Kürtaj sorunu çözülür mü?
Efendim bende zaten Kadın doğum uzmanı doktorların işine karışmak için böyle bir yazı yazmayacağım. İşin bilimsel ve tıbbı durumu zaten bu konuda uzman olan uzmanların işi olsa gerek. Bizim onların uzmanlık sahasına girip akıl vermemiz onlara saygısızlık olur. Ancak bir gazeteci olarak işin sosyal boyutu ve istismarı konularını sizlerle paylaşacağım.
Bende kürtaj konusunda hassasım ve Sayın Başbakanımıza yakın görüşlere sahibim. Ufak tefek konularda kendilerine katılmıyorum, çünkü bu konuyu kökünden kesip atamazsınız. Nedeni Sayın Başbakan iyi niyetle düşünüyor olabilir, ama bunu önüne geçmeniz mümkün değil.
Çünkü tamamen yasaklarsanız, uyuşturucu kullanmak yasak, ama yasak olanı kullananın sayısı az mı? Her gün binlerce yerde uyuşturucu yakalanıp cezalandırılıyor. Yani kaçak göçek bunu kullananlar olduğu gibi ticaretini de yapanların sayısıaz değil. Yakalananların sayısından çok yakalanmayanların olduğunu tahmin ediyorum. Çünkü tamamı yakalansa ülkede uyuşturucu kullananın kökü kesilir.
Tıpkıbunun gibi kürtajda istismar edilecek, burada kürtajın kurbanı yine garibanlar olacak. Nasıl mı olacak bakın kürtaj tamamen yasaklandığında, kaçak göçek yâda varlıklı aileler kaçıntı sonu kazaen hamile kaldı da hamilelik yâda çocuk istemiyorsa bunu bir şekilde gizli olarak kürtaj yaptıracak.
Kürtajıyapan doktor da kürtajın yasak olması nedeni ile risk aldığından üçe yapıyorsa bunu ona çıkaracak. Ayda otuz kürtaj yapıyorsa bunun sayısı inecek ona, kaçak olarak kürtaj yapan doktorlar otuz kürtajda aldığını beş on kürtajda alacak. Peki, o zaman parası olmayan gariban ne yapacak doğurmak durumunda kalacak. Zaten geçim sıkıntısı çekiyorsa o doğan çocuklara bir yenisi daha eklenecek. Bizim Halim gibi 8 çocuğu varken kucağın dağını yürütmeden hanımı yine hamile kalacak. Eve gıda yerine işsiz halim hurdacılıktan kazandığı paranın tamamına 40 ekmek alacak ve çocuklar katıksız kuru ekmek yitecek. Kaçamak yaparak kazaen hamile kalan kaçaklarda bunu deneyecek.
Yani olan burada yine garibana olacak, çocuk istemeyen belli bir kesim ve tabaka kesinlikle doğum yapmayacak. Efendim yasak gelecek gelsin, doktorun muayene masasının tepesine kameramı yerleştireceksiniz. Bunu da yapamayacağınıza göre bal gibi kürtaj devam edecek. Tıpkı uyuşturucuda anlattığım gibi yakalanmadığısürece bunu gizli yapan doktoru zengin edersiniz.
Öyleyse ne yapılmalı diye düşüncemi sorarsanız, bu bir fetva değil. Kadınların hamile kalıp kalmadığı bir ayın sonunda belli oluyorsa, buna bir iki haftada daha eklenerek 6 haftadan sonrasına yasak getirmek bana göre makul olanıdır. Tabi buna acil durum ve sağlığı dahil etmemek gerekir, tahminime göre yasada bu şekilde çıkacağı kanaatindeyim. Çünkü Sayın Başbakanımıza aynen katılıyorum, belli olmuş yâda canlanmış bir cenini aldırmak cinayettir.
Sayın Başbakanımızın asıl hedefindeki de dünyada insanlığın yaşlandığı, Avrupa’nın her geçen yaşlılar ülkesi olduğu görülüyor. Dünyanın lider ülkesi olacaksak genç nüfusa ve gençliğe ihtiyacımız olduğu için üç çocuk olmasını isterken, kürtaja da bundan dolayı karşı çıktığını düşünüyorum.
Özel hastanelerdeki sezaryenin durumu ile yaptığı açıklamaya aynen katılmakla beraber, zorunlu olanlara da müsaade edilmeli. Özel hastanelere yatan doğum hastalarının yüzde doksanına sezer yan yapılıyor, normal doğum yapacaklarda sezer yan yapamayacaklarda sezer yan yapılıyor. Ancak devlet hastanelerine getirilen sezer yan yasağı neticesinde bazı hastaların doğum nedeni ile öldüğü de söylenmektedir. Sorumluluk almaktan çekinen doktorların normal doğumu beklemesi sonucu kanamalı ölümler bizim hastanemizde bile olmuştur. Bu konuyu doktorun inisiyatifine bırakmalı, doktorda vicdanı elinden bırakmamalı. Hipokrat yeminine sadık kalmalıdır.
Özel hastanelerin bu kadar sezer yan doğumuna ödeme kısıtlığı getirildiğinde bunun önüne geçilebilir. Devletimizde keyfi ve lüzumsuz soygundan kurtulur diye düşünüyorum, parası olan zevk için sezer yan yaptırırsa yaptırsın denir.
Kısacası kürtajın tamamen yasaklanması, uyuşturucu gibi tüccarların eline düşeceği belli olmakla beraber, sezer yan da da kısıtlama getirilmeli. Burada olan yine gariban ve dar gelirli vatandaşlara olacağı kanaatindeyim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.