İlk önceleri burada daha çok asker ailelerine ve fakirlere ufak tefek paralar verilirdi. Bu paralar verilirken buradan para verildiğini kulağı delik siyasiler bilir başkaları bilmezdi. Onlarda kendi tanıdıklarını oraya yönlendirir, üyelerden birkaçını da görür üç beş kuruş almasını sağlarlardı. Çoğu insan ise bu kurumu bilmezdi.

      Bu kurum dün olduğu gibi bugünde siyasilerin az çok ellerinde sayılır diyorum. Nasıl mı babalarının malı değil ama iktidar partisinin bürokratları iktidarla iyi geçinmek için iktidar partisinin tüm taleplerini karşılarlardı. İktidar partisi de bu kurum üzerinden az çok seçmenlerini korurlar. Bunu nerden bildiğime gelince, ben bu kurumun içinde çalışana kadar buradaki çarkı inanın bilmiyordum. Hatta burada çalışmadan önce Belediye adına birkaç sene üye olarak katılıp kararlara imza attım.

      Geçtiğimiz günlerde bir dostum hükümete verdi veriştirdi, “ ne olacak bu insanlar çalışır mı, yiyeceğini veriyorsun, kömürünü veriyorsun birde cebine harçlık koyuyorsun niye çalışsın. Adam elbette Ak Partiye oy verir” dedi. Sanki Sosyal dayanışma Vakfı Ak Parti döneminde kurulmuş da, sadece bunlar fakir fukaraya para verip oylarını alıyorlarmış. Hatta daha ileri giderek, hak etmeyen insanlara bile haksız kömür verildiğini söyledi. İktidar partisi il başkanı diye bir ihtiyaç sahibi yanınıza geliyor da ona yol yöntem gösterip yardımcı olmuyorsanız, niçin o koltuk da oturuyorsun? Dünde bu yapılıyordu bugünde, belki bugün biraz daha hak ve hukuka tam olmasa da dikkat ediliyor.

       Arkadaşın oy meselesine ve Ak Partinin bu kurumu kullandığı sözüne katılmıyorum. Nedenini birazdan yazacağım ama önce bu kurumun içinde 4 yıl gibi bir süre çalışmış kişi olarak âcizane fikirlerimi söyleyeyim.

       Burası aslında adı üzerinde sosyal dayanışma, sosyal hayat da durumu iyi olmayan ve çalışamayan insanlara destek olmaktır. Ama gelin görün ki, bu kurumu kötüye kullanmaktayız, kimler kullanıyor yine bizler. Nasıl mı hak etmeyen insanları bizler öneriyoruz ya da teşvik ediyoruz. Sonrada araya siyasileri ve tanıdıkları sokarak hak etmeyen insanlara yardımcı oluyoruz. Bu yukardan aşağıya kadar böyledir, çünkü ben bunları bizzat görüp yaşadım.

      Ben şahsen binlerce ailenin uzun seneler yardım konusunda tahkikatlarını yaptım. Aşevinden yemek alan insanları yeniden tahkikat yapmıştık, o dönem benim evimde şofben yokken, adamın çatısında güneş enerjisi ve ahırında 2 tane inek vardı ben bunu rapor ettim. Daha sonra komisyonda 45 kişiyi yemekten çıkarmıştık, ne hikmetse bu vatandaşımızda dahil 15 kişi tekrar yemek almaya alındılar. Kimler aldırmıştı bunları elbette siyasiler, ya da hatırı sayılır insanlar devreye girmişlerdi.

        Dürüstlük bunun neresinde, benim çalıştığım dönemde Ak Parti yoktu. Farklı partiler vardı, sürekli listeler, isimler ve adresler verilir oralara emir eri gibi yiyecek ve kömürler dağıtılırdı. Buna birde muhtarlar dâhildi, kendi seçmen ve yakınlarını yazarlardı çık bakalım işin içinden çıkabilirsen. Efendim şimdi buna muhtar ve okul müdürü dahil edilmiş, yok kardeşim değişen bir şey yine yok yine yok. Benim köyümden misal vereyim, okul öğretmenleri sabah gelip okul bitişi minibüse binip geliyor. Doğru dürüst köye çıkmıyorlar, kimseyi tanımıyorlar. İmam dersen ben bu işe bulaşmayım, yazılmayanlarla yüz göz olmayım diye karışmıyor. Muhtar yazıp getiriyor onlarda altını imzalıyor.

       Kimler yazıldı yine çoğu hak etmeyenler efendim. Sonradan dilekçe ve müracaat yapan kimseyi tahkikata gidiyorsunuz, aldığım duyumlara göre memur kimden soruyor muhtar veya azadan. Bunlar zaten bu adamları yazmamış ihtiyaç sahibi derle mi? Geçmişten bu yana savunduğum tez, yaz aylarında Allah korkusu olan ve haksızlık yapmayan vicdanlı bir gurup bütün Aksaray-ı tarayıp istatistiğini tutacak. Dağıtım zamanı da rahat edeceksin, bu işi başkalarına bırakmayacaksın.

        Bu kurumlarda çok vebal var, yetim hakkı var. Ben bu vicdan sözünü bir ara Ak Parti İl Başkanı Sayın Yıldırıcı ile otururken kömür isteyen vatandaşa söylerken duydum; “Gücün varda kömür almak istiyorsan ahrette aldığın kömürün içinde yanarsın” dedi. Aracı ve talep dün vardı bugünde olacak, bu kurumları Ak Parti kurmadı. Önemli olan vicdanıyın sesini dinleyip dürüst olmaktır. Amacına uygun kullanır gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırırsak sosyal yaraları sarmak için iyi bir çalışma ve hizmettir. Bu dağılımlar partizanlıksa, dünde partizanlıktı diyorum, çünkü bunu bizzat biliyorum.