Ömer Lütfi Ersöz

Ömer Lütfi Ersöz

Sigaranın maddi manevi zararları

Sigaranın maddi manevi zararları

Sigaranın içerisinde dört bin çeşit zehir bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır; boya sökücü Aseton, böcek öldürücü Nikotin, roket yakıtı Metorol, otomobillerin egzozlarından çıkan zehirli gaz Karbon Monoksit, kanser yapıcı Piren, Dibenzakridin, Tolvidin, akü yapımında kullanılan Kadmiyum, gaz odalarında öldürücü olarak kullanılan Hidrojen Siyanür, temizlik maddesi Amonyak, endüstride çözücü olarak kullanılan Telven, fare zehri Arsenik, haşarat öldürücü DDT, çakmak gazı Bütan, Fenol, Naftalin v.b.dir.

Ülkemizde yirmi beş milyon kişinin sigara içtiğini yirmi milyon kişinin de duman altı olup, pasifken aktif hale geçtiği bilinen gerçeklerdendir. Son günlerde de yoğun bir şekilde sigara ve zararları tartışılmaktadır. Sigara yasağı hususunda ilk olarak 4207 sayılı yasa ile Toplu taşıt araçlarında ve bazı mekanlarda içilmesi yasaklanmıştı. Bu yasağın uygulamadaki sıkıntı ve aksaklıklarını gideren yeni düzenleme ile tüm kapalı alanların yasak kapsamına alınıp tavizsiz uygulanması sonucu sigara içmeyenlere büyük yararı olmuştur. Ümit ediyorum ki yakın gelecekte sigara içme yasağına dış mekanların eklenmesi ile özel kabin içinde sigara içme mekanları yapılarak zararlarından tamamen arınırız.

Ülkemizin genç nüfusunu çok iyi koruyup, sigara, içki, kumar, uyuşturucu, esrar, bali v.b. olumsuzluklardan bilgi ve birikimlerini arttırarak, bizler de iyi örnek olarak uzak tutmalıyız. Maalesef yapılan bir ankette; sigaraya kimden etkilenerek başladınız? sorusuna %82 anne-baba ve öğretmenlerden cevabını vermişlerdir. Bu durum gerçekten düşündürücüdür? Bir başka anket sonunda; doktorların %54’ü, öğretmenlerin %47’si sigara içmektedir.

İçilen sigaraların beden ve ruhsal tahribatı inkar edilmez bir gerçektir. Ayrıca, maddi olarak da büyük meblağlara ulaşan kayıplar söz konusudur. Örnek olarak ortalama bir paket 5 TL, ayda 150 TL, yılda 1.800 TL olup, yaklaşık 25 milyon insanımız içiyor ve çarpıldığında yıllık toplam tutar 45.000.000.000 Milyar TL (45 katrilyon TL.) dir.

Ben şimdi soruyorum, sıfırları atıldıktan sonraki meblağ 45 Milyar TL(Eski rakamla 45 katrilyon TL)’ye neler alınır, neler yapılır? Hiç düşündünüz mü?

Milli Eğitimde yöneticilik yaptığım yıllardaki bir hatıramı siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

Bir gün öğle yemeğine çok sevdiğim savcı, hakim ve doktor arkadaşlarımız beni davet ettiler. Davetlerine icabet ettim. Bu arada hakim bey pahalı sigaradan peş peşe içiyordu, ben kendisine şöyle bir teklifte bulundum.

-Hakim bey 25 sene hakim olarak görev yapıyorsunuz, emekli olsanız ne kadar ikramiye alacaksınız?

-3-4 milyar TL.( Bu dönem 60-70.000 TL arası)

-Ben size iki tane emekli ikramiyesi alabileceğiniz bir imkan söylesem kabul eder misiniz? dedim.

-Tabiki seve seve ederim dedi. Bende;

- O zaman iyi dinleyin, siz günlük kaç paket sigara içiyorsunuz dedim.

-Pahalı olanından iki paket dedi.

Konuştuğumuz yıllarda paketi 150 TL idi. Ben bugünkü rakamlara dönüştürerek aktarayım.

-Şimdi 7TLx2 paket= 14 TL günlük, 14x30=420 TL aylık, 420x12=5.040 TL yıllık gideriniz olur. 25 yıllık devlet memurluğunuz boyunca 5.040x25=126.000 TL. eder. Sadece memurluk döneminizde içmezseniz buyurun size nerdeyse iki tane emekli ikramiyesi, diyerek devam ettim. Ayrıca bu hesapta gelecek zamlar, enflasyon farkı vs. de yoktur. Bir de sigaranın zararlarından dolayı uğradığınız rahatsızlıklar, bundan kaynaklanan doktor paraları, ilaç paraları… v.b. giderlerde hesapta yok dedim.

