Şükrü Başarıkan

Şükrü Başarıkan

Evliliğin Başlangıcındaki İlişkiler

Evliliğin Başlangıcındaki İlişkiler

Eşlerin evlenmesiyle beraber kendi ailelerindeki ve çevrelerindeki ilişkiler bir nevi öncelikli olmaktan çıkmış, birinci planda yeni kurulan aile yuvasının titizlikle gözetilmesi iki taraf için de büyük önem taşımaya başlamıştır.  Önceki ailede olan, eş dost ilişkilerinin seviyeli hale getirilmesi, yeni kurulan yuvada, Allah Teâlâ’nın iki tarafa ayrı ayrı yüklemiş olduğu görev ve sorumluluklar Nisa suresi 34. Ayetiyle belirtilen şekilde, davranarak birbirlerine karşı sorumlulukları yerine getirmeleri hem kendileri için huzur ve mutluluk, hem de Allah’ın taksimatına razı gelmiş olacaklardır.

Sağlıklı bir aile için karı-koca ilişkilerini islam’ın inanç ilkeleri olan sağlam bir zemine oturtmak şarttır. Çocukların gelişmesi için gerekli olan sağlıklı sosyal bir yapı, ancak bu kurallara uyan ailede ortaya çıkar. Nitekim eşler arasında ki adaletli ve sağlıklı iletişim, evliliğin düzenli gitmesinde büyük etkendir.

Sağlıklı bir iletişim içine giren tarafların ilk uyması gereken kural, birbirlerini değerli görmek ve olduğu gibi kabul etmek, bununla birlikte duygu ve düşünce kanallarını sonuna kadar açık bulundurmaktır.

Evliliğin ilk aşamalarında şu hususlara dikkat etmek gerekir.

·         Uzun vadeli ve kalıcı mutlulukları, kısa vadeli ve geçici mutluluklara feda etmeyin.

·         Aileyi oluşturan bireylere karşı kendi tavır, davranış ve düşüncelerinizden kendinizi sorumlu tutun.

·         Aile içerisinde doğru bildiklerinizi güzel bir üslûpla ve uygun zamanı gözeterek söyleyin.

·         Ailedeki manevi havayı zenginleştirmeyi, heva-i istek ve arzulardan önde tutun. Bunun verdiği iç huzuru ve dinginliği çok geçmeden tüm âile fertlerinin fark ettiğini hayretle göreceksiniz.          

Eşler arası ilişkiler, aşağıdaki 10 madde ile değerlendirilir ve eksiklik varsa giderilir:

A. İnsan-İnsan İlişkisi

Bu tür ilişki, her insan için olduğu gibi eşler arasında da en temel ilişki türüdür. Evli çiftler her şeyden önce insandır. Şu temel nokta hiç unutulmamalıdır: Evlilik, insanı insanlığa yabancılaştıran bir kurum değildir. Eşler, yabancılara karşı gösterdikleri asgarî insanî tavır ve davranışı en başta birbirine karşı göstermekle yükümlüdür.

B. Din Kardeşliği İlişkisi

Evlilik, din kardeşliğini iptal etmez, tam tersine bu kardeşliği sağlam temellere oturtur. Nikâh akdinin meşru kıldığı alanlar dışında Müslüman’ın Müslüman’a yapması yasak olan şeyler eşler için de geçerlidir. Kötülüğe engel olmak, iyiliği emretmek, alay etmemek, küçük görmemek, sevgi ve şefkat göstermek, iyilikle muamele etmek gibi.

C. Allah İçin, Sevgi İlişkisi

Allah için sevgi ve saygı, evlilik binasının temel taşı ve çimentosudur. Bu şekilde sevmeden ve sevilmeden kurulan evlilikler zoraki birlikteliklerdir. Aile yuvasını kuran eşler, adeta bir müddet sonra böyle birbirimize katlanmaya mecbur muyuz, tavrı takınmaya başlarlar. Bu tavrın temelinde inanç eksikliği ve çevresel faktörler yatabilir. Bu yüzden inançsız ve aile yapısına zıt görüşleri olan kimseler ilk başta seçilmemelidir. Evliliği manevi bir değer olarak görmeli, heva-i isteklere, şeytanın vesveselerine ve çevresel faktörlere aldırış etmeden hak yol çizgisinde evlilik sürdürülmelidir. Unutulmamalıdır ki, evlilikte sadece zenginli, güzellik ve sevgi yetmez, iman ve inanç ilkelerinin anlaşılmadığı ve yaşanmadığı bir yerde, sağlam ve  kalıcı insani ilişkilerden de söz edilemez.

