Hatta çoğu zamanda mail yolu ile duygularını ileten okurlarıma teşekkür ediyorum. Bunların yarıdan çoğu nefsimi okşayan iltifatlar ve insan olarak bu sözleri duyunca hoşumuza gidecek sözlerden ibaret olanlarda oluyor. Bu tür güzel sözleri duymak ve bunları hak etmekle beraber, umarım yüce rabbim şahsımı şımartmaz okurların düşüncelerine tercüman olmaya devam ederim. Dolayısı ile bugün sizlere okurlarımdan aldığım o güzel söz ve eleştirileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

       A.Y. “ Sevgili kardeşim Erdoğan Beye seni ne kadar tebrik etsem azdır. Bu cümlelerimi şahsına karşı bir takiyye olarak algılama, bugün kafamda ne düşünüyorsam sanki bilircesine onu yazıyorsunuz. Bir gün düğünlerdeki takı tellallığını düşünmüştüm o gün bu konuyu ele aldınız. Gerçekten düğünlerdeki takı âdeti bizleri çok üzüyor, bunu yapan insanlar bir zarf içinde düğün sahiplerine takdim etmeleri daha doğru olmaz mı?

      Fakir fukara takı yarışı âdetinden sonra düğünlere gidemez oldu, bahsettiğiniz gibi dinimizde böyle bir şeyimi var?  Çok yanlış ve doğru olmayan adetleri yaşıyoruz.

      Cenaze taziyesi ile ilgili yazınızı okudum, inanın bu çok önemli ve toplumun genel bir yarası. Kim bu adetlerin dinde olmadığını anlatacaksa anlatsın. Ama nasıl anlatacağız, bunu adeta bazı din görevlileri teşvik ediyor. Gurup olmuşlar mevlit okuma yarışındalar, üç beş kuruş alacağız diye dinde olmayan adetleri bilerek kaldırmıyorlar.”

       Bu konu ile ilgili aldığım mail, mesaj ve telefonlar inanın elliden fazla. Birde çarşıda pazarda beni gören insanların şahsıma söyledikleri var. Düğün takısı ve cenaze taziyesi sonrası verilen yemek ve kırkıncı, elli ikinci gibi gecelerin insanları rahatsız ettiği apaçık ortada. Bunu insanlar ayıp olmasın yada kınanmayayım diye dillendiremiyorlar, ama ciddi bir şekilde sıkıntı var.

        Y.Ç “ Erdoğan bey gerçekten önemli konulara değiniyorsun, birde şu hac konusuna değinsen. İnsanlar üç beş kuruş hac parası biriktirip hacca yada umreye gidiyor. Son zamanlarda öyle bir kötü adet içimize girdi ki, hac hediyesi alma yarışı başladı, hacca değil de insanlar alışverişe gider oldu. Nerede ise bir hac parası kadarda alışveriş için harcayıp borca giriyorlar, bunun neresi hac oluyor.”

        Ben bu konu ile ilgili olarak bir yazıyı kaleme aldım. Bazen okurlarımız bize soru ve problemleri anlatarak bir yazı konusu çıkarıyorlar, kendilerine teşekkür ederim.

       M.T. “ Erdoğan Bey sizi takdir eden bir okurunuzum, gazeteyi elime aldığımda ilk okuduğum kişisiniz. Çoğu zaman Belediye Başkanı Nevzat Beye destek çıkıyorsunuz. Medeaşla ilgili bir yazınızı okudum, Coğlakı mahallesinin yollarının faturasını tamamen Medaşa kesmişiniz. Şu cümlelerimi kaleme alıp yetkililere iletmezsen size karşı güvenim sarsacak. Burada Sayın Başkan ve İktidarın hiç mi suçu yok? Medaş devletin üzerinde mi kimse buna dur diyemiyor mu? Bu kurum özelleşti diye devlet ne yapıyorsunuz diyemez mi? Aksaray’ın koskoca mahallesinin kaderi ile neden oynuyorsunuz diyen çıkmaz mı?

        Adamlar hala çevre illerin üç beş ana santralından bahsederken bizim hala bir ana santralden elektrik almamız nedeni ile sık sık elektriklerin kesildiğini medaş yetkilileri söylüyor. Bizden küçük illerin birçok santrali varken neden bizde bir tane bunu yapsınlar. Acilen bir santral kurdursunlar.

        Sadece coğlakı mahallesi delik deşik değil ki, 20m. Yola bir baksınlar. Birçok ana arterler köstebek yuvası gibi, Sayın Başkanım bunları görmeli.”

        Efendim ben o yazımın altına şu cümleyi ilave etmiştim; “ umarım birileri çıkarda konuyu Enerji Bakanımıza iletir” demiştim. Evet, bende bir siyasi görüşe sahip insanım, ama bu demek değildir ki yanlışları yazmayalım. Neden iki yazı ile Başkana destek çıkmam gözünüze battı, zaman zaman eleştirilerim oldu. Bırakında işimiz sürekli eleştiri olmasın doğru olanları da yazalım, elbette eksiklikler olacak, ama bunları kırıp dökmeden eleştirerek talep edeceğiz. Sadece Coğlakı mahallesinde değil Medaş Aksaray’ın genelinde düzenli bir yer altı çalışması yapmadı. Zannediyorum ki, yetkililerimiz bununla ilgileniyorlardır. Bakın şeffaf ve dürüst gazeteciliğimizin örneği bu olmalı ki, yazdığınız eleştiriyi buraya alıyorum. Elçiye zeval olmasın.

       O kadar çok mail ve mesajlar var ki ben bugünlük bu kadarına yer verdim. Zaman zaman bu gelen sorulara da yer vermeye çalışacağım.