Sait Çamlıca

Sait Çamlıca

Doğurmak Annelik Doyurmak Babalık Değildir

Doğurmak Annelik Doyurmak Babalık Değildir

Yeni bir kitap, yeni bir umut tohumu gibi gelir bana hep. Tecrübe ve gözlemlerini yazmayanlara kızmamın sebebi, umut tohumlarını çürümeye mahkum bırakıyor olmalarıdır.

Özellikle insana/eğitime dair gözlem ve tecrübeler, elmas taşlarından çok daha kıymetli iken, bunların kaybolması, insanlığın kaybolması kadar büyük bir kayıptır.

“Okuyan mı daha çok bilir, gezen mi?” sorusu hep sorulur bana. Kimileri okuyanların daha çok bildiğini, kimileri gezenlerin daha çok bildiğini iddia eder. Ben “Gezerken okuyan daha çok bilir!” diye düşünen ve buna inanan birisiyim.

Kitaplarımı da bu inançla yazdım. Hem okuyarak öğrendim hem gezerek. Kitaplarda öğrendiklerim ile gezerken dinlediklerimi / gözlemlediklerimi yoğurarak üretiyor / yazıyorum.

Gezmeden, sadece okuyanlar ile gezen fakat okumayanların, bir fotoğrafın sadece yarısını görebildiklerini düşünüyorum. Eğitim adına akademik çalışma yapanlar, yıllarca masa başında binlerce sayfa okurlar. Şehirleri, sokakları, insanları gezmedikleri için, yarım bir fotoğraf görürler masa başında.

Sürekli Anadolu’yu gezen, şehirleri, mahalleleri, insanları gözlemlerken, okumayı bırakanlar ise, fotoğrafın sadece diğer yarısını görebilir.

Hiçbir yarım fotoğraf tüm gerçeği göstermez. Hem okumalı, hem gezmeli ki, fotoğrafın tamamı görülebilsin.

Bal gibi bir şifa, ne sadece petekte ne de sadece dağlarda üretilir. Hem peteklere hem dağlarda ki çiçeklere ihtiyacı vardır arıların.

Kendimi bazen bir arı gibi hissediyorum. Çantamdan kitapları asla eksik etmem. Havaalanlarında, otel odalarında, otobüs yolculuklarında fırsat buldukça okurum. Konferans verdiğim insanlardan dinlediklerimi mutlaka not alırım. Teknoloji nimetinden de azami derecede istifade ederim. Hem kişisel web sitem, hem de sosyal paylaşım sitelerini aktif olarak kullanıp takip ederim.

Konferans anında bana soru sormaya veya bir gözlemini anlatmaya zaman bulamayanlar, zaman bulsa da anlatmaya cesaret edemeyenler, bana internet vasıtasıyla ulaşırlar. Orijinal bulduğum her hatırayı not alırım.

Benim yazılarımı okuyanlar, konferanslarımı dinleyenler bilir ki, ben hep örnekler veririm. Konya’dan, Edirne’den, Karabük’ten, Şanlıurfa’dan dinlediklerimi anlatır ve yazarım. Bu kitap bu yolculuklarımda ortaya çıktı.

Okul dersi olarak çocuk eğitimi!

Sesimi duyan olur mu bilmem. Ancak ben Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatına, “Evlilik, Aile ve Çocuk Eğitimi” konusunun, mutlaka ders olarak girmesi gerektiğini savunuyorum. Medya’da izledikleri dizilerde ki aşk ve evlilik hikayelerini gören çocuklar / gençler, evliliği de öyle bir şey sanıyor. Bilmiyorlar ki hayat, dizilerin bittiği yerde başlıyor. Dizilerde aşk ve evlilik hikayeleri, sevgililer kavuşunca, dizi final yapar. Gençlerde “mutlu son” ile duygulanır. “Asıl film o günden sonra başlıyor!” gerçeğini kim anlatacak gençlere?

Biz gençlere evlilik, aile ve çocuk eğitiminin önemini anlatmazsak, bugünün gençleri, MSN’de evlenip, Twitter’de kavga edip, Facebook’ta boşanıyor!”

