Mehmet Emin Parlaktürk
Gerçek Engellilik Üzerine Bir Makale “Engel Bedende Değil, İdraktedir”
Hatta çoğu zaman hayatın pek çok alanında, hiç engeli olmayan insanlardan çok daha başarılı, gayretli ve örnek işler yapabildiklerine şahit oluruz.
Buradan da anlıyoruz ki engellilik yalnızca bedensel bir eksiklik değildir; hatta asıl engellilik bambaşka bir şeydir.
Kur'an’a Göre Gerçek Engellilik
Kur'an-ı Kerim, engelliliği yalnızca bedensel bir husus olarak görmez. Aksine, insanın anlama, kavrama ve idrak etme yetilerini kullanmaması “asıl engellilik” olarak nitelendirilir.
Fehim; yani idrak, kavrama ve akletme gücü… Eğer insan bu en temel yeteneklerini kullanmıyorsa, işte hakiki engel budur.
Yüce Allah A’râf Suresi 179. ayette bu hakikati şöyle açıklamaktadır: “Onların kalpleri (akılları) var fakat (hakkı) anlamazlar; gözleri var fakat (gerçeği) görmezler; kulakları var fakat (doğruyu) duymazlar.
Onlar hayvanlar gibidir, hatta hayvanlardan da sapıktırlar. Çünkü gaflet içindedirler.”
Bu ayette insanın hayvanlarla kıyaslanması, hatta daha aşağı bir konumda gösterilmesi ilk bakışta sert gibi görünse de aslında çok derin bir uyarı içerir.
Zira hayvanlar içgüdüsel olarak hareket ederler; ahlaki sorumlulukları yoktur. Onlar için yaşam, temel ihtiyaçların karşılanması üzerine kuruludur. Akıl, muhakeme ve idrak sahibi değillerdir.
İnsan Aklını Kullanmazsa…
İnsan ise akıl, idrak ve muhakeme yeteneğiyle diğer tüm canlılardan ayrılır. Bu donanımıyla sorumluluk sahibi kılınmıştır. Eğer insan bu nimetleri kullanmaz, duyduğunu anlamaz, gördüğünden ibret almaz, hakikati kavramazsa; o zaman hayvanlardan daha aşağı konuma düşmesi kaçınılmaz olur.
Kur’an’ın bu ifadelerle bildirmek istediği mesaj şudur:
Aklını, vicdanını ve idrak gücünü kullanmayan insan; sorumluluk bilinci olmayan, amacı olmayan, gününü gün etmeye odaklı bir varlık hâline gelir. Yiyip içmek, nefsani arzularını tatmin etmek dışında gayesi kalmaz.
Bu insanlar için hayat; anlamdan, amaçtan ve ahiret bilincinden uzak bir döngüye dönüşür. Arzularında aşırılaşmaları, doyumsuzlukları ve tatminsizlikleri onları hem dünyada hem ahirette zarara uğratır.
Nefsini ilahlaştıran kimsenin hiçbir zaman gerçek bir doyuma ulaşmadığı da ayrı bir gerçektir.
Gerçek Engellilik Nedir?
Kur’an’a göre gerçek engellilik:
Aklını kullanmamak,
Hakikati anlamamak,
Gerçeği görmemek,
Doğruyu duymamak,
Yaratılış hikmetini kavrayamamaktır.
Bu noktada Rabbimiz başka bir ayette de aynı hakikati tekrar hatırlatır: “Yoksa sen onların çoğunun hakikate kulak verdiklerini veya onu kavradıklarını mı sanıyorsun?
Hayır! Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yoldan sapma bakımından daha beter durumdadırlar!” (Furkan 44)
Sonuç
Bedensel engellilik, insanın değerini düşürmez; aksine sabır, azim ve metanetle hayatı sürdüren pek çok engelli kardeşimiz toplumda örnek olmaktadır.
Asıl tehlikeli ve kaçınılması gereken engel ise idraksizliğin, gafletin ve aklı kullanmamanın oluşturduğu manevi engelliliktir.
Hiç kimse böyle bir “engelli” duruma düşmek istemez.
O hâlde insanı insan yapan aklı, kalbi ve idraki doğru yerde ve doğru amaç için kullanmak, en büyük sorumluluğumuzdur.
Yaratılış, Bozgunculuk ve Toplumsal Sorumluluk Üzerine Bir İnceleme
21 Kasım 2025 Cuma 09:11Yetenekli Gençlerimiz Harcanıyor!
13 Ağustos 2025 Çarşamba 14:40Şer Odaklarının Yol Haritası: İslam’a ve Müslümanlara Karşı Taktikler
21 Temmuz 2025 Pazartesi 11:34Sarık, Cübbe ve Hocalık Üzerine Bir Vicdan Hesabı
23 Haziran 2025 Pazartesi 02:02Kur’ân Meâli ve Tefsir Okumaları Üzerine
18 Haziran 2025 Çarşamba 11:50İnsanlığa hayat veren ilkeler
16 Mayıs 2025 Cuma 09:46"Deli Doktoru" Mazhar Osman'dan ders niteliğinde ibretlik bir nükte
22 Nisan 2025 Salı 09:06Örnek Bir Baba
12 Mart 2025 Çarşamba 15:24Borç Zekata Sayılabilir mi?
06 Mart 2025 Perşembe 07:39Diyanet, "dezenformasyonla Mücadele Merkezi" kurmalıdır!
26 Temmuz 2024 Cuma 11:38
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.