D. Bedenî-Cinsî İlişki

Başka hiçbir ilişkiyi karı-koca ilişkisi kadar zenginleştiremeyecek olan ilişki türüdür. Bir evlilikteki sağlıklı cinsel hayat, eşler arası mutluluğun ödülüdür. Sağlıklı cinselliğin yaşanmadığı ailelerde başka şeyler bahane ederek çatışma ve huzursuzluklar kaçınılmazdır. Bu ilişkinin ihmalinden dolayı ortaya çıkan huzursuzluklar başka şeylerde aranır, gerçek ya gizlenir ya da çoğu zaman fark edilmez. Dini yanlış anlayan kimi erkek ve kadınlar, evlendikten sonra meşru olan bu ilişkiyi, kendi doğallığı içinde gerçekleştirmekte hayli zorlandıkları görülmüştür.

E. Akraba İlişkisi

Bu, kan ve nesep yakınlığı ilişkisidir. Evliliğin ortak meyvesi olan çocuklar bu ilişki türünün imzasıdır. Eşler çocuklarının ana-babasıdır. Toprak tohumla birleşip sarmaş-dolaş olarak çocuk biçiminde meyveye durmuştur. İki ayrı varlık, adeta çocukta tevhid olmuştur.

F. Dost İlişkisi

Evliliği kanatlandıran ve zenginleştiren bir ilişki türüdür. Herkes karı-koca olur, fakat her karı-koca birbirinin dostu olamaz. Bunu becerebilen eşler, evliliği taçlandırmanın yolunu bulmuşlar demektir. Eşler arasında bu tarz ilişkinin kurulması, evliliğin standartlarının üzerinde oluşunun bir işaretidir. Nitekim Hz. Hatice tüm varlığını İslam yolunda harcayarak Resulullah (a.s)’a en büyük desteği vermiş, Resulullah (a.s.)’da o nu hep sevmiş vesaymış, hatta ölümünden sonra bile arkadaşlarına iltifat göstermiştir. İşte Hz. Hatice (r.anha)’ile, Hz. Peygamber (s.a.v.) arasındaki ilişki de bu zenginliği görüyoruz.

G. Arkadaş İlişkisi

Eşler, birbirleri için arkadaşlık açısından üç hâlde değerlendirilebilir:

·         Birbirleri için "hastalık" gibidirler: Bu durumda birbirleriyle arkadaşlıkları zorakidir. "Başa geldi bir kere" mantığıyla sürüklenen evlilikler buna örnektir.

·         "İlâç" gibidirler: Bu arkadaşlık türünde eşler birbirine lâzım oldukça sığınır, arkadaşlık yaparlar.

·         "Gıda" gibi arkadaşlık ilişkisi; bu ilişki türü arkadaşlık ilişkilerinin en gelişmişidir ve birbirlerini sürekli desteklerler. Gıda gibi arkadaş olan eşler, birbirlerine köstek değil, canı gönülden destek olurlar.

H.  Sırdaş İlişkisi

Bu ilişki, insanı yalnızlıktan kurtarıp sırrını paylaşacak birini bulmuş olmanın iç huzurunu kazandırır. Bazı karı-kocalar birbirinin sırdaşı olması gerekirken, sırlarını açacak aile dışında bireyler aramaktadır. Bu da çoğu zaman aile sırlarının yayılmasına ve ailenin dağılmasına neden olmaktadır. Sırlarını birbiriyle paylaşamayan eşler, daha başka neleri paylaşacaklar? Nitekim “Kadınla koca birbiriyle içli dışlı olduktan sonra, kadının sırrını erkeğin ifşa etmesi, o gün en büyük ihanettir." buyrulmuştur. (Müslim, Nikâh 123, (1437); Ebu Dâvud, Edeb 37, (4870)).

I. Yoldaş İlişkisi:

İslam dava arkadaşlığı ilişkisidir ki aynı amaç uğruna mücadele vermek, aynı gayeye ve hedefe koşmak demektir. Aynı zamanda eşler arasında duygu, düşünce birliğinin gerçekleştiğinin göstergesidir. Bu sayede aile daima aktif, bereketli ve huzurlu bir aile olur ki, ailenin meyvesi olan çocuklar da aynı dava adına bilinçli, ilim ve irfan sahibi bireyler olarak yetişir. 

J. Kader Birliği İlişkisi:

Eşlerin aynı şeyleri düşünmeleri, aynı istikbale yelken açmaları anlamına gelir. Kader birliği ilişkisi, dünya hayatıyla sınırlı olmayıp daha ötesine uzanan bir birlikteliği hedefler. Bu imani birliktelik eşlerin ahiret hayatında da birlikte olmasını da sağlar. (Müslümanın Evliliği ve Aile hayatı. (Ahmed Kalkan, Denge Yayınları. Kütahya 1955)

Allah’ın rızası olan, tek amaç ve tek hedefte buluşan eşler olmak dileğiyle, Allah’a emanet olun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Şükrü Başarıkan Arşivi