Kitabın ismi

“Doğurmak annelik, doyurmak babalık değildir!” cümlesi, konferanslarda dilime yapışan bir cümle oldu. Aile tasviri yaparken, çocukların sadece maddi ihtiyaçlarını gidermeyi annelik – babalık sanmanın yanlış olduğunu anlatmak için kullandığım bir cümleydi. Bu cümle, böylesi bir kitaba dönüştü.

“Yemedik yedirdik, içmedik içirdik, giymedik giydirdik, saçımızı süpürge yaptık ama bu çocuk…” diye başlayan cümleleri kullanan Anneler, bu cümleyi kurmaktan vazgeçin.

“Cep telefonu istedi aldık! Bilgisayar istedi aldık! Eve internet de bağlattık! Dershane taksitlerini de ödedik!” cümlesini kuran babalar, bu cümleleri kurmaktan vazgeçin.

Anneler kendilerini çocukları var eden (Halik), Babalar kendilerini rızık veren (Rezzak) sanıyor galiba? Çocukları yaratan Allah, o çocukların rızkını da yaratmıştır. Anne babaya düşen görev, çocukları için yaptıklar maddi fedakarlıkları dillendirmek değildir. Anne babanın asli görevi, çocukları terbiye etmek, eğitmektir ve hayata hazırlamaktır.

Kitabın İçeriği

BÖLÜM – 1

Değişen Aile

İnsan bir Fabrika olsaydı?

Tek çocuk olsun, mükemmel olsun!

Kaybolan muhabbetin bedeli

Eskiden dedeler / nineler vardı…

Dizileri dize getirmenin yolu!

Ah Hacer!

Gelin – Kaynana!

Çay ve Aile
Erkeğe uygulanan şiddet!

BÖLÜM 2

Anne

Annelik yapmayan anneler!

Kadına anneliğini geri verin!

Anneleri ve çocukları yiyen kariyer!

Kadınlar zayıf, anneler güçlüdür!

Anaokulu ve Anne!

Bir Anne olmasaydım eğer!

BÖLÜM 3

Baba

Anne kuzusu erkekler evlendiğinde!

Başka çocuklara iyi babalar…

Cehalet, zarafeti şiddete dönüştürüyor

Babasına “İri Cisim” diyen Genç!

İhanet sadece eşe yapılmaz…

İlginç bir BABA nasihati…

BÖLÜM 4

BOŞANMA

Kavga, boşanmaktan daha çok yıpratır.

Boşanmanın savaşı değil, edebi olur.

Bir gardiyandan boşanma adabı dersi.

BÖLÜM 5

ÇOCUK VE OKUL

Okullu çocuğa anne baba olmak!

Beslenme çantasıyla kardeşliğin inşası!

Her çocuktan aynı başarıyı beklemek…

Teşekkür almak sünnet, Takdir almak farz mı?

Karnesi sağdan verilenler!

Hani ben senin her şeyindim?

Meslek lisesi memleket meselesi

Bebeğinize kitap sevdirme yolları!

BÖLÜM 6

ÇOCUK VE HAYAT

Çocuk umuttur…

En büyük siyaset, adam yetiştirmektir

Çocuklar tepemize değil, kalbimize çıkarlar

Doğurmak, doyurmak, yoğurmak…

Eğitim, hem sulamak hem budamaktır…

Çocuklar attığınız her adımın fotoğrafını çekiyor.

Utangaç veya utanmaz çocuk!

Ahlaksız güç, güç değildir…

Ahlak dersine Fransız kalmayın!

Zeki çocuklar yetiştirmenin püf noktası.

Merkep karakterli çocuk yetiştirmeyin!

Çocuklarınız için Hicret eder misiniz?

Ölürsen yer, kalırsan el beğensin!

Ölümünüzle bile çocuklarınızı diriltebilirsiniz.

Künye

Kitabın Adı : Doğurmak Annelik Doyurmak Babalık Değildir

Yazarı : Sait Çamlıca

Yayınevi : Oku-Yorum Yayınları

Sayfa sayısı : 252 sayfa

Ücret : 12 TL

Sipariş Tel : 0 (535) 3594300

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sait Çamlıca Arşivi