Galatasaray’a Transferi Direkten Dönen

Aksaraylı A Milli Futbolcumuz İshak Doğan

Adını benim, ilk olarak Karabük’te 68 numaralı formasıyla oynarken Galatasaray maçında duyduğum İshak Doğan, 9 ağustos 1990 yılında Hagen-Batı Almanya doğumludur. Aksaraylı, gurbetçi bir ailedendir.

İshak Doğan futbola 2002 yılında Almanya’da -TSG Sprockhövel’de başlar. 2005 yılına dek, SV Fortuna Hagen, Sportfreunde Geweke, A. Bielefeld II takımlarında oynar. Ardından Wattenschd. U19 takımında oynar.

2009 yılında Ankaragücü’ne transfer olan İshak 2 yıl sonra yeniden başladığı takıma dönüş yapar. 2011-2012 yıllarını Ankaragücü, 2012-2014 arası Karabükspor ve ardından. 2014 yılında Karabükspor’dan Trabzonspor’a 4 senelik sözleşmeyle transfer olan İshak Doğan, kiralık olarak 2016 yılında Eskişehirspor’da oynar. Sonrasında Trabzonspor’a döner.

İshak 2016-2018 arası Karabükspor, sonrasında 2018-2020 arası Samsunspor kulüplerinde kiralık olarak oynar.

2021 yılında Giresunspor, 2022 yılında K.Maraşspor’da ve ardından da 2022-23 sezonun da Kahramanmaraşspor’dan Almanya’da oturduğu şehrin takımı Hagen-Sprockhövel’e son kez transfer olan İshak Doğan halen orada oynamaktadır.

2012 yılında, Ümit milli takımda 3 maçta oynayan İshak Doğan’ı, 2014 yılında Fatih Terim A Milli Kadrosuna alarak, 4 maçta kendisine şans vermiştir. Bu kamp dönüşü 2014 yılında Galatasaray teknik direktörü Mancini’nin yönetimden isteği Alex Telles’in yerine Karabükspor’da oynayan İshak Doğan’ın alınmasıydı.

Zaten daha önce transfer etmek üzere, devre arasında girişimlerde bulunan sarı kırmızılı yönetim, gelecek sezon uygulanmaya başlayacak 5+3 yabancı kısıtlaması nedeniyle başarılı oyuncuyu kadrosuna katmak üzere tekrar harekete geçse de, neden bilmiyorum ama bu transfer asla gerçekleşmedi. İshak Doğan’ı aynı sene transfer eden Trabzonspor’da 11 maçta forma giyse de, sonrasında diğer kulüplere kiralık olarak yollandı. 61 kezle en çok forma giydiği kulüp ise Karabükspor olmuştur.

Aksaraylı İshak Doğan, Trabzonspor haber sitesine verdiği bir röportajda hayatına dair şunları anlatır:[1]

-Aslında futboldan tamamen kopmak çok zor, Fatih Terim hocam ile Arda Turan, Emre Belözoğlu, Hamit Altıntop, Hakan Çalhanoğlu gibi futbolcular ile aynı soyunma odasını paylaştım.

Bu takımda (Hagen-Sprockhövel) hem oynamak hem abilik yapmak için burdayım, antrenörlük lisanslarımı da bu kulüpte yapacağım.

-Konuşmak istemediğim sıkıntılar da oldu ama beni en çok üzen takımın hocası Vahid Halil-hodziç ile tanışmak oldu. Kendisi ile ilk kez bir Restoranda karşılaştım. Yanına giderek elimi uzattım. Bana “resim mi çekinmek istiyorsun “ dedi. Yok hocam beni takıma yeni katılan İshak dedim ve bana sen hangi mevkide oynuyorsun dedi.

Bunlar bir futbolcu için güzel şeyler değildi. Sonuçta milli futbolcuydum. Orada motivasyonumu başlamadan kaybettim. Forma şansı da buldum ama olmadı. Takım benden verim alamadı. Trabzonspor´da uzun süre devam etmek isterdim.

-Arabam ile Karabük yolunda giderken Bolu tüneline girdim, tünelde telefonum çekmedi, Çıkışta telefonların ardı arkası kesilmiyordu. Gece saatiydi biraz korktum elbette. Hayırdır diyerek, birazda korku ile telefonuma baktım. Arabayı kenara çektim, telefona çıktım ve A milli takıma davet edildiğimi öğrendim.

Sevinçten ağladığımı hatırlıyorum. Beni tercih eden Fatih Terim hocamın ellerinden öpüyorum. Ay yıldızlı takım başka bir seviye. O anları yaşamak hayatımın en güzel zamanıydı.

-Ankaragücü’ne 19 yaşında transfer oldum. ilk gittiğim zaman takımımın üzerinde baskı vardı, forma şansı bulamadım. Pes edip dönmeyi düşünürken, bana Fatih Tekke sahip çıktı. Fatih Tekke, kişiliği ve futbol bilgisi ile benim hayatımda yeri, hep özel kalacaktır. Bana destek olarak “Sen hem bu takımda hem de milli takımda oynayacaksın, sakın kendini bırakma “ dedi.

Dedikleri de oldu, A milli takıma yükseldim. Fatih abi olmasaydı kesin geri dönecektim.