Ömer Lütfi Ersöz

Ömer Lütfi Ersöz

İslâm, Bir Kadınla Evliliği Emretmiştir

İslâm, Bir Kadınla Evliliği Emretmiştir

eşlilik daha çok varlıklı kimseler ve kabile başkanları v.b. kimseler için uygulanan  genelbir durumdu.    İslâm'da ise,teaddüd-ü zevcat; birden çok eşle evlilik, aslî bir kural değil, fevkalâde hâl ve şartlar bulununca baş  vurulabilecek bir ruhsat olduğu kesin olarak bilinen bir gerçekliktir.

Âyet-i Kerimelerde:“Eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdirde) yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size helâl olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariye) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.”(Nisa Sûresi âyet:3)

Yaratılıştan gelen kıskançlık duygusuna rağmen âyetin, erkeklere birden fazla kadınla evlenme izni vermesi öteden beri  daha ziyade gayr-i Müslimlerce tenkit ve itiraza konu edilmiştir. Ancak İslâm’ın bu iznini diğer talimatı ve hayatın değişen şartları içinde ele almak gereklidir. İslâm’a göre zina kesin olarak haramdır; şu halde zinaya giden yolları tıkamak gerekir. Erkeğin güçlü ve yeterli, kadının ise zayıf ve isteksiz olması veya doğurgan olmaması halinde, savaş vb. sebeplerle erkeklerin azalması ve kadınların çoğalması gibi durumlarda, erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi zaruri olabilir. Böyle durumlarda erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi bir emir değil, bir izindir; ikinci ve üçüncü… eş olacak hanım da buna mecbur değildir. Ayrıca bu izin kayıtsız şartsız olmayıp adalet şartına bağlanmış, buna riayet edemeyeceğinden korkanlara bir kadınla yetinmeleri emredilmiştir. Bütün bu kayıtlar ve şartlar bir arada düşünüldüğü zaman İslâm’ın bu izninin, zaman içinde değişen şartlara ayak uydurma bakımından en müsait yol olduğu açıkça anlaşılacaktır.

     Evlenen taraflar nikah esnasında tek evliliği şart koşabilirler. Ayrıca idarecilerde sınırlandırma getirebilirler. İslâm hukukunda;  mübah ve caiz kapsamına giren hükümler hususunda,idarecilerin belli gerekçelerle sınırlandırma yapabilecekleri de kabul edilmektedir.Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in, kızı Hz. Fatıma’yı,Hz. Ali (r.a.)’a nikâhlarken üzerine başka evlilik yapmamasını şart koşması,Hz. Ömer (r.a.)’ınehl-i kitapla evlenmeyi yasaklaması bu konuda verilebilecek somut örneklerdendir. Evlilik kişiyi, haramlardan koruması,neslin muhafaza edilmesi gibi sebeplerden dolayı bir ibadettir ve aynı zamanda hukuki sonuçlar doğuran bir akit olarak görülmüştür. Bu sebeple,çok evliliğin meşru sayılmadığı hukuk sistemlerinde, çocukların nesebi, miras vb. konularda haksızlıklar söz konusu olacağından, adaletin tecelli ettirilmesinin mümkün olamayacağı göz önüne alınırsa, ikinci evlilik uygun değildir denilebilir.

“Üzerine düşüp uğraşsanız da kadınlar arasında âdil davranmaya güç yetiremezsiniz; bâri birisine tamamen kapılıp da diğerini askıya alınmış gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir, günahtan sakınırsanız Allah şüphesiz çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”(Nisa Sûresi âyet:129) buyrulmuştur.

Birden fazla kadınla evli bulunan erkek, eşleri arasında eşit ve âdil davranmak mecburiyetindedir. Ancak bazı hususlar vardır ki bunlarda eşitliği korumak insanın tabiatına aykırıdır; meselâ iki eşi aynı derecede beğenmek ve sevmek mümkün değildir; bu sebeple de erkekler bununla mükellef kılınmamışlar, isteseler de bunu yapamayacakları kendilerine bildirilmiştir. Buna mukabil elde olan, maddi sayılabilecek haklarda, nimet ve imkânlarda adalet şarttır; beraber kalma müddeti, mesken, giyecek, yiyecek ve diğer imkânları burada örnek olarak zikretmek mümkündür.

