Erdoğan Kaya

Erdoğan Kaya

Mecburi Askerlik Tartışması

Mecburi Askerlik Tartışması

“Askerlik sadece garibanlar için mi” sözünü hala hatırlıyorum. “Bugün Avrupa ülkelerinde hatta Varşova paktının dağılması ile NATO ve Avrupa birliğine giren ülkelerde bile zorunlu askerlik yok” demişti. Gerçekten teknoloji çağında sanki muharebe yapacakmışız gibi nerede ise her yıl bir milyona yakın genç askere alınıyor.

      Bunca gencin her yıl devletimize maliyetine bir bakın, bu gençler birkaç aylık eğitimle ne kadar askerliğe hizmet edebiliyor? Bu eğitimi hiç görmeyen çocuklar, dağlarda iğne gözünden insanı vuran terörist örgütün elemanlarına karşı nasıl mücadele edecek?

      Çoğunluğumuz askerlik yaptık öyle ana kuzuları gelir ki eli silah tutmaya korkuyor. Siz bu insanı nasıl dağda silahla mücadele ettireceksiniz. Sayın Alaboyun’a aynen katılıyorum artık profesyonel askerliğe geçilmeli. Gönüllü ve paralı askerlik başlamalı ki yeterli eğitim verilerek profesyonel askerlik başlasın.

       Askerliğin paralısı parasızı olmaz, inanın ben bunu hiçbir zaman içime sindirememiştim. Paran var vatan hizmetinden kaçacaksın, buna içerleyen birçok insanı biliyorum ve hatta “ param olsun çocuğumu askere göndermem” diyenleri biliyorum. Elbette vatan görevi kutsal ve peygamber ocağı biliyoruz. Vatan borcu ve peygamber ocağı sadece garibanlara mı?

      Bu ocakların Peygamber ocaklığından uzaklaştığını bilmeyen var mı? Hangi ocakta Peygamberin sünnet ve ahlakı anlatılır, yâda Cuma ve dini Bayramlarda camiye gidip namaz kılacak var mı diye soruluyor mu? 28 Şubatın arkasında ocak yetkilileri yok mu? Gerekçe ne idi dini faaliyetle Türkiye’de irtica hortluyor bunu yok etmeye çalışma gerekçesi değimliydi?  Demek ki asıl işimizi bırakıp başka işlerle uğraştığımız için terörde bugün neredeyiz.

      Bugün dünya teknoloji ile mücadele ederken, biz neyle mücadele ediyoruz? Sayın Alaboyunun verdiği rakamlara bir bakarsanız çok ilginç. İnanın bu kadar ekonomik bir yük olan kalabalık ordu bizim ordumuz olduğunu bilmiyordum.

      Sayın Başbakanın dediği gibi yedikleri çanaklara işeyen bir emekli gurubunu emekli komutanlarda görüyoruz. Emekli oldukları kurumlara ihanet ediyorlar. Her gün bir kanala çıkarak kendi arkadaş ve meslektaşlarını eleştiriyorlar. El insaf güya orduyu müdafaa ediyorum derken neleri var neleri yok deşifre ediyorlar.

     Bende mühimmat deposunda görevli çavuş olarak askerlik yaptım. Burada görev yapan askerler nöbet, eğitim ve askerlik eğitimi bilmezler, bunun yerine hamal gibi çalışırlar. Nöbetleri belli kimseler tutar, diğer asker sabahtan akşama kadar depoda mal indirip mal yüklemekle meşgul olurlar. Silah depolarına kesinlikle yanıcı bir madde girmediği gibi elektrikte çekili olmaz. Akşamdan depolar mühürlenir, sabah tutanakla açılır. Acil durumlarda depolar komutanlar nezaretinde açılarak sadece el feneri kullanılır.

      Çok iyi biliyorum ki, kısa dönemde askerlik yapan ve hatta işi önemsemeyen kişiler burada sevk ve teslim işi yaparlar. Dolayısı ile de burada şakalaşmalar olur, birbirleri ile dalaşanlar olur işi önemsemezler. Böyle bir asker toplumu ile burada bu işi yaparsan bu durum ortaya çıkar. Ama burada profesyonel asker görev yapsa idi bugünkü durum olmayabilirdi.

      Efendim Allahtan gelen diye işin içinden çıkamayız. Tedbirimizi alacağız sonrada Allaha havale edeceğiz. Mesleği askerlik olanla, biran evvel şu işi bitirip aileme kavuşayım diyen insanları birbirinden ayırmak lazım. Zorunlu askere gidenlerin gözü sürekli evinde ve ailesindedir, teknolojik bir çağda gözü evinde değil işinde olanlarla bu iş yapılmalı.

        Şehitlik, askerlik sadece garibanlara mahsus değildir. Türkiye de vatan benimse seninde olmalıdır, parası olanın değil garibanın olmamalı. Dün geride kaldı artık ileriye bakma zamanıdır. Demogolojiyi bırakalım, bende silah alıp savaşırım dönemi bitmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Erdoğan Kaya Arşivi