Ver Elini Avrupa Ligi
Hafta içi Fenerbahçe'ye karşı kupa maçı 3-0 kaybedilmişti. Mağlubiyete rağmen taraftar takımını bağrına basmıştı ama üç tribünün de cezalı olması kafalarda Çaykur Rizespor maçı için soru işareti oluşturmuştu. Torku Konyaspor, Çaykur Rizespor karşısında aldığı galibiyetle kafalardaki soru işaretlerini giderdi, bir mağlubiyetle yıkılmayacağını gösterdi.
Ligin ikinci yarısının lideri bu galibiyetle muhteşem performansının karşılığını aldı. Avrupa Ligi biletini kaptı. Hatta lig üçüncülüğünü de yüzde 99 garanti olduğunu söyleyebiliriz. Torku Konyaspor kalan dört maçtan sadece birisini kazansa ya da hiç maç kazanmasa bile Başakşehirspor kalan maçlarından bir tanesini bile kaybetse üçüncülük garanti olacak.
Lig üçüncülüğünün ayrı bir önemi var. Torku Konyaspor ligi üçüncü sırada bitirirse (Çaykur Rizespor Türkiye Kupasını kazanmadığı sürece) UEFA Avrupa ligi guruplarına doğrudan katılma hakkı elde edecek, ön eleme oynamayacak. Bu şu anlama geliyor; sezona erken başlamak zorunda kalmayacak, önceki yıllarda ön eleme maçları yüzünden sezona erken başlayan Anadolu takımlarının yaşadığı sıkıntıyı yaşamayacak.
Şimdiden gelecek sezon oynaacak UEFA Avrupa Ligi grup maçlarını için sabırsızlanmaya başladık bile. Diyebilirsiniz ki UEFA Avrupa Ligi için kadro yeterli mi? Bu konuyu ilerleyen zamanda daha çok konuşacağız. O yüzden Pazar günü oynanan maça dönelim.
Torku Konyaspor, Çaykur Rizespor maçına iyi başladı. Rakibinin üzerine baskı kurdu. Özellikle sağ kanattan yüklendi. Çaykur Rizespor ise kendisine göre sol kanattan yani Ahmet İlhan'ın oynadığı bölgeden hücum etmeye çalıştı. Bu sebeple maçın ilk bölümünde tüm ataklar Torku Konyaspor'a göre sahanın sağ koridorunda gerçeleşti. Korner vuruşunda Torku Konyaspor golü bulunca Torku Konyaspor'un rahat bir galibiyet alacağını düşünmeye başladık.
Ancak bir kaç dakika sonra bence son derece su götürür bir penaltı ile skora eşitlik gelince Torku Konyaspor'un oyundaki hakimiyeti biraz sarsıldı. İlk dakikalardaki topa sahip olan kendinden emin ve özgüvenli görüntüsü kayboldu.
İkinci yarıya Rangelov ve Holmen ile başlayan Aykut Kocaman'ın takımı yeniden dizginleri ele aldı. Rakibine göre üstün olan taraftı. Duran toplar günümüz futbolunda çok önemli. Çok iyi oynadığınız maçlarda dahi bazen kilit açılmaz. Anahtar duran toplar olur. Konyaspor'un duran topları iyi kullanması avantajlı yanlarından bir tanesi. Bu maçtada bu özelliğini iyi kullandı. Üstünlük sayısı yine bir korner vuruşundan golcü stoper Vukoviç'in kafasıyla geldi. Kalan maçlarda Vukoviç pivot santrafor oynasa nasıl olur acaba. Geçen hafta da Skubiç'i oyun kurucu pozisyonunda oynatmayı önermiştim. Nasıl olsa üçüncülük de garanti gibi. Böyle fantezi denemeler yapılabilir.
Herkesi rahatlatan gol ise Rangelov'un ayağından harika bir vuruşla geldi. Traore'nin muhteşim röveşatasını da unutmayalım. Gol olsaydı sezonun en güzel gollerinden bir tanesi olacaktı.
Aykut Kocaman takıma o kadar hakim ki oyun içinde istediği taktik değişiklikleri uygulayabiliyor. Bu maçta kanatlardaki Ömer Ali ve Traore içeri girerek hem beklere koridor açtı hem de Torku Konyaspor'un orta saha üstünlüğünü ele almasını sağladı. Ömer Ali ceza alanı yay çizgisi civarında pekçok kez topla buluştu. Maçın en dikkat çeken ve etkili oyuncularından birisi olmasına rağmen Ömer Ali buluştuğu topları daha iyi kullansa skor çok daha farklı olabilirdi.
Torku Konyaspor pazar günü yine beklentileri karşıladı. Kendisine gerekli olan üç punanı hak ederek güzel bir oyunla aldı. Torku Konyaspor iyi bir sistem takımı olduğunu bir kez daha ispatladı. Bu takımın ve sistemin mimarı Aykut Kocaman ile oyuncularını ayakta alkışlıyorum. Taraftarlarına unutulmaz bir sezon yaşatıyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.