Bu makalede, yaratılışın kusursuz düzeni, insanın rolü ve toplumsal bozgunculuk kavramı ele alınmaktadır. İnsanların hem kendi iç dünyasında hem de toplumsal düzeyde bozucu davranışlarının sonuçları, dini perspektif ve ahlaki sorumluluk çerçevesinde incelenmektedir. Bozgunculuk yapan bireyler sınıflandırılarak, toplumdaki etkileri ve Müslüman bireylerin bu duruma karşı alması gereken önlemler tartışılmaktadır.

Giriş:
Evrenin ve insanın yaratılışındaki düzen, Yüce Allah tarafından kusursuz biçimde tasarlanmıştır. Kur’an-ı Kerim’de de belirtildiği gibi: “Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık” (95/Tin, 4). Akıl sahibi bir bireyin, kendi yaratılışına ve çevresine dönüp bakması, bu düzenin mükemmelliğini kavraması için yeterlidir. Ancak bazı bireyler, nefsani ve çıkarcı motivasyonlarla, hem evrensel düzeni hem de insanın iç dünyasını bozma yoluna gitmektedir. Kur’an, bu tür davranışları şu şekilde uyarır: “Onlar, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah, bozguncuları sevmez.” (5/Mâide, 64).

Bozgunculuk Tipolojisi:
Bozguncu bireyler iki ana gruba ayrılabilir:

1. İnançsız ya da sahte inançlı bireyler: Bu grup, yüzeyde dini kabullenmiş gibi görünse de aslında ne Kur’an’a ne de peygamberin öğretilerine tabi değildir. Mekkeli müşrikler örneğinde olduğu gibi, Allah’ı kainatı yaratmakla görevini tamamlamış, hayatın işleyişine müdahale etmeyen bir varlık olarak algılarlar. Bu bireyler, toplumsal düzeni bozarak hem ruhsal hem fiziksel alanlarda zarara yol açar.

2. Vahyi reddeden sözde Müslümanlar: İlahi kitap ve peygamberi tanıdıklarını iddia eden bu grup, aslında vahyi görmezden gelmekte ve kendi koydukları normlara göre hareket etmektedir. Sosyal, siyasal ve ekonomik ahlaksızlıklarını Allah’ın bağışlayıcılığı üzerinden meşrulaştırarak hem kendilerini hem toplumu yanılgıya düşürürler. (Buhari, 7320; Müslim, 2669).

Toplumsal Etkiler:
Bu iki grup birey, toplum içinde nifak tohumlarının yeşermesine, münafık tipli insanların artmasına ve dini değerlerin yanlış algılanmasına yol açmaktadır. Müslüman bireylerin bu durumla başa çıkabilmesi, bozguncu tipleri tanıyıp ilişkilerini yeniden değerlendirmesine bağlıdır. Gerektiğinde uyarılar sükûnet ve doğru yöntemlerle yapılmalı, ısrar edenlerle ilişki sınırlandır