Allah devlete zeval vermesin

 

 İnsan alıştığı doğup büyüdüğü yerden belli bir yaştan sonra ayrılınca gurbet de ne kadar yakınınız ve tanıdığınız da olsa garip kuş gibisiniz. Samimi söylüyorum ortamın ne kadar güzel oksijen alsanızda kendimi memleketimden ayrı kaldığım için garip hissettim.

     Memleketimin taşına toprağına kurban olayım demekten kendimi alamadım. Bu alışkanlığın ve çevrenin verdiği bir güzellik. İnanın 9 gün ne yabancılık çektim ne de kendimi yalnız hissettim. 30 yıldır göremediğim tanıdık ve dostları görme imkânı buldum. Torunumun sünnetine gelen görmediğim insanlarla sohbet etme imkânı buldum.

       9-10 saat uyku uyurken uykumu alamadığım Aksaray’dan uzakta doğa harikası ve yeşillikler içinde 6 saat uymak insanı dinç yapıyor. Ama ne olursa olsun alıştığın topraklardan uzak olunca garipsiyorsunuz. Hatta bu Aksaray da yaşanır mı diyenlere inan Aksaray yaşanacak bir şehir. Yaşanamayacak yerler görmediğimiz için ilimizi beğenmiyoruz. Bunun kıyaslamasını yarın yazacağım.

       Allah devletimize zeval vermesin dedim ya evet gerçekten zeval vermesin. Aksaray’dan çıktım 500 km. Uşak iline kadar yollarda çalışma var. Çift yol çalışması 2 sene önce biten kati satıh kaplama yollar şimdi ara ara beton asfaltla değiştiriliyor.

      Uşak ilinden İzmire kadar olan bölümdeki çalışmalar tamamlanmış. Benim gördüğüm sadece bu yol güzergâhındaki çalışmalar. Birde bunu Türkiye geneli ile kıyaslayın. Koca koca dağların içinden geçen yollardaki dağların kayaları yıkıp doldurarak yol açıldığını düşünün.

      Yollar o kadar kalabalık ve yoğunlukta ki, bu trafiğin siz birde yolların tek şerit olduğu dönemlerle kıyaslayın. Her halde İzmir’e gidene kadar psikolojiniz bozulur sinir krizi geçirirdiniz. Sadece oto yolar açılmıyor, illerden ilçelere ve köylere kadar her bölgede yol çalışması var.

       Dün hükümetler memur maaşını ödeyemezken Allah açkına bugün sadece yol yapımında bu kadar çalışma olunca devlet bu kadar geliri nereden alıyor diye sormadan edemiyorum. iMF geliyor diye arkası titreyenler İMF borcunun ödendiğini, bunca yatırım ve çalışmaları nasıl yapıldığını artık görsünler.

       Ege bölgesinin en kötü yanı ise bizler için sıcağı. Zannedersem sürekli boynumda havlu ile dolaştım. Ben gezi yazılarımda gezim ile ilgili dinlendiğim yerler yerini yazma yerine gördüklerimi yazacağım. Şehirlerin durumu ve yapılaşmasını görme imkânım oldu.

      Bundan 20 yıl önce yapılan imar planları her yerde düzenli değil. Yapılan binalardan tutun yolların genişliğine bakınca Aksaray-ı beğenmeyenler bu bölgeleride görmeliler. Salihli gibi nüfusu 100 bin olmuş ilçelerde zerre kadar gelişme yok. Turgutlu beş yılda 30 bin nüfus patlaması yapmış ilk defa bu başkan döneminde hizmete doymuş. Nüfus patlaması yapan şehirlerin çoğunda hiç gelişme yok.

      Ege bölgesi çok göç alan bir bölge, bunu en çok alan bölgeler ise İzmir ile Manisa bölgesi. Güneydoğu illerinden bu bölgelere göç çok fazla. Nedeni ise iş sahasının geniş ve tarım alanında meyvecilik bol olması. Buna hayat şartlarının ucuz olmasını ekleyebilirsiniz.

       İllerde hayat çok pahalı, ama ilçelerde hayat çok ucuz. Geçmişte inşaat sektörü de ucuz olduğu için sanki emekli şehirleri olmuş. Adım başı kahvehane bulmanız mümkün. Dünüre soruyorum bu adamlar gece gündüz kahvedeler işleri yok mu diye meğer bunların çoğunluğu emekli imiş.

      Bu bölgede bizim köyden göçenlerin sayısı da az değil. 100 hane civarında insan buraya göçmüş ve çeşitli işlerde çalışıyor. Her mevsime göre meyvecilik burada mevcut. Çekirdeksiz üzüm tarlalarda buğday gibi serili, incir mevsimi her yerde incir var.

      Düz arazileri bağlık yapmışlar, hububat ekimi bu bölgede çok nadir. Her yerde, dağ ve taş bağ, zeytin, yemiş, kiraz ve diğer meyveleri bulmanız mümkün. İnsanların genel geçim kaynakları bunun üzerine kurulmuş. Egenin tuğlası ise eskiden olduğu gibi tuğla fabrikaları cazibesini hiç yitirmeden aynen devam ediyor. Adım başı tuğla fabrikaları ile meşhur.

      Egede yaşam bir farklı iken her bölgenin kendine has güzellikleri var. Ama niye yalan şöyleyim bu yaştan sonra bu bölge bana gör değil. Yazıma yarın yine buradan devam edeceğim, ama Aksaray-ı beğenmeyenler okursa memnun olurum.

Bu yazı toplam 1602 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum