İlk milli sarayımız Kubad Abad 2
Röleve, restorasyon, restitüsyon, korservasyon projeleri için çalışmalar var. Gelecek yıldan itibaren bu çalışmaların ışığında, bütünlenebilir, yenilenebilir yapılanma çalışmaları ve akabinde koruma alanları oluşturmak suretiyle bir turizm cazibe merkezi haline getirmek, kültürünü tanıtmak istiyoruz Ama sadece bununla kalmamalı. Beyşehir'de Kubadabad'ı ihya etmek yetmez, Beyşehir çevresini, daha doğrusu Gölyakayı'da ele almamız lazım. Temiz bir turizm anlayışı ile. Bir köy ve doğa turizmi olmak üzere her şey var burada. Beyşehir'in elinde öyle bir hazine var ki, işte burada Kubadabad, göl, Eşrefoğlu Cami, Eflatunpınar ve diğerleri. Son derece zengin bir bölge. Konya'da Beyşehir bu zenginlikleriyle sayılı yerler haline gelebilir. Ama bugün için dediğim gibi; sukutü hayale uğranan bir yer Kubadabad. İnşallah gençlerimiz devam ettirecek. Ama gözüm arkada kalarak gitmek istemiyorum. Ne olur kimse, Beyşehir, Konya ve Türkiye Kubadabad'ı unutmasın”
Hocamız sempozyumda çok güzel değerlendirmelerde bulundu. Konuyu toparlarsak, Kubad Abad Sarayı basit bir saray olmaktan çok sürekli ikamet için yapılmış Selçuklu saray külliyesidir. Kubad Abad'daki Büyük ve Küçük Saray kompleksindeki yapıların planları, Orta Asya ve İran kökenli eyvan ve orta avlu çekirdeği etrafına yerleştirilen mekânlarla biçimlenmiştir.
Sarayın iç mekan duvarlarında kullanılan çini dekorasyon, saray hayatının toplumun gelişmişlik seviyesini göstermektedir. Geometrik, bitkisel ve figürlü bu çiniler Selçuklu resim sanatının ne kadar ileri olduğunu göstermektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.