaş çevrelerinde ve evlilik ilişkilerinde aldatılmaktan kaçınmak isterler; bu nedenle dürüstlük, bireysel ve toplumsal düzeyde öncelikli bir değer olarak kabul edilir. Yalan söyleyen birey, çoğunlukla kendi davranışlarını meşrulaştırmak için “zararsız” olduğu yanılgısına düşer; oysa bu, bireyin kendisine olan saygısını zedeleyen ve sosyal güveni sarsan bir durumdur.
Yalan söyleme davranışı sıklıkla bireyin cesaret eksikliğinden ve sorumluluk almak istememesinden kaynaklanır. Örneğin bir öğrencinin sınav sonucunu ailesinden saklamak amacıyla yalan söylemesi, bireyin sorumluluklarından kaçması anlamına gelir ve bir dizi yeni yalanın doğmasına yol açar. Küçük bir yalan, uzun vadede zincirleme etkiler doğurur ve bireyin sosyal ilişkilerinde güven kaybına neden olur.
Toplumsal açıdan, dürüstlük bireylerin sosyal itibarını ve güvenilirliğini güçlendirir. İnsanlar, güvenmediği bireylerle ilişkilerini sınırlama eğilimindedir. Dolayısıyla, dürüst ve güvenilir bireyler, hem toplum içinde saygı görür hem de daha sağlıklı sosyal ilişkiler kurabilir. Dürüstlük, yalnızca etik bir erdem değil, aynı zamanda toplumsal işlevselliği destekleyen bir değer olarak da değerlendirilebilir.
Sonuç olarak, dürüstlük bireylerin kendilerine ve topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlar. Yalan söylemenin kısa vadede sağladığı rahatlık, uzun vadede bireyin sosyal güvenini ve itibarını olumsuz etkiler. Bu nedenle, bireylerin yaşamlarını dürüstlük temeli üzerine kurmaları, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sürdürülebilir ve sağlıklı ilişkiler için elzemdir.
Sosyal Medya Bataklığı: Ahlaki Çöküntünün Görünmeyen Yüzü
30 Ekim 2025 Perşembe 09:29Gerçek Dostluk Nedir?
07 Nisan 2025 Pazartesi 08:05Zulme Uğrayanın Sabrı ve Allah’ın Adaleti
28 Mart 2025 Cuma 08:46Nerede Eski Bayramlar?
28 Mart 2025 Cuma 08:25İnsanlara Elde Ettiğiniz Güçle Bakmayın!
12 Mart 2025 Çarşamba 08:52Vicdanla Vicdansızlığın Muhasebesi
06 Mart 2025 Perşembe 16:17Komşuluk ve Dostluklar Bitti mi?
05 Mart 2025 Çarşamba 16:16Bir bayan yazarın sitemi
18 Şubat 2025 Salı 15:19"Allah Bize Yeter"
07 Şubat 2025 Cuma 15:09Kazandıklarımız Gerçekten Bizim mi?
28 Ocak 2025 Salı 07:49
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.