
Ali Genç
Kurtuluş Savaşının İmanın Gücünden Başka Açıklaması Yok!
Bu gün ise aynı elle tutulur gözle görülür bilgilerle 30 Ağustos Zafer ininde imanla kazanılıp, kazanılmadığını gelin birlikte somut delillerin ışığında mantığımızla karar verelim;
Hristiyanlarla Yahudilerin yanı sıra Budizm ve Hundu izimle Şinto izimde dahil diğer tüm dinlerin değerlerine ağızlarından salyaları akarcasına hayran,hayran bakan,onların dini günlerini kutlamayı ilericilik sayan,fakat bizim dinimiz ve dinimizin değerlerini ise kırmızı görmüş İspanyol boğası gibi saldıran kesimle,medeni dünyanın ateistlerinin aksine hem inanmayan,hemde inanların değerlerine saldıranlara somut bilgilerle meydan okuyorum.!!!
URFA, ANTEP, MARAŞ VE ADANA’YI FRANSIZ VE ERMENİLERDEN
SİLAHLA DEĞİL İMANIMIZLA KURTARDIK!
Kurtuluş savaşını silahla ve diğer askeri imkanların verdiği destekle değil imanımızla kazanmamızın ilk somut sonuçları açık ve gizli nice,nice kahramanlık destanlarının yazıldığı Şanlı Urfa,Gazi Antep,,Kahraman Maraş ve Adana’nın çağın modern ordularına sahip iki devletinden biri olan Fransızlar ve onların yerli işbirlikçisi Ermeni Palikaryalarından kurtarmamızdır.!!!
Birinci ve İkinci Balkan ile Seferberlikte(1. Dünya Savaşı/Harbi Umumi) her evde sayısız yiğidin cephelere gidip orada şehit olmaları.
Hava değişikliğine(tebdili hava) gelirken yolda veya memleketlerinde Hakka yürümeleri, sakat kalanlarının üretimden çekilmesiyle tarlaların ekilememesi, meyvelerin bakılmaması, atölyelerin çalıştırılmaması nedeniyle ekonomimize de büyük darbe vurulmuş, üretim tüketimi karşılayamaz hale gelmişti.
Yani hem maddi, hem manevi yönden tükenmişlik içindeyken o zaman’ın İngiltere’den sonraki düveli muazzamaların ikincisi olan Fransa’nın her türlü eğitiminin yanında akla gelebilecek en modern silah ve teçhizatıyla diğer lojistik desteğine sahip ordusu.
Bu orduya destek olan onların saffında olan yerli bulunan mahalli çok iyi bilen Ermeni Palikaryalarına karşı milli ordudan ciddi bir silah ve askeri destek alınmadan bu illerimizin kurtarılması imandan başka neyle izah edilebilir?
30 AĞUSTAS ZAFERİDE SİLAHLA VE ASKERİN GÜCÜYLE DEĞİL
URFA, ANTEP, MARAŞ VE ADANA’NIN İMANININ AYNISI OLAN İSLAM İMANIYLA KAZANILDI!
Atatürk’ün” Ordular Hedefiniz Akdenizdir ileri “ komutuyla başlayan ve 30 Ağustos’ta Zafer’le sonuçlanıp 9 Eylül’de Yunanlıların İzmir’de denize dökülmeside tıpkı Bedir, Malazgirt, Birinci ve İkinci Kosova Zaferleriyle Çanakkale Zaferi ve Urfa. Maraş, Antep ve Adana’nın kurtarılmasındaki manevi gücün desteğiyle olduğu gibi aynı gücün desteğiyle kazanılmasından başka somut bir delili yok.
EMPERYALİST ÜLKELERİN EN MODERN SİLAHLARIYLA DESTEKLEDİĞİ YUNANLILARI DERME ÇATMA ATÖLYELERDE ÜRETİLEN SİLAHLARLA İANE OLARAK VERİLEN SİLAHLARLAMI YENDİK?
Avrupalıların beşikten neredeyse mezara kadar etkisinde kaldıkları Grek Romen kültürünün çıkış yeri olan Yunanistan Birinci Dünya Savaşı sonunda Avrupa tarafından kelimenin tam anlamıyla şımartılmış bir çocuktu.
