Bu zamana kadar Eskil siyasetinin son 30 yılına iki isim damgasını vurmuş. Şerafettin Meral, Necati Belgemen. Bunlara ek olarak Salih Sağlam ve Niyazi Alçay. Hepsinden de Allah razı olsun. Hepsi az yada çok Eskil'e hizmet gelmesi yolunda ciddi çabalar sarfettiler. Kimin ne hatası olduysa seçmenler çok iyi biliyor. Kimin ne gibi hizmeti olduysa onuda seçmenler çok iyi biliyor.

 * * * * * * *

Bazı firmalar ara sıra işyerlerine çeşitli dizaynlar verirler. Bazende logolarında ufak tefek değişiklikler yaparlar. Kimi televizyon kanalları, yada gazeteler içeriklerinde değişiklikler yaparlar. Nedeni ise. İnsanlar en ufacık değişiklikte farklı bir şey olacağı düşüncesine kapıldıkları için. Bazı büyük şehirlerin gelişmesinde ve çok büyük hizmetler yapmasında ki önemli nokta, her dönem farklı kişilerin ilde belediye başkanlığı yapması. İlçemiz Eskil gerçekten hizmetlere ihtiyacı olan bir yer. Eskilde artık belediye başkanlığına çıkacak adaylar, geçmişe sünger çekmeleri lazım. Eskil'in birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır.

Yıl 2012… Artık adayların karakterlerinin değil, birbirlerini karalamalarının değil, projelerinin yarıştığı bir çağdayız. Bu çağda birbirimizi karalamak yerine ilçenin menfaatine ön plana çıkaracak projeler üretmeliyiz. Özellikle ilçemizin genç nüfusu artık senin adamın benim adamın düşüncesinden sıkılmış. Siyasetin, siyasilerin birbirlerini karalamak yerine, projeler üretmek olduğunu beyinlerine yerleştirmişler ve her defasında; “ Adaysanız bize projeniz önemli” Sözünü söylüyorlar.

Eskilde hiç kimse “ A isimli şahısı belediyeden çıkartıp, yerine benim oğlumu alın.” Demiyor. “Biz yokken ötekiler bunları yaptı, Biz gelelim bunlara hesabını soralım” demiyor. İlçemize Yüksekokul gelecekti, ne oldu. İlçemizin hizmete ihtiyacı var, ne oldu?. Bu kadar işsiz için bir iş kapısı açılabilecek mi? Gelecek dönemde ilçemizi ne gibi sıkıntılar bekliyor, bunlar aşılabilecek mi?

Meslek Okuluna ihtiyacımız var, bu yapılabilecek mi?

Yaylalar da ki ara yolların yapılıp, çamurdan kurtulabilme imkanımız var mı?

Köyler de ve yaylalarda bir imar uygulaması yapılıp, birbirimizi iki adımlık bahçe duvarı yüzünden hastanelik ettiğimiz günler geride kalacak mı?

Bir vidanjör için başkanı saatlerce beklediğimiz günler bir daha geri gelmemek üzere maziye gömülecek mi?

Köy ve yaylalar tamamen merkezle barışıp, haftanın yedi günü Eskil Perşembe günü gibi olacak mı?

İlçemize gelen memurlar sıkıntısız bir şekilde konut bulabilecekler mi?

 Ben oy vermediğim için benim evimin yakınına kadar gelen kumlama işi yol ayrımından itibaren kesilecek mi, korkusunu yaşayacakmıyım?

Eskilli bunları soruyor. Bunlarda daha bir kısmı. Artık Türkiye siyaseti Avrupada ki sistem gibi olmaya başladı. Avrupa da adaylar bir şekilde seçmenlerine bilgilerini ulaştırırlar, seçmenlerde projesi daha iyi olan adayları tercih ederler. Türkiyede de artık seçmenler siyasilerin projelerinin gücüne bakmaya başladı. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” derler ya Biz Projemizle yarışalımda, diğerleri nasıl yarışırsa yarışsın…