Kırsal alanda ise nüfusumuz da hızlı bir şekilde düşmüştür. Aksaray hızla büyüyor diyenler aslında genel nüfusumuzun düştüğünü gözden kaçırıyorlar. İl merkezinde nüfus arttıkça trafik keşmekeşi de insanları canından bezdirmiş. Polisler şaşkın, sürücü ve esnaf şaşkın, neden şaşkın olduklarını aşağıya yazacağım.

Resimlerde görüldüğü gibi araç sürücüsü veya yaya iseniz psikolojinizin bozulmaması mümkün değil. Burada hemen şunu belirteyim ki, bu yazıyı kaleme alırken birilerini veya kişileri suçlamak için yazmıyorum. Burada bir gazeteci olarak bana da eğer bir görev düşüyorsa yapmaya hazırım.

Çarşı merkezi artık bu yükü çekmiyor. Sokakları akşamüzeri sık sık gezip görüntülüyorum, inanın her geçen gün içinden çıkılmaz hale geldiğini ben görüyorsam radikal karar alması gerekenler de görmeliler. Şehrin sadece belli yerlerini değil de her yerini yoğunluk olduğu zaman da gezmeliler.

Fotoğraf ve görüntü çekiyorum, bir esnaf yanıma yaklaştı; “ Erdoğan bey gazetelerde yetkililerimizin esnaf ziyareti yaptıklarını okuyoruz. Esnaf sadece kapalı çarşıdan ibaret mi? Başka sokak ve caddeleri de gezsinler de bazı konuları konuşup kendilerine iletelim, bunu Allah aşkına bir yaz” dedi. Elçiye zeval olmaz, gerekirse bu esnaflarımızın isimlerini de verebilirim.

Resimleri çekerken, akşamüzeri iki trafik polis arabasına denk geldim. Esnafın şikâyeti üzerine gelmişler, onlar ne yapsın daracık daracık sokaklarda çift park yapılmış, karşılıklı geçiş de var, iki araç karşı karşıya gelse geçemiyor. Çareyi ceza yazmakta bulmuşlar ceza ile işi halletmeye çalışıyorlar, ama bu sefer sürücülerle bir kavga gürültü. Ben polislerimizin yerinde olmak istemem.

Hele kurşunlu cami arkasına bir girin, buradan geçin taş pazar mahallesindeki yollara nefes alacak durum yok. Eski terminal civarı deseniz öylesine, Migros karşısına birde köy ve kasaba araçları durmuş bir ayrı curcuna esnaf ne yapsın kuralları kendileri uygulamaya başlamışlar. On metre çıkıp soba ve olukları koyarak il trafik komisyon kararı almış gibi yolu kabazanlamışlar, sebep araba park etmesin.

Eski doğumevi civarı ve Milli Eğitim Müdürlüğü karşısı iki taraflı yola araç park edilmiş, iki araç geçsin geçebilirse. Coğlakı mahallesine giden sokak yine öyle, bakıyorum trafik kurallarına uygun olmayan ve yasak olan işyeri önü ve eczaneler kapılarının önüne trafik hunileri koyarak trafik kurallarını kendileri koyup kendileri uyguluyor, sanki burası şehir değil dağ başı.

Kaldırımlar zaten işgal altında, birde benim aracın yeri boş dursun diye yola konan el arabaları, demir merdivenler, koli koli malzemeler, su tesisatları vesaire ne ararsanız var. Yayalar kaldırımdan gidemiyor, nereden gitsin yol ortasından geçecek ama kenarlarda araçlar park etmiş, ortada iki araç karşı karşıya gelmiş geçemiyor, birde yaya geliyor çık işin içinden çıkabilirsen.

Hiçbir şekilde alışveriş merkezine karşı değilim, alışveriş merkezleri şehrin gelişmesine ve ekonomisine katkı sağlar. Ancak bir işyerine açma ruhsatı verilirken önce otopark yeri sorulmalı. Buraya alışverişe gelen insanlar nereye araç park ediyor merkezdeki işyerlerinin önüne. Efor AVM önündeki yol boyu neden kaldırılmıyor bunca sıkıntı yaşanmasını gören yok mu?

Bakın eski yağ pazarı bölgesindeki trafiğin haline, hizmet içi Eğitim bölgesindeki rezalete, aşevi civarına bir bakın ne halde. Hangi bir yerin rezaletini sayayım. Ben eskiden zabıta ve Trafik zabıta Müdürlüğünde idarecilik yaptım. İnanın şimdi böyle bir idarecilik yapmak istemem. Bakıyorum benim 15 sene önce zorla il trafik komisyonuna getirdiğim tek yön ve trafiğe kapatılan yerler birkaç tane yer eklendi. Ben 20 sene sonrasını düşünerek o kadar çok teklifle trafik komisyonuna giderdim ki, ama gelin görün o zaman engellenen ve esnaf tepkisinden çekinenler radikal kararlar aldırmadılar.

Eğer o dönem radikal kararları alabilmiş olsa idik bugün şehir çok rahattı. Çünkü büyük bölcek ve makas yolu tek yön olacaktı, şehir içi tamamen trafiğe kapanacaktı. Ancak kapalı çarşı bölümünü kapama kararı alabilmiştik. Bu kararlara sadece üç beş karar eklendi, oda sürekli değiştirilerek.

Efendim şehirde radikal kararlar gerekli, radikal kararlar alınmazsa bu curcuna inanın bitmez. Bununla ne trafik polisi nede zabıta başa çıkabilir. Esnaf tepkisi veya sürücü tepkisini bırakacaksın burada yaşayan insanları düşüneceksin. Üç kişi kaybedersin on kişi kazanırsın. Şehir olmanın bir bedeli olmalı, böyle bir başıboşluk olmaz. Gidip bakın esnaf kendi tedbirini kendisi alıp trafik uygulaması ve yasak koyuyor, inanmazsınız diye bunları resimleyip görüntüledim. Ben yazıp çiziyorum karar sizin, şehrin merkezini tamamen trafiğe kapatıp bulvarlara yaymalısınız, başka çözümünüz yok.