Ömer Lütfi Ersöz

Ömer Lütfi Ersöz

Hatay görülmeye değer!

Rabbimizin, Yeryüzünde gezip dolaşın emri gereği; Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi tarafından; “Yazılacak Çok Şeyimiz Var” konu başlıklı gezi programlarını her yıl düzenlenmektedir. Geçtiğimiz Cuma günü sabah saatlerinde, İlim, İrfan, Kültür-Sanat ve Turizmin kadim Başkenti Konya’dan çıkılan, zengin tarihi dokuya sahip Hatay ’a düzenlenmiş olan gezi yolculuğuna yapılan davet sonucu katılım sağladık. Yirmi yıldan fazla süredir düzenli olarak yıllık yapılacak programlar önce den açıklanıp bildirilmekte, programlara ilgi duyanların katılmaları istenmektedir. Hatay Gezi Programı da bu kapsamda gerçekleştirilmiştir. Geziye gazeteci, yazar, fotoğraf sanatçısı, akademisyen ve aile fertlerinden oluşan kırk beş kişilik bir heyet katılmıştır. Cuma günü sabah saatlerinde çıktığımız yolculuğumuz çok keyifli geçti. Yolculuğumuz süresinde gidiş ve dönüşte her bir kardeşimize konuşmaları, değerlendirmeleri için imkan verilmiştir. Birbirinden özlü ve güzel sohbetler yapma imkânına sahip olduk. Bu sohbetler, şakalaşmalar, toplu yapılan ibadetler dostluklarımızın pekişmesine vesile olmuştur.

Yolculuğumuzun ilk günü Adana Pozantı da Cuma namazı için mola verilmiş olup akabinde Tarsus ’ta ki Ashab-ı Kehf Mağarasını ziyaret edip dualarımızı yaptıktan sonra Antakya’ya akşam saatlerinde intikal ettik. Rabbimizin bir lütfu, ikramı olan nimetlerinden muhteşem harbiye şelalelerini serin bir ortam da derin tefekkürle gezip beden ve ruhumuza şifa gibi geldiğini belirtmek isterim. Hakikaten cennet gibi olan Türkiye'mizin her tarafı gezilip görülmeye değer güzelliktedir. Hatay coğrafyamızın yeşil dokusu, tarım alanındaki üretimler, narenciyeler, zeytin ağaçları, enva-i çeşit sebze ve meyvelerin varlığı hamd ve şükrümüzü artıran güzelliklerdir. Üretimdeki çeşitliliğin, bereketin zahiri sebebi olarak; ak deniz ’in iklimi ile birlikte Lübnan da doğan Hatay’dan ak denize dökülen asi nehrinin varlığıdır.

Gezimizin ikinci gününde Habib-i Neccar Camii’nin altındaki kabrini ziyaret sonrası öğle namazlarımızı eda edip dualar yaptık. Habib-i Necacar ile ilgili bugünkü yazım da kısa bir bilgi vererek yetineceğim, daha kapsamlı bilgiyi inşallah başka bir yazımda sizlere sunacağım. Kur’an-ı Kerimin Yasin Suresinde ismi zikredilmeden anlatılan kişinin Müfessirlerin verdiği bilgilere göre Habib-i Neccar olduğu ifade edilmektedir. Hz. İsa (a.s.) döneminde gönderilen elçilere iman ettiği için şehit edilmiştir. Habib-i Neccar ziyaretimiz öncesi ve sonrası gezimize devam ettik. Uzun çarşı, St. Pierre Mağara Kilisesi, Hatay Arkeoloji ve Mozaik Müzesi ziyaret edilip bilgiler alındı. Aynı gün Altınözü ilçesi belediye Başkanı Sayın Rıfat Sarı ’yı makamında ziyaret sonrası Kitap Fuarı, Zeytin Müzesi ziyaret edilerek Altınözü Altın Zeytin Cam Seyir Teras‘tan muhteşem manzarayı temeşa ettik. Hatay’a geldiğimizi duyan Fakülteden sınıf arkadaşlarımızın hem ilçe ziyaretlerimize, hem de otelimize gelerek hoş sohbetlerin yapılmasına sebep olmaları bizleri mutlu etmiştir.

Gezimizin üçüncü ve son gününde Hatay’dan ayrılıp Samandağı ilçesine gittik. Nüfusunun tamamı Ermeni olan Vakıflı köyünü gördükten sonra Hz. Musa (a.s.) ile Hz. Hızır (a.s.)’ın buluştuğu yer olarak kabul edilip inanılan Ab-ı Hayat Çeşmesinden su içip Musa ağacını ziyaret ettik. Daha sonra İ. Ö. 1. Yüzyılda Roma İmparatoru Vespasian tarafından sel ve taşkınlardan şehri korumak için on iki yılda yaptırılan Titus Tünelini ziyaret ettik. Titus Tüneli bin üç yüz seksen metre uzunluğunda olup dağdaki kütleler halindeki kayaları bir duvar düzgünlüğünde keserek suyun yönünü değiştirdikleri dünyanın sekizinci harikası olabilecek özelliktedir. Titus Tünelinin dağdaki son noktası zirvesindeki Beşikli Mağarasını gezdikten sonra Hz. Hızır (a.s.)’ın makamı olarak kabul edilen mekânı ziyaret edip dualarımızı yaptık ve Payas ilçesine geçtik. Payas belediye Başkanı Sayın Bekir Altan heyetimizi karşılayıp gezimize refakat ettiler. Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa tarafından Mimar Sinan’a inşa ettirilen Külliye ve Camiyi gezerek muhteşem eserlerden çok etkilendik. Yıllar geçse de ihtişamını her yönüyle göstermektedir. Seyahatimizin son durağı İskenderun oldu. İskenderun Belediye başkanı Sayın M. Fatih Tosyalı ile bir araya gelip ilçe hakkında bilgiler aldıktan sonra Konya’mıza döndük.

Doğal güzelliklerinden bahsettiğim Hayat’ın Belediye hizmetlerinin zayıf olduğu, binaların harpten çıkmış gibi bakımsız, boyasız görüntüleri bizleri gerçekten üzmüştür. Konya, tarihi birikimi olan, başkentlik yapmış, şehircilik anlamında özel bir yere sahiptir. Bu anlamda Hatay’ın Konya’dan öğrenip uygulaması gereken çok konu başlığı var diyebilirim.

Hatay gezimizdeki 45 kişilik heyette bulunan kardeşlerimizin her biri tam bir ekip ruhu ile hareket etmiştir. Her yönüyle uyumlu, toplanma saatlerine ve kurallara uyan kardeşlerimizin her birini gönülden kutluyorum. Yurt dışı ve yurt içi yeni gezilerde buluşmayı ümit ediyorum. Hatay gezisinin organizesine destek veren, emeği geçen; TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu’na, gazeteci Mustafa Güden’e, yönetim kuruluna, katılım sağlayan akademisyen, yazar, gazeteci ve emeği geçen kardeşlerimizin her birine kalb-i şükranlarımı sunarım. 

Allah’ın yarattığı güzellikleri Hatay, Konya, Türkiye’miz ve Dünyada gezip, seyredip çeşit çeşit nimetlerinden müstefit olduğumuz için ne kadar şükretsek azdır diye düşünüyorum. Ya Rabbi! verdiğin bütün nimetlere şükretmeyi, zel ahlâk sahibi Peygamberimiz Hz. Muhammed (s. a. s.)’in örnek hayatını gerçek rehber edinen müminlerden olmayı her birimize lütfeyle!

Bu yazı toplam 382 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.