Şevki Yılmaz’dan geçmişe parantez
Pazartesi akşamı eski Vaiz ve Milletvekili Şevki Yılmazın konferansını dinleme fırsatı buldum. Aslında bu konferansı benim gibi çoğu insanın daha geniş bir salonda dinlemesini arzu ederdim. Kültür merkezindeki konferansa katılım çok büyüktü, salon tıklım tıklım dolu idi. Kendisini dört defa dinleme fırsatı bulduğum Yılmazı 28 Şubat öncesi dinlediğimde gerçekten çok duygulanıp ağlamıştım. Etkileyici ses tonu ve içten anlatımı çok mükemmel olan Yılmazın konferansları çok etkileyicidir. Yılmazla bizi buluşturan Memur Sen sendikasına ayrıca teşekkür ederim.
Konferansına dua ile başlayan Sayın Şevki Yılmaz konuşmasında vatan, toprak ve anneler günü dolayısı ile analığın ne demek olduğunu anlatarak başladı. Tabi ardından siyasi konulara ve dünü ne zaman unuttuk misali geçmişi bizlere hatırlatarak devam etti.
Kendisi bir eski Refah Partili olmasına rağmen son günlerde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Ak Parti hükümetine sahip çıkışı ile bilinmektedir. Hatta son dönemlerde Fazilet Partisini de eleştirerek CHP gibi Ak Parti düşmanlığı yapmalarına da çok içerlemektedir. Bu konuda yaptığı Televizyon konuşmalarında açıkça bunu dile getirmektedir.
Milletvekili seçimleri nedeni ile yapılan seçim çalışmalarında adayların durmadan el sıkma yerine ülke genelindeki siyasi çalışma, dünü ve bugünü aslında Televizyonlarda anlatıp yeni nesle hatırlatsalar daha iyi olur diye düşünüyorum. Yada Şevki Yılmaz gibi bir hatip bulup bunları insanlara toplu olarak anlattırsalar daha etkili olur.
Benim şahsen Sayın Şevki yılmazı sevmemin asıl nedeni ise aynı şeyleri düşünmemizden kaynaklanmaktadır. Vatan, toprak ve ülke bütünlüğü konusunda hiçte farklı düşünmemekteyiz. “ Iraklılar Şia düşüncesine sahip olmalarına rağmen şuandaki Irakla ilgili ne düşündüklerini bir sorun. Hepsi zalim Saddam keşke başımızda dursaydı, şimdi ne oldu Amerika ve başka ülkeler başımıza çöktü. Ne namus, ne haysiyet ve ne şerefimiz var param parçayız diyorlar. Suriyelilere bir sorun vatan ve toprakları ne durumda? Ülkemizi aynı duruma sokmaya çalışıyorlar, Allah kimseyi vatansız ve topraksız yapmasın. Aklımızı başımıza alalım ve ülkemize sahip çıkalım” dedi.
“ Daha birkaç gün önce Libyalılar ile görüştüm, hem deKaddafi’yi öldürenlerle. Şuandaki durumlarını hatırlayınca keşke o zalim Kaddafi başımızda dursaydı diyorlar. En kötü iktidardan iktidarsızlık çok kötüdür. Lider anadır, ana olmalıdır seçmene ve vatandaşa ana şefkati ile yaklaşıp kucaklamalıdır. Kılıçdaroğlu Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a durmadan ağlıyor diye tenkit ediyor. Kardeşim sen ana değilsin ki ağlayasın, ananın gözlerinden yaş çıkar ve yavruları için gözyaşı döker” dedi.
“ Geçtiğimiz günlerde eski bir Emniyet Müdürümüz ile konuştum. 28 Şubatı sordum ve Hasan Mezarcıyı bana anlattı, önce ağladı ve sonra dedi ki, “ Hasan Mezarcıya yapılanlar belki Bilal’iHabeşî’ye yapılmayan eziyetler yapıldı” dedi. Evet, Hasan Mezarcı durup dururken meydanlarda ben İsa’yım diye namaza durmadı. Adamada kafamı bıraktılar, belki bende Almanya’ya gitmeseydim İsa olur Musa olarak Aksaray’a gelirdim. 7 sene ben vatandan uzak kaldım, vatan sevgisi ve vatan özlemi nedir en iyi bilenlerdenim” dedi
“ Siz hiç ülkeye yapılan hizmetleri muhalefetin mahkemeye verdiğini gördünüz mü? Üçüncü köprü mahkemelik, Marmaray mahkemelik, dünyanın en büyük havaalanı mahkemelik, oto yollar mahkemelik, Melih Gökçek’in yaptığı alt geçitler mahkemelik. Ya kardeşim ülkeye hizmet yapmamışın ama yapılanları mahkemeye veriyorsun. İşte CHP zihniyetinin ülkeye yaptığı en güzel hizmet yapılanları durdurma işidir” dedi.
“ Menderesi, Özal’ı, Erbakan’ı ülkeye yaptıklarından dolayı cezalandıranlar. Aynı cezayı Erdoğan’a vermeye çalışıyorlar, ama kusura bakmayın artık bu millet uyandı bu cezayı size verecek. Nerede ise çocuklarımız 28 ŞubattaMaradona’yı ezberlediği kadar dinini ezberlemedi,dinini unutturdulardı. Elhamdülillah çocuklarımız yeniden Kuranla İslam’la tanıştılar. Türkiye’nin itibarı dünyada arttı ve güzel günler ülkemize geldi. Bunları gençler bilmez, hatırlamaz dünü onlara anlatın ülkelerini tanısınlar” dedi.
Siyasi ağırlıklı bir konferansı dinlerken hakikaten ettekrar-u Ahsen velevkane yüz seksen misali, bazı konuların yüzseksen defa daha anlatılması lazım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.