Türk'ün Fıtratında "Kaçmak" Yoktur!
Geçenlerde bir televizyon kanalında denk geldim bu sözlere…
"Menim evim buradır!
Menim yuvam buradadır!
Men buraları koyup hara gideyim?... Evime bomba düştü evim yıkıntı altında kaldı.. Ama son nefesime kadar buradayım… Genç neferlerimiz cephede savaşıyor bizlerde burada artlarından onlara destek çıkıyoruz…"
Bu sözler Azerbaycan Türk'ü, haklı bir davanın sarsılmaz inancıyla ayakta duran bir babanın sözleri… Bu sözleri işitince bir kez daha gurur duydum böyle asil bir milletin mensubu olmaktan. Haklıydı baba ve bu haklılığın vermiş olduğu gururla Karabağ'a bakıyordu gözleri…
Tarih sahnesinde Türkler daima bir mefkure uğruna mücadele ederken görülmüştür. İnandıkları ve sıkı sıkıya bağlı oldukları değerler uğruna gözlerini kırpmadan canlarını bu yola feda etmişlerdir. Tarihin hiçbir yerinde göremezsiniz Türk'ün mücadeleden kaçtığını! Bu yüzden Türk denilince "beklenilen" kelimesi gelir akla…"Geleceğinizi biliyordum" diyen yaşlı kadının hasretle baktığı o gözlerinde ışıldayan umudun adıdır Türk ! Türk eninde sonunda gelecek olandır!
Aradan kaç yüzyıl geçerse geçsin değişmeyen gerçekler vardır. Namık Kemal'in dizelerinde dile getirdiği o sözler ne de güzel açıklıyor bu değişmezliği... "Fıtrat değişir sanma! Bu kan yine o kandır.'' Evet fıtrat değişmedi… Bundan 102 yıl öncesinde Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslâm Ordusunda görülen azim, inanç ve kararlılık bugün Türk milletinin kanayan yarası, Azerbaycan'ın haklı davası olan Karabağ'ı Ermeni işgalinden kurtararak azatlığına kavuşturma mücadelesinde yeniden görülmektedir. Bundan otuz yıl öncesinde Hocalı'da yapılan soykırımın "acaba kaç dakika dayanabilecek" diye derisi yüzülerek ölüme terk edilen yavruların ve daha nicesinin hesabı bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin de desteğiyle Azerbaycan ordusu tarafından vahşi Ermeni devletine en sert şekilde sorulmaktadır. "İki devlet bir millet" söylemi artık yalnızca sözde kalmanın dışına çıkmış adeta Türk Milletinin azim ve kararlılığında vücut bulmuştur. Türk milletlerinin bu haklı Karabağ davası etrafında birleşiyor olması Ermenistan ve işbirlikçilerini rahatsız etmekte ve saldırgan tutumları gitgide artmaktadır. Ermenistan'ın bu uluslararası hukuku hiçe sayan küstah tavrı başta Rusya olmak üzere birçok devlet tarafından alkışlanmakta ve desteklenmektedir. Tüm dünya güçlerinin bu haklı dava karşısındaki sergilemiş oldukları bu tutum, Türk Milletinin Karabağ'ı evlatlarına kavuşturarak atacakları bu büyük adımın, Kızıl elmaya ulaşma hususunda ne denli büyük ve önemli bir adım olacağını bilmelerinden kaynaklı bir rahatsızlığın göstergesidir. Karabağ Türk'ün öz yurdu, öz topağıdır ve bugün Azerbaycan ordusu ana ile evladını kavuşturmak için cephede kanının son damlasına kadar kararlılık içerisinde mücadele vermektedir. Bilinmelidir ki Türk'ün kılıcı gibi kararlılığı da keskindir ve bu kararlılık ile birlikte Türk'ün şanlı bayrağı Karabağ'da dalgalanacaktır!. Hedefi Kızıl elma olan bu milletin Allah yâr ve yardımcısı olsun İnşAllah…
Ne Mutlu Türk'üm Diyene !