Gençlerle Başbaşa
Bugün siz değerli okuyucu kardeşlerime, büyük bir bilim adamı olan, merhum Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil Hoca’nın Gençlerle Başbaşa kitabından aktarımlarda bulunarak, başarılı olmanın ana unsurlarını özet halinde sunmaya gayret edeceğim. Ümit ediyorum ki, gençlerimizin, bütün insanlarımızın okuma alışkanlığı kazanıp, bilgili ve başarılı olmalarına bir nebzede olsa katkı sağlarsam mutlu olacağımı ifade etmek isterim. Bu çalışma yayınlandığı tarihten itibaren defalarca basılmış, her dönem nesillere hitap etmiştir. Birkaç nesil ötesinin zihin dünyasında yer etmiş bu çalışma güncelliğini koruyarak günümüz gençliğine de hitap etmektedir.
Bahse konu eserde gençlere dostane bir üslupla ve onlara arkadaşçasına seslenerek hayat boyu karşılaşabilecekleri sıkıntıları, olumsuzlukları; bunun yanında başarılı bir insan olmanın şartlarını, karakter, ahlak, terbiye gibi insani vasıflar anlatılmaktadır. Kitapta babacan bir üslupta gençlere öğütler veren merhum Ali Fuat Başgil Hoca, sâdece teoriden bahsetmemekte, pratiklerle de örneklendirerek konuyu açıklamaktadır. Muvaffak Olma Yolunun Tehlikeleri ve Düşmanlarının ilkinin tembellik olduğu, ikincisininde kötü arkadaş olduğunu çok özlü olarak anlatılmaktadır. Muvaffakiyetin İlk Şartının İradeli Olmaktan geçtiğini, bizim olan, olmayan hareketler, refleks, otomatik hareketler, telkinli hareketler, Şuurlu hareketler ve ahlâki İrade hususlarında aydınlatıcı bilgiler verilmektedir.
İrsî Huyların değiştirilemeyeceği, Mîzâca bağlı huyları ıslah etmenin mümkün olduğu, başarılı olmak için verimli çalışmak gerektiği ana hatları ile belirtilmiştir. Çalışma Hayatının Ve Umumiyetle Muvaffak Olmanın Kuralları bölümünde aktardıklarından bazılarını siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum:
“Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zîra her günün derdi gibi, işi de kendine yeter.
Bir günün işini, dersini, vazifesini bitirdikten sonra ertesi günü ne işi yapacağına karar ver. Yahut hiç olmazsa çalışmaya başlamadan evvel, hangi iş, ders, kitap üzerinde çalışacağını düşünüp kararlaştır ve çalışmaya bu kararla otur.
Bir işe başlamadan, bir dersi öğrenmeye, bir kitabı okumaya oturmadan evvel düşün ve çalışman için lazım olan şeyleri yanında ve elinin altında bulundur. Tâ ki, ikide bir kalem, kağıt aramaya kalkıp ta dikkatin dağılmasın.
Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözetleyen bir asker gibi uyanık ol ve dikkat kesil. Ve bütün rûhî ve bedenî kuvvetinle kendini işe ver.
Bir işe başlamazdan evvel o işi, dersi, vazifeyi, kitabı en kısa bir zamanda, en kolay ve en temiz bir surette nasıl yapmak, nasıl öğrenip etüt etmek mümkün olduğunu iyice düşünüp hesapla.
Bir iş üzerinde yorulursan dinlenmek için işini değiştir ve çalışma hızını yavaşlat. Fakat dinlenme bahanesi ile asla boş oturma. Boş oturanın içi, işlemeyen demir gibi, pas tutar.
Fikrî çalışmalar için, aynı saatlerde devamlı ve tertipli bir sûrette, günde iki üç saat bile kâfidir. Büyük İslâm feylesofu İbni Sîna, dünyaca meşhur olan Kitâb-üş- şifâ'sını, hergün, sabah namazından sonra Bağdat’taki bir câmiin büyük kandili altında oturarak, kuşluk vaktine kadar, yâni takriben iki saat çalışmak suretiyle vücûda getirmiştir. Meşhur İngiliz feylesofu Spencer, muazzam eserlerini, günde iki saat çalışarak yazmıştır. Her sene bin, bin iki yüz sahifelik eser veren Fransız edibi Emil Zola'ya bu muvaffakiyetinin sırrını sormuşlar: Her gün yalnız üç saat çalışır ve yazarım demiş.
Sebat et, genç dostum, sebat et! Damlaya damlaya göl olur. Ve aynı noktaya düşen damlacıklar, zamanla mermeri bile deler…”
Bahse konu kitap; Medeniyet Okulu Projesi kapsamında Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından basılıp dağıtılmıştır. Bu vesile ile Hocayı rahmet ve minnetle Yâd eder, bu güzel eserin basılıp dağıtılmasını sağladıkları için başta Sayın Tahir Akyürek Bey olmak üzere, emeği geçenlere en kalb-i şükranlarımı sunar, sıhhat ve afiyetler dilerim. [email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.