-Hakikaten çok önemli meblağlar! Ben bu kadarını hiç düşünmemiştim dedi. Bunun üzerine ben;

-Neyse bu anlattıklarımın pek önemi yok, parayı siz kazanıyorsunuz, istediğiniz gibi de harcamaya yetkiniz var. Ben şimdi daha önemli bir hususu belirteceğim dedim. Hakim bey;

-Ya bundan daha önemlisi ne olabilir dedi. Ben de dedim ki;

-Hakim bey, sizlerin savunma gücü yüksek, ben şimdiden Mahkeme-i Kübra’ya sunulmak üzere bir dava dilekçesi yazdım. Bu dilekçemde; siz sigara içerek bizleri pasif halden aktif konuma getirdiğiniz için, kul hakkına giriyorsunuz, ben de kusura bakmayın ama ya günahlarımı size yükler, ya da sevaplarınızdan hisseme düşeni alırım, deyince;

-Gerçekten yapar mısınız? İşte şimdi hapı yuttuk dedi. Para boyutunu da unuttu. Ben kendisine bir hadiseyi anlattım.

-Geçmişte bir aile reisi sigara içiyormuş, eşi bundan rahatsız olduğunu ve sigarayı bırakmasını istemiş, beyi sigarayı bırakmayınca kadıncağız. “O zaman, evin ihtiyaçlarından başka, sigaraya günlük verdiğin para kadar bana fazladan para verirsen belki rıza gösterebilirim” deyince, adam çaresiz içtiği sigara bedeli kadar parayı eşine fazladan vermiş, aradan 3-5 yıl geçtikten sonra, adama 3-5.000 TL para lazım olmuş. Bir senet ödemesi olduğundan, anne, baba, evlat, kardeş, arkadaş v.b. herkesle görüşmesine rağmen o kadar parayı bulamamış, üzgün ve süzgün bir vaziyette evine gelmiş. Evinde düşünceli ve kaygılı otururken eşi, o güne kadar sigara karşılığı alıp biriktirdiği paraları münasip bir kabın içine koyup odaya getirmiş ve bu paraları yakmaya çalışınca, adam o paraları görünce çok sevinmiş. “Dur yakma! Deli misin para yakılır mı?” demiş. Bunun üzerine eşi; “Bey! Hani zevkler ve renkler tartışılmazdı. Sen kendin bu kadar parayı sigaraya vererek yaktın, yok ettin. Müsaade et! Bu para benim değil mi? Ben de bu şekilde yakmaktan hoşlanıyorum.” deyince, adam; “Haklısın, bu günden itibaren sigarayı bırakıyorum. Şu paralarla da borcumuzu ödeyelim.” diyerek, iyi bir ders sonucu aile mutlu sonuca kavuşmuş dedim. Eğer günün birinde sigarayı bırakmayı düşünürseniz çok önemli başka bilgiler vereceğim. Bırakıyorum dediğiniz zaman gelin, diğer söyleyeceklerimi anlatayım diyerek konuşmamı bitirdim.

Bu anlattıklarımı değişik vesilelerle Konya Valimiz Sayın Aydın Nezih Doğan bey’e, Akören Kaymakamlığı döneminde anlatmıştım ve sigarayı bırakmalarının güzel olacağını ifade etmiştim. Kendileri de esprili olarak biz sigaraya verdiğimiz her bedelle aynı zaman da vergi de vermiş oluyoruz. Yetimhanedekilere katkımız oluyor demişlerdi. Bende kendilerine Sayın Kaymakamım ben o kadar detaya girmek istemiyorum. Siz günlük sigaraya kaç lira veriyorsanız yarısı sizde kalsın, geri kalan yarıyı da ikiye bölerek birini direk maliye ye bağış, diğerine de fakirlere ekmek alarak değerlendirelim. Herkes kârlı çıksın demiştim. Kendileri de daha sonraki yıllar da sigarayı bırakmışlardır. Ben hem Sayın Valimizi, hem de tüm sigarayı bırakanları gönülden tebrik ediyorum.

Hamdolsun bugüne kadar hiç sigara içmemiş ve sigaraya hiç para vermemiş bir kardeşiniz olarak diyorum ki; sigarayı kesinlikle bırakabilirsiniz, yeter ki iradenize sahip olun.

Hem maddi, hem manevi zararları çok olan sigara, dinimizce de olumlu görülmemiş, “Haramdır” diyen müçtehit imamları yanında, en olumlu bakan müçtehitler bile “Tahrimen Mekruhtur. (Harama yakındır.)” demişlerdir. Haydi! Bu günden itibaren bu israfa ve zarara dur! diyelim. Herkese sağlık, mutluluk, sıhhat ve afiyetler dilerim.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer Lütfi Ersöz Arşivi