Başta o zamanın üstünde güneş batmayan Emperyalist İmparatorluğu olan Büyük Britanya Krallığı ve emperyalizm yönüyle bu ülkeden sonra gelen en büyük devlet olan Fransa olmak üzere tüm Avrupa’nın hem dini inançları hemde etkisinde kaldıkları kültürlerinin timsali olan Yunanlıların Anadolu’yu bizden alabilmesi için var güçleriyle desteklediler.
Akla gelebilecek tüm Top, Tank, Uçak, Deniz ve Kara vasıtasıyla birlikte askerin giyiminden kuşamına, her tülü modern ağır ve hafif silah ile cephane ve diğer levazımatı ihtiyacının misli misline karşıladılar.
Onların bu imkânlarla destekleyip ayrıca da her türlü motivasyonu verdikleri Yunanlıları Anadolu’dan atmak için kurulan milli ordumuzun savaşması için ise Doğu Cephesi’ndeki birliklerdeki sanatkâr askerlerin çalıştırıldığı silah onarımı yapılan bir atölye.
İşgal altındaki İstanbul Tophane Fabrikasından gizlice kaçılarak getirilen Toplar, yine bunları kaçıranlar tarafından Eskişehir Tren istasyonunda bir yıl süren çalışmada yeniden yapılan çeşitli çaptaki topların kama ve nişangâhları.
Ayrıca onarılıp, değiştirilerek cepheye gönderilen toplar, yine bu atölyelerde bin bir maddi ve manevi fedakârlıkla birlikte maharetle yapılan Tüfeklerin tadilatı, makineli tüfek onarımı ve kasatura yapılması çalışmaları.
Sakarya Savaşı sırasındaki ihtiyaçların karşılanması için Keskinde kurulan yapımevinde geceli gündüzlü çalışarak günlük olarak üretilen elli bin piyade tüfeği onarım ve dönüşümünün yapılması.
Ankara’da İstasyon civarında bulunan onarım evinin tüfek onarımı yapılacak şekle getirilmesiyle burada yapılan üretimle elde edilen silahlar.
Eskişehir’deki top onarım çalışmasının bitirilmesinden sonra burasının Ankara’da top ve tüfek bölümlerini içeren silâh tamirhanesi ve bir topçu mühimmat bölümü ile marangozhaneden oluşan askerî fabrika.
Bu atölye ve bakım ile imalatların dışında Konya Aslanlı kışlada kılıç, kama, süngü, bıçak, kesici âletler ve silâhların yapıldığı atölye ile Kayseri’de kurulan buna benzer atölyede üretilen veya onarımı yapılanlarla, tadilatı yapılan silahlar.
Bu gün önce o zamanki maddi ve manevi imkanlarıyla üstünde güneşin batmadığı imparatorluğu olan Büyük Britanya Birleşik Krallığından(İngiltere Krallığı) sonraki Dünyanın ikinci muazzam devleti olan Fransa’nın tüm maddi ve manevi imkanlarıyla onlara yardım eden iş birlikçi yerli Ermeni Palikaryalarına karşı 1. Balkan savaşından itibaren elindeki avucundaki tüm maddi imkanlarının yanında evlatlarını da verdiğinden tükenmiş olan ülkemizin aynı şekilde tükenmiş illeri olan Antep, Urfa, Maraş ve Adana’nın yeni kurulmakta olan milli ordunun ciddi desteğini almadan vatanımızdan çıkartmalarını.
Ardından ise İngiltere ve Fransa başta olmak üzere tüm Avrupanın her türlü imkânla desteklediği Yunanlıları.
Avrupa’nın neredeyse tamamının her türlü imkânla desteklediği Yunanın bu imkânlarına rağmen onları Anadolu’dan çıkartıp İzmir’de denize döküşümüzü sağlayan dökme değirmenle su taşımamızı.
Bu dökme suyla değirmen çevirircesine küçük atölyelerde yapılan veya tamir edilen silahlarla çağın en modern silah ve teçhizatıyla diğer lojistik imkânları ve sayısal olar akta bizden çok olan muazzam bir orduya karşı bu zaferin kazanılmasının akılla izahının mümkün olmadığını ortay koydum.
Fakat yazımız yinede tamamlanamadı.
Mevla’mızın izni keremiyle sizlerinde sabrıyla nasip olursa 7 Eylül Cuma günüde dünyaya şan veren imanımızla kazandığımız 30 Ağustos Zaferimizin nasıl imanla kazanıldığını yine aynı şekilde son bölümünü yayınlayacağım.
Takibiyle gerekenin yapılması dileğiyle.
Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.
Devamı 7 Eylül Cuma’ya.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.