Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

Recep Tayyip Erdoğan Bey İle İmtihan Halindeyiz

Recep Tayyip Erdoğan Bey İle İmtihan Halindeyiz

Recep Tayyip Erdoğan ile Müslümanların arasındaki bağ politikadan kaynaklanmıyor. O bizim din kardeşimizdir. Müslüman, diğer bir Müslüman kardeşinin hak ve hukukunu korur. Yanlış yaptığında uyarır, gerekirse müdahale eder, ancak onu terk etmez.

Dünya bağlantılı konuları gündeme alarak hareket edersek, Suriyeli mazlum kardeşlerimizi, beline kadar çamura saplanmış Arakanlı dindaşlarımızı nereye koyacağımızı bir daha gözden geçirelim. Mısır zindanlarında mahkûm olan Mursi’mizi nereye koyacağız? Ahiret sorgulanmamızda Hasan el Benna bizden şikâyetçi olursa, cevabımız ne olacaktır? Murdar İsrail’in, Filistinli kardeşlerimize yaptıkları zulmün dosyası açılınca, Rabbimize karşı nasıl cevap vereceğiz?

Farkında olsak da, olmasak da her şey ile imtihan halindeyiz. Soğukkanlılığımızı muhafaza ederek hareket etmek zorundayız. Çünkü toz büyüklüğünde olan şeylerden de imtihan olacağız.

Önümüzde çok ciddi bir imtihan vardır. 24 Haziran imtihanı. Çocuklarımızdan, ihtiyarlarımıza, komşularımızdan İslam alemine, hastalarımızdan gençlerimize kadar her şeyden ve herkesten imtihan olacağız. Bu imtihanı ya kazanacağız ya da kaybedeceğiz. Bunun başka bir izahı yoktur. Hayırla da şerlerle de imtihan olmuyor muyuz?

İsrailoğulları hem Hz. Musa ile hem de Firavun ile imtihan edilmedi mi? Kazananlar da oldu, kaybedenlerde…

İslam tarihinde bunun örnekleri çoktur. Mesela, Peygamberimiz bir hadisinde mealen şöyle buyururlar: “Muhakkak ki Allah, bu dini Facir adamla da kuvvetlendirir, takviye eder.” (Buhari, “Cihat”,77) Facir, burada kafir, münafık ve fasık olmak üzere üç anlama gelmektedir. O zaman mana şöyle olur: “Allah dilerse, kafir, münafık ve fasık bir adamın ile de dinine hizmet ettirebilir.

24 Haziran imtihanını bir başka örnekle ele alalım: Peygamberimizin döneminde Bizans ile İran arasında bir savaş olmuştu. Bu savaşta Bizans mağlup olunca Müslümanlar çok üzüldü. Çünkü Bizans kitap ehli olmasına rağmen, İran Mecusi idi.

Dikkatinizi çekerim, Rabbimiz Rum Suresini indirmiş ve yakın zamanda Bizans’ın galip geleceğini müjdelemiş ve Müslümanlar bu habere çok sevinmişlerdi. İsterseniz, Rum Suresinin 2-3-4-5 ayetlerini bir daha okuyalım.

Yusuf Karadavi ki, ülkemizin de sevdiği ve saydığı bir alimdir. Diyor ki: "Çok sevdiğim ve beni seven yüce Türk-Kürt halkına sesleniyorum. Ülke halkı son yıllarda, farklı alanlarda kalkınmayı beraberinde getiren büyük bir sınav verdi ve başardı. Bu yoldaki başarının, İslam ümmetine hayırlar getirmesini umuyorum.”

Konuyu bir başka örnekle dile getirmek istiyorum.

Rahmetli Necmettin Erbakan Hocamızın ikinci dönem seçiminde, yaşanmış olan bir olaya dikkatinizi çekerim. İstanbul Beyoğlunda gazete muhabirleri hayat kadınlarının tavrını öğrenmek için mülakat yapmıştı. Muhabir onlardan birine sordu: Oyunuzu hangi partiye vereceksiniz? Kadıncağızın cevabı: Necmettin Erbakan’a vereceğim, oldu. Muhabir şok olmuştu. Muhabir tekrar: Peki niçin onlara vereceksin? Dediğinde, cevabı şu oldu: Benim evde 8 yaşında bir kız çocuğum var. Kızımın, benim gibi bu yola düşmemesi için oyumu Necmettin Erbakan’a vereceğim… Temel Karamollaoğlu’nun kulakları çınlasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Abdullah Büyük Arşivi