Hergün akşam üzeri çıkardı. Kış aylarında hava kararır hepsini seyreder, yazın çoğu zaman kuzu otlattığımız için yarısını seyredebilirdik.  Mütevazi bir mahallede yaşayan, cana yakın insaniyetli, insanları bir nevi eğiten, kültürümüzü yansıtan, komuşular arası ilişkileri ortaya sergileyen bir mahalleli dizisiydi. 2 kardeşine bakmak zorunda olan Perihan Abla (Perran Kutman) ve onu deliler gibi seven Şakir (Şevket Altuğ),ayrıca aynı mahallede yaşayan farklı insanlar…  Zamanla unutulmaya çalışılsada zaman zaman bir çoğumuzun aklına gelir.   1980 li yılların en güzel dizisiydi. Aradan 20 yıl geçti. Günümüzde ki dizlere bakıyoruz. Nerde o samimiyet, nerde o kültür, nerde o insan arası ilişkiler. Amerikalıların aptal kutusu diye adlandırdıkları televizyonlarda ki diziler kültür yozlaşmasından başka bir şey değil. Değerli okurlarım;

Günümüzde ki dizilere baklıyoruz, hesinde vurdulu kırdılı sahneler, bir çoğunda cinsel içerikli sahneler, bir çoğu çocukları olumsuz yönde etkileyen içeriklerden oluşan diziler. Mafya dizileri insanları bir nevi şiddete özendiriyor. Son yıllarda cinayetler sık sık artmaya başladı. Dizilerde insan öldürmeler o kadar etkileyici bir şekilde anlatılıyor ki, çoğu kişi ondan olumsuz etkilenebiliyor. Aşk dizileri derseniz hakeza. Bir çok dizide çarpık ilişkiler yaşanıyor. Zaman zaman öyle sahneler sergileniyor ki çoğu yabancı dizilerde bu tür sahneler sansürleniyor. Ya bu diziler olumsuz yönde etki yapmıyormu? Gelelim en önemlisine. Eğitimle ilgili diziler. Merak ediyorum acaba hangi yönetmelikte yazıyor bir kız öğrencinin okulda mini etek giyeceği.  Birkaç eğitimle ilgili dizlerde  ilköğretim okulu çağında ki kız çocuklarını sanki okullarda o tarz kiyafet giyorlarmış gibi sergilenmesi, erkeklerle değişik tarzda arkadaşlık kurmalarının sergilenmesi, kimi öğrencilerin okula silahla gelmesi, kimi öğrencilerin okulu basarak öğrencileri rehin alması, öğrencilerin öğretmenlerine karşı gelerek onlara silah dahi çekmesi gibi unsurlar yayınlanıyor. Bunlar acaba öğrencilerimizi olumlumu yoksa olumsuz mu etkiliyor. Bizim lise yıllarında izlediğimiz ve en çok etkilendiğimiz okul dizisi “Hababam Sınıfı” vardı. Oldukça eğlendirici bir dizi olmasına rağmen, bazı sahneleriyle  çoğu kişiyi olumsuz yönde etkilemiştir. Öğrencilerin topluca okuldan kaçıp maça gitmeleri, sınav esnasında kopya çekmeleri gibi sahneler. O sahneler şimdi ki dizilerin sahnelerinin yanında sadece gülümsemeyle geçirtirilecek cinslerdendi. Haklısınız diyeceksiniz, “ kardeşim ne yapalım, izlemeyelim mi?”

Bu sadece çaresizliğin sorusu. Eğer bir dizinin olumlu veya olumsuz yönde etki yaptığını sezemiyorsak hiç televizyon seyretmeyelim. Belki yetişkin kişiler için sadece diziden ibaret olabilir, fakat gelişmekte olan ve eğitim çağında ki yavrularımızı olumsuz yönde etkileyecektir bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bu dizileri önlemek imkansız. Her ne kadar bazı kurumlara şikayettede bulunsanız itirazda etseniz yersiz. Ebeveynlere düşen en önemli görev eğitim çağında olan çocuklarımızı, televizyondan özellikle ve özellikle bu tarz dizlerden uzak tutmaktır. Çocuklarımız yarınlarımızdır. Biz ne kadar topluma faydalı birer birey yetiştirirsek bu ülkenin yarınlarınıda o derecede garantiye almış oluruz. Kalın sağlıcakla.