Milli Gelir Ne Kadar

Hükümet yetkilileri Türkiye’nin milli gelirinin 830 milyar dolar olduğunu, 279 milyar dolardan 830 milyar dolara çıkararak ülkeyi 3,5 kat büyüttüklerini öğünerek anlatmaktalar. 2015 yılı bütçesi internetten aldığımız bilgilere göre 520.4 milyar TL olup bunun 499,5 milyar TLsi öngörülen gelirdir. Bunun yaklaşık 390 milyar TL si vergi gelirlerinin toplamından oluşmaktadır.

 830 milyar dolar  yıllık milli gelir, vergi çıktıktan sonraki net gelirdir. Netden brüte giderek safi milli geliri bulabiliriz. Kurumlar vergisi %20 olup dağıtılan kâr paylarından yapılan stopajı ihmal ederek %15 ile  % 35 arasında değişen müterakki gelir vergisini de ortalama % 20 kabul ederek safi milli geliri %100 kabul ederek bundan %20 nispetinde ortalama olarak aldığımız vergiyi çıkardığımızda elde edilen gelir harcanabilir gelir dolayısıyla milli gelirdir. Gelir vergisi de aynı şekilde hesaplanmakta olup, toplam hâsılat =gayri safi hâsılat olup [ bundan masraflar çıkarılınca safi hâsılat kalmakta, safi hâsılattan da gelir veya kurumlar vergisini çıkarınca da harcanabilir gelir kalmaktadır( kurumlar vergisi çıktıktan sonra dağıtılacak kâr payından ayrıca %15 civarında gelir vergisi stopajı daha yapılmaktadır. Kâr sermayeye ilave edilirse stopaj yapılmamaktadır.)]. 830 milyar dolar/80x100 =1.037,5 milyar dolar safi milli hâsıla bulunur.1.037,5 milyar- 830 milyar= 207,5 milyar dolar gelir ve kurumlar vergisi bulunur. Ücret gelirleri dahil gelir ve kurumlar vergisinin toplam vergi içindeki payı %30 dur. Ücret gelirlerini ihmal edersek, vergi gelirleri içinde kurumlar vergisinin payı % 4, gelir vergisinin payı % 6,5 civarındadır.  207,7 milyar dolar x 2.72 TL kur = 564.400.000.000TL sadece kurumlar vergisi ve gelir vergisinden kaynaklanan vergi geliri bulunur. 564.400.000.000/30x100= 1.880.000.000.000 TL vergiden kaynaklı bütçe geliri bulunur.  Ülkemizde % 100 kayıt dışı ekonomi ( vergilendirilmeyen tarım-hayvancılık sektörü dâhil) olduğunu düşünürsek bu kez de 1.880.000.000.000/2= 940.000.000.000 TL vergilere dayalı bütçe geliri bulunur ki, bütçede vergi dışı başka bir gelir olmasa bile 2015 yılı bütçesinin 940.000.000.000 TL den daha aşağı olmaması gerekmektedir. Oysa, bütçe 500 milyar TL, vergi geliri de 390 milyar TL dir.  Bu nedenle, fert başına düşen milli gelir yukarıda yaptığımız hesaplamalara göre  4.000 doları (kayıt dışı ekonomiyi de dahil ettiğimiz taktirde 6.000-7.000 doları) geçemez.  2000 li yılların başında da durum farklı değildi. Fert başına bulunan milli gelir hiçbir şekilde 11.500 dolarla örtüşmemektedir.

 Yetkililer Cumhurbaşkanı seçimi arifesinde  fert başına düşen milli gelirimizin 19.000 dolara doğru tırmandığını söylemişti.  Bu beyanı internette Mynet sitesinde gördüm. Keza,  G 20 zirvesinde  ülkede fert başına düşen milli gelirinin 19.000 dolara yaklaştığı söylenmiştir. Bu konuşma tüm televizyonlarda yayınlandı. Ülkenin milli geliri de yatırım yapmadan emek sarf etmeden lafla artırılmaktadır.  Oysa, kalkınma uzun çabalar isteyen, yatırım gerektiren ve bilgi birikimi isteyen uzun soluklu bir yarış olup sözle sağlanacak kadar basit bir işlem değildir.

Yetkililer IMF’e olan 22.5 milyar dolar  dış borcu ödedik diye övünmekle birlikte, 13 yılda dış borç kamu özel sektör dahil bir trilyon doları aştığını tahmin ediyorum.   Borcun sebebi, 13 yıldır ortalama her yıl 75-80 milyar dolar cari açık veren dış ticaret açığı dolayısıyla dış ödemeler dengesindeki açıktır. İnternetten sorgulama yapıldığında dış borç 402 milyar dolar olarak görülmektedir. Ödemeler dengesi her yıl açık verirken, bir ülkenin borcu azalmaz, aksine  açık kadar artacaktır.  İktidar  13 yıllık dönemde, tüm limanları, kitleri, kitlerin iştiraklerini, kamu arazilerini, borsayı,  bankaları çoğunluğu yabancılara olmak üzere satmıştır. Maden sahalarının arama ve işletme ruhsatlarının önemli bir bölümü yabancılara verilmiştir.  Kamu kurumlarını 55 milyar dolara(55x2.72=150 milyar TL))özelleştirmiş(satmış), buna karşılık tüm yaptığı duble yolların maliyeti 38 milyar TL olduğunu CHP milletvekilleri söylemektedir. Görüleceği üzere, Milli gelir 3,5 kat artmamış ama dış borç 5 kat artmıştır. Ülkeyi 3.5 kat büyüttük sözü ne kadar doğru? Bu arada tapu kanunun 35 maddesinde yabancılara il bazında %10 dan fazla toprak satılması yasakken, bazı illerde bu yasak da aşıldığına dair internette yazılar bulunmaktadır.. Piyasadaki rahatlık, alınan dış borç, toprak satım paraları, özelleştirme gelirleri, maden sahalarının satımından( ruhsat parası) elde edilen gelirlerden oluşmakta olup; büyüme ile ilgisi bulunmadığı kanaatindeyim.  Bu miras yedilik 15-20 yıl  daha devam edecek bir pembe tablo oluşturacak, sonrası bize göre  hüsran…  yani deniz bitecek.

                                                                                                           Ramazan MUTLU

Bu yazı toplam 1719 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.