
Erdoğan Kaya
Feyzioğlu’nun haddi aşan konuşması
Yaptığı şov eğer alkış alıyorsa daha ileri giderek şov yaparlar. Eğer alkış alamaz, seyircide azsa onlar için şovun anlamı kalmaz. Ülkemizde de geçmişten günümüze çeşitli meslek gurubu ve siyasiler içinde şovmenler mevcut. Nerede bir devlet yetkilisi görseler şov yapıp onları eleştirip sindirmeye çalışırlar. Ama artık o dönemlerin kapandığını Cumartesi günü Danıştay’ın kuruluşunun kutlandığı esnada haddi aşan Fevzioğlu’nun Sayın Başbakan Erdoğan’dan aldığı tepki yerini bulmuştur.
Danıştay’ın kuruluş yılı münasebeti ile devlet erkânı ve hukukçuların bulunduğu bir ortamda herkes 25 dakika konuşurken Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu hukuken orada konuşma hakkı yokken nezaketen konuşma verilmesini siyaseten değerlendirerek konuşmasını 25 dakika yerine 60 dakikaya uzatarak hükümetin icraatlarını eleştirmeye ayırması, siyasete dizayn vermeye çalışması bardağı taşıran son damla olmuştur.
Geçmişte de iktidar mensupları bu tür konuşmaları dinler, bir azarlanmadıkları kalırdı. Bu eleştirileri kuzu kuzu dinler sineye çekerlerdi. Kendi hukuk alanlarını ilgilendirmeyen ve toplantı ile alakası olmayan tamamen siyasi bir konuşma yapan Feyzioğlu’na Sayın Başbakan Erdoğan terbiyeli olmaya, siyaset yapacaksa cübbesini çıkarmaya ve tiyatro oynamamasını söyleyerek konuşmasını keserek tepki gösterip salonu terk etmiştir.
Tepkiyle de kalmayarak beraber oturduğu Sayın Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı salonu terk etmiştir. Tepkisiz bir toplum olmamız ve koyun gibi ne konuşulursa dinleme zamanın bittiği burada görülmüştür.
Önce gezi olaylarında ortaya çıkan Feyzioğlu Sayın Başbakanla görüşerek Türkiye’de barışçı ve uzlaştırıcı görünüm vererek öne çıkmaya çalışmıştır. Kendisine nezaketen söz verilen Danıştay toplantısında hükümeti eleştirerek bir yerlere mesaj vermeye çalışarak kendisinin gündemde konuşulmasını sağlamaya çalışmıştır. Ancak Sayın Başbakan buna izin vermemiştir, kendisine tepki göstererek eski devirlerin bittiğini göstermiştir.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaklaşmasında MHP’ye yeşil ışık yakan CHP Feyzioğlu’nu pazarlamaya çalışarak çatı adayı yerleştirmeye çalışmaktadır. Çatı adayının birisi eğer tutarsa MHP’ye iyi pazarlarsa ortak aday olarak düşünülen bir isim olarak düşünülüyor.
Bunun nedeni ise Feyzioğlu’nun CHP’li muhaliflerce Sarıgül tutmazsa onu aday yapma girişimleri olduğunu bilen Kılıçtaraoğlu Feyzioğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı göstererek devreden çıkarmaya çalışması biliniyor. Feyzioğlu da bunu bu toplantılarda hükümet karşıtlığı yaparak ispatlamaya çalıştığını göstermeye çalışmıştır. Feyzioğlu zaten geçmişte CHP parti meclis üyesi, dedesi de Adnan Menderese kafa tutan bir isim ve 12 Eylülde Başbakanlığa düşünülen bir isimdi. Hükümetlere ayar verme mesleği ona deden kalmadır.
1 Mayısın yasaklanması, diktatör idare lafları, Van’daki prefabrik dağıtımına kadar hükümeti eleştirmesi sanki hukukçu değil bir siyasi parti toplantısında konuşuyormuş gibi eleştireler getirmesi tepkiye neden olmuştur. Darbeler ille asker tarafından yapılmaz, darbecilere basamak olan bazı yargı mensupları onları mahkemelerde yargılayarak siyaset arenasından yok etmişlerdir. Tıpkı Rahmetli Menderes’in asılmasına neden oldukları gibi.
Sivil darbecilerin henüz sonu gelmemiştir, bunlar bunun bir uzantısıdır. Yapılan bu konuşma Danıştay tarafından da uygun bulunmayarak güzel başlayan toplantının havasını bozduğu nedeni ile tasvip edilmediğini bir açıklama ile duyurmuşlardır.
Aynı türden bir konuşma ve bir yerlere mesaj veren Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıçta toplum tarafından büyük tepki almıştı. Eski Cumhurbaşkanı Sezer’i örnek alan yargı mensupları acaba bizde bir şekilde bir yerlere atlayabilirmiyiz hesabı içindedirler.
Ancak o eski devirlerin beklentisi bitmiştir, avuçlarını yalarlar. Artık Cumhurbaşkanını halk seçeceği için halkın dediği olacaktır. Siyaset yapacaklarsa çıkıp siyaset meydanında yaparlar ve halkta onları değerlendirir. En güzeli cübbelerini çıkarıp halkın karşısına çıkmalılar, birilerinin ardına saklanmamalılar. Zorla dayatarak bir yere gelme dönemi bitmiştir, pervasızca konuşma dönemi tepkisini almıştır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.