Ömer Lütfi Ersöz

Ömer Lütfi Ersöz

Allah Teala İyiyi ve Güzeli Emreder: Emredilen Her Şey İyidir, Güzeldir

O’nun emirleri iyi ve güzel, yasakladıkları ise kötü ve çirkindir. İslam’ın iyi, doğru ve güzel kabul ettiği şeylere “ma’ruf”, kötü, yanlış ve çirkin kabul ettiklerine ise “münker’’ denilir. Bu ölçülerin kaynağı Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in sünnetidir. Allah ve Resulü bir şeye iyi demişse o iyidir; kötü demişse o kötüdür.

Allah katında din İslam’dır. İslam, insanlığın kurtuluşunu hedefleyen, son ve mükemmel dindir. Dinimiz, haramlardan uzak durmayı, helâller dairesinde yaşamayı emreder. Helâller geniş, haramlar ise sınırlıdır.

İslam; içkiyi, kumarı, zinayı, rüşveti, faizi, haksız yere cana kıymayı, domuz etini, yalanı, gıybeti ve iftirayı haram kılmıştır. Buna karşılık su, süt, çay, kahve ve çeşit çeşit meyve sularını içmeyi helâl kılmıştır. Haksız ve kirli kazanç olan faiz haramdır; buna karşı ticaret ve alın teriyle kazanılan helâl gelir, övülmüş ve teşvik edilmiştir. Zina haramdır; evlilik ise helâl ve emredilen bir yoldur. Yırtıcı hayvanların etleri haram kılınmış; koyun, keçi, kuzu, deve ve sığır gibi birçok hayvanın eti ise helâldir. Rüşvet haramdır; emeğin karşılığı olan helâl kazanç ise kutsaldır. Görüldüğü gibi İslam, iyi ve faydalı olan hiçbir şeyi haram kılmaz; kötü, zararlı ve çirkin olanları da helâl saymaz.

Allah ve Resulü’nün emirlerini uygulamak, yasaklarından sakınmak ve helâller dairesinde bir hayat sürmek hem dünya hem de ahiret için vazgeçilmezdir.

İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak

Müslüman toplumlarda, iyiliği emredip kötülüğü engelleyen bir denetim mekanizmasının bulunması farzdır. Bu görevi yerine getirecek kişilerde ise bazı şartlar bulunur. Eğer Müslümanların hiçbiri bu görevi yerine getirmezse, farz olan bu görev terk edilmiş olur ve bu sorumluluk tüm Müslümanlara yüklenir.

Her bir Müslüman önce kendinden sorumludur. Ancak sadece kendisini ıslah etmek yeterli değildir. Ailesinden, yakınlarından ve içinde yaşadığı toplumdan da sorumludur. Yanlışlıklar karşısında ehil kişilerin uyarması, insanları kötülüklerden sakındırması dini bir görevdir.

Bu görev kaba kuvvet, baskı veya zorlamayla değil; yumuşak, tatlı ve hikmetli sözlerle yapılmalıdır. Efendimiz Hz. Muhammed’in tebliğ yöntemi bu konuda en güzel örnektir.

Helâl Lokmanın Önemi

Haramlardan uzak durup helâl lokma kazanmak son derece önemlidir. İbadetlerin makbul olması, helâl kazanç ve helâl lokmaya bağlıdır. Müslüman, dünyalık konularda kendisinden daha aşağı durumda olanlara bakarak şükretmeli; ahlâk, ibadet ve maneviyat konularında ise kendisinden daha ileri olanlara bakarak kendini geliştirmeye çalışmalıdır. Helâlinden kazanmalı, helâlinden yemeli ve haramlardan kesinlikle uzak durmalıdır.

Nefs ve Şeytanla Mücadele

İnsanın en büyük düşmanı nefsi ve şeytandır. Nefsinin arzularına uymayan kimse kolay kolay günah işlemez. İnsanı yanlışa sürükleyen, Allah'ın koyduğu kurallara uymasına engel olan şey çoğu zaman içindeki kötü arzularıdır. Nefsini terbiye eden kimse kendini kötülüklerden koruyabilir.

Bu noktada ebeveynlere, öğretmenlere ve toplumu ayakta tutan tüm duyarlı müminlere büyük görev düşmektedir. Gençlerimizi iyi eğitimle, güzel ahlâkla yetiştirmek hepimizin sorumluluğudur. Alkol, uyuşturucu, sigara, fuhuş gibi zararlı alışkanlıklardan onları uzak tutmak; sevgi, saygı, hoşgörü, birlik ve kardeşlik duyguları ile donatmak zorundayız. Geleceğin Asım’ın neslini yetiştirmek için çaba göstermek hepimizin görevidir.

Karanlık, ancak aydınlıkla yok olur. Bizler de evlatlarımızı kötü, çirkin ve zararlı olan her şeyden koruyarak onları huzur, güven ve mutluluk dolu yarınlara hazırlamalıyız.

Dua

Rabbimiz, bizleri kötü ve zararlı olan bütün haramlardan uzak durup, iyi, güzel ve faydalı olan emirlerini yerine getiren kullarından eylesin. Hepimize sıhhat, afiyet ve helâlinden bir ömür nasip etsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer Lütfi Ersöz Arşivi