İslâm birden çok Kadınla Evlenilmesini değil, esasen bir kadınla evlenmenin en hayırlı olacağını emredilmiştir.Ancak birden fazla evliliğide yasaklamamıştır.Esas olan bir evlilik olmasını istemekte,birden fazla kadınla evlenmenin,ne farz,ne vacip,ne sünnet,ne müstehab,ne mendup değil sadece mübah olduğunu bildirmiştir.İşin özünü doğru anlamak gerekir.Bütün bu hükümlere rağmen birden fazla kadınla evlenmek isteyen olursa,en fazla dörtle sınırlandırılmış,sonucunda eşler arasında adaletli davranmak,eşlerin geçimini sağlayamaya gücü yetmek gibi şartlar konulmuştur.Bazı kişiler İslâm emrettiği için birden fazla evlilik yaptım diyerek gerçeği göz ardı ediyorlar.Güya dinin emri olduğu için birden çok evlilik yapanlar, neden dinin emirlerini yerine getirmede ve haramlardan kaçınma hususunda aynı hassasiyeti göstermiyorlar.Beş vakit namazın dışında gece kalkıp teheccüd namazı kılmaları birden fazla evlilik yapmalarından daha çok sevap kazanacakları bir davranıştır.Niçin dinin bu emrine riayet etmiyorlar da sadece mübahkılınan,birden çok kadınla evlenerek sevap bile kazanmayacakları bu yanlışa meylediyorlar.Esasen şehevi duygularının esiri olanlar, dinin emri birden çok evlilikmiş gibi  gösterip çok büyük bir yanlışa düşmektedirler. Bu durum, nefsine yenilenlerin açık bir tezahürüdür.Bu yanlışı hiç değilse dinimizin kesin emri gibi göstermeyin.Şahsi zafiyetlerinize kılıf bulmaya çalışmayın.

Ülkemizde elan uygulanmakta olan medeni kanunda bir evlilik ana şart olarak konulmuş olmasına rağmen,resmi nikahlı bir eş görünmekle birlikte, bazı kişilerin beraber yaşadıkları kadınlarda bir sınırda bulunmamaktadır. Örnek olarak diyelimki herkesin bildiği toplum önünde olan bazı insanlar,bugün biriyle ertesi gün başka biriyle beraber olabilmektedir.Mevcut medeni kanunda bir evlilik şartı getirilmekle birlikte toplumdaki sonuçlarına baktığımız zaman çok farklılıkların olduğunu görmekteyiz. Diyelimki günümüzde bir erkek, İslâm’a aykırı bir şekilde metres tutmuş olduğu 10 kadınla ayrı dairelerde hayat yaşasa, bu birlikteliklerin engellenmesine yönelik bir yaptırımı yoktur.Hatta bu yönüyle bakıldığı zaman zina serbesttir.İşte tam bu noktadan bakarsak,İslâm bir evliliği emretmekle beraber,şayet şartlarını taşıyanlar evleneceklerse, bu sayının dörtten çok olamayacağı hükmü getirilmiştir.Aynı zamanda, eşlerin her birini maddi imkanlarında da aynı eşit oranda yararlandırması istenmektedir.Gayri meşru yaşantılara düşülmesine engel olmakta,aynı zamanda neseplerin karışmadan anne-babaları belli, sağlam nesillerin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır.Halbuki metres hayatı yaşayanların,hem nesillerin bozulmasına ve hemde eşlerin haklarının verilmemesine yönelik bir konumda olduğu aşikar olarak görülmekte,bilinmektedir. Bir evlilik esastır denilerek bir çok gayri meşruluklar yaşanmaktansa, hiç değilse tüm imkanlardan eşit derecede faydalanacak konumda hakların verilmesi en önemlisidir.

İslâm'da tek evlilik esas, çok evlilik ise istisnadır. Birden fazla evlilik’ezarûret hallerinde başvurulur. İslâm hiçbir kimseye çok evliliği farz kılmadığı gibi, buna teşvik de etmemiştir. Ancak İslâm evrensel bir din olup kıyamete kadarda hükümleri geçerli olduğundan, genel veya özel bazı sebepler söz konusu olduğunda, çok evlilik mübahsayılmıştır .Bu konuyu istismar etmeye çalışanlar bu gerçekleri anladıkları zaman,İslâm’ın hükümlerinin ne kadar gerçekçi olduğunu anlayacaktır.İslâm’ı en iyi şekilde anlayıp yaşayanlardan olmamız dileği ile sıhhat ve afiyetler dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer Lütfi Ersöz Arşivi