Bu demokrasi de beni kesmiyor
Aslında demokrasinin D sinin olmadığını savunanlardanım. Demokrat gibi görünüp de demokrasi düşmanı olanların dışında demokrasiyi savunanlar da kendilerine istedikleri demokrasiyi başkalarına da tanıyabilseler. Bütün siyasi partilerde demokrasiyi kendiişlerinde keşke yaşayabilseler.
Demokrasi kişilere göre değil herkesi içine almalı. Seçimlerde aday tespitleri yapılırken partiler delege oyunu ile seçmeni avutuyor. Zaten delegeyi işin başında olan kendisine göre yazıyor, delege yazımı da demokratik değil. Bütün partiler işine gelmezse delegeye de itibar etmiyor adayını kendisi tespit ediyor. Üyelerine zaten güvenmiyor doğruyu yaptığına da inanmıyor. İnanmadığın yâda güvenmediğin insanların oyu ile seçtirdikleri insanlar demokratik yollarla mı seçilmiş oluyor?
Her parti kaç aday olursa olsun listesine koymalı, partisine oy veren seçmen birde adaya oy vermeli. En çok oy alan adaylar bu milleti temsil etmeli, demokrasi işte o zaman herkese vardır.
Yemekte Başkana sorulan soruya çok şaşırdım, hala Müslüman ülkelerden neden Mısır darbecilerine para yardımı yapıldığı sorusu çok basitti. Krallıkla idare edilen Müslüman dediğimiz ülkelerin liderlerini eşlerini araştırırlarsa bir sonuca varırlar. Bunların eşlerinin tamamı ya İngiliz, yâda ABD’li. Adamlar kaleyi içten fethetmişler, Suriye de Esedin hanımı da İngiliz.
30-40 yıl diktatör olarak ülkelerinin başında duran bu insanlar Müslüman değiller. Halkı Müslüman olmasına rağmen hanımları tam Avrupalı yaşam içindeler, ama halkı Müslüman olduğu için, Müslüman olmayan mevcut idareye karşılar. Neden para yardımı yapıyorlar bir gün kendi başlarına da bu durum gelmesinden korkuyorlar. Diktatörlüğün yıkılması bir gün kendilerinin başına da gelmesinden korkuyorlar. Mısırda demokrasi olmamalı ki, onlarda rahat etmeliler.
Darbeciler ülkemizde de aynı senaryoları beklerler. Seçimle işbaşına gelemeyeceğini anlayanlar her fırsat da darbe beklerler. Darbe olursa idarenin başına zaten seçilmişler gelmiyor, kendileri darbe ile geldiklerinden tekrar darbe ile iktidara gelmeyi hedeflerler.
Ak Parti iktidarı ile demokrasi yerleşmeye başladı, yerleşti mi derseniz tam değil. İnsanlar bilinçlendi, darbe girişimcileri teşhis edilip uzaklaştırıldı. Kimisi de hesap veriyor ve ülkenin artık darbeden uzak kalacağını düşünenler hemen darbe senaryoları yazdılar.
30 yaşın altındakiler darbeyi bilmezler, hatta güzel bir şey zannederler. Çünkü Geziye gelen gençlerin bir kısmı eğlence ve macera olsun diye geldiklerini söylüyorlar. Bilmiyorlar ki belli saatten sonra sokağa çıkamadıklarını. Bilmiyorlar ki insanların özgür ve hür olmadıklarını. Bilmiyorlar ki, birisinin asılsız ihbarı ile altı ay betonda yatırıldığını. Bilmiyorlar ki, bugünkü üniversitelerde nara atmanın okuldan atılıp ömür boyu fişlenme olduğunu.
Evet, bende sizden çok demokrasi istiyorum, ama demokrasiye darbe vuracak eylemlerle değil. Demokrasi istiyorum diye başkalarının demokratik haklarını çiğneyerek değil. Başkalarını çoluk çocuğunun rızkını kazandığı işyerlerini talan edip zarar vermekle değil. İnsanların sokağa çıkmalarını engelleyerek demokrasi aranmaz.
Eylem ve hak aramak elbette herkes için geçerli olan demokratik bir haktır. Ama yasaları çiğneyerek gösteri ve yürüyüş kanunlarını engelleyerek değil. Yaslar çerçevesinde izin alınarak gösterilen yerde tepki ve gösterini yapar gidersin. Mesaj vermek istiyorsan gerekli yerler zaten mesajını alır. Eğer bunu veremiyorsan halkın çoğunlukla getirdiği idareyi ben beğenmiyorum diye zorla indirmeye kalkmak demokratik bir davranış değildir.
Herkesin bir fikri olmalı ve onu savunabilmeli. Ama benim düşüncemi kabul etmiyorsun diye diğer insanlar ötekileştirilmemeli. Düşünce ayrı ayrımcılık ayrıdır, ayrımcılık anarşistlik doğurur.
Neden Avrupa da darbe ve ihtilal olmuyor da Ortadoğu da olduğunu bir düşünmek lazım. Avrupa tarihten bugüne orta doğuyu sömürdüğü için iş başına getirdikleri kralları sürekli desteklemişlerdir. Eğer Ortadoğu ülkelerinde demokrasi işlese işlerine gelmeyecek sömürüleri de bitecektir.
Aklımızı başımıza almalıyız, ülkemiz üzerinde oynana oyunlara gelmemeliyiz. Daha çok demokrasi ve daha çok özgürlüğü herkesten çok ben istiyorum. Herkes istediği gibi düşüncesini yaşamalı, ama saygı ve ötekileştirmeden yaşamalıyız. Demokrasi diyorsak bunu içimize sindirmeliyiz, huzurumuzu bozmaya çalışanlara fırsat vermemeliyiz. Çünkü bu ülke bizim başka yaşayacak ülkemiz yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.