
Mehmet Emin Parlaktürk
Allah'ı Tesbih Etmek ve Çektiğimiz Tesbihler
Allah'ı "tesbih" etmek demek; Dilimizle onu anmak ve zikretmek şeklindeki yaygın "TESBİH ÇEKMEK" anlayışının yanında birinci derecedeki asıl anlamı; O'nu "HER TÜRLÜ NOKSANLIK VE KUSURLARDAN ARINDIRMAK" demektir.
Allah, MÜKEMMEL bir varlıktır. O'na hiçbir kusur, ayıp isnat edilemez. Çünkü O'nda hiçbir eksiklik yoktur.
Allah'ı, kendine özgü nitelikleri ile tanımak ve tanıtmak gerekir. Bu da, "Esmâü'l-Hüsna"da sayılan O'na ait sıfatları bilmekle olur.
Bu sıfatlardan biri de (ﺳﺒّﻮﺡ) "subbūḥ" kelimesidir ki, “Allah, her türlü kusurdan, noksandan, beşerî nitelik ve zaaflardan uzaktır” anlamına gelir.
Buna göre TESBİH; O'nu övgü ile yüceltmek, yarattığı mahlûkatın nitelik, nicelik ve alâmetlerinden uzak tutmak, O'nu başkasından ayırarak tenzih etmek, O'na yakışmayan fiillerden zâtını beri kılmak, O'nu temize çıkarmak, yaratıklardan ârî kılmaktır.(A'raf,206).
Kısaca,
TESBİH; ALLAH'I HER TÜRLÜ NOKSANLIKTAN ARINDIRMAKTIR.
Müslümanların parmak veya tespih taneleriyle Allah'ı zikretmeleri bu bilinçle yapılırsa, o zaman "tesbih çekmek" bir anlam kazanır ve büyük sevaba vesile olur.
Yer ve göklerdeki bütün mahlûkatın, âcizlik ve eksikliklerini itiraf ederek, mükemmel varlık olan Allah'ın vermiş olduğu görevleri bihakkın yerine getirmeleri de bir TESBİH'tir.(Ra'd,13)
Canlı cansız her varlık, Allah'ın kendilerine verdiği bu fıtrî görevleri yerine getirerek O'nu tesbih etmiş olurlar. Lakin biz bunların mahiyetini her zaman bilemeyiz, anlayamayız.(İsra,44)
Demek ki, her varlığın yaratılış amaçlarına uygun görevleri vardır. Bu görevleri yerine getirmek de onların "tesbih"idir. (Hadid,1; Haşr,1; Saff,1; Cuma,1; Teğabun,1)
Allah'ın isimlerini tespih tanelerine bağlayarak, Allah ve Resulü'nün bildirmediği sayılarla sınırlamak, "şu kadar çekilirse şu olur, bu kadar çekilirse bu olur" gibi kesin sonuçlar çıkarmak, Kur'an ve Sünnet'te kaynağı olmayan bid'at uygulamalardır.
Tespih bir aksesuar değildir. Pahalı malzemelerle imal edilen tespihleri elde gezdirerek insanlara hava atmak ve üstünlük taslamak İslam'da yoktur.
Elde totem gibi taşınan, şans getireceğine inanılan, hobi olarak kullanılan ve stres atma amaçlı çevrilen bir tespihi, İslam'ın şiarı olarak göstermek ise, hem gülünç, hem de saçma bir düşüncedir.
Yukarıda sayılan cahilî anlayışlardan, bid'atlardan ve gülünç saçmalıklardan uzak olarak, sayıları karıştırmamak için tespih taneleriyle Allah'ı zikretmek, Esmâü'l Hüsna'yı söylemek, "Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahüekber, Lâilâheillah" gibi Peygamberimizin tavsiye ettiği kelimeleri riya ve gösterişe kaçmamak şartıyla dile getirmek elbette güzeldir.
Dilimizi bu kelimeleri söylemeye alıştıralım ki, son nefesimizde bunları söyleyerek emniyetle ve kolayca emaneti teslim etmemiz nasip olsun inşaallah.
Nitekim, Allâme Aliyyü'l-Kârî'nin Mirkâtü’l-Mefâtîh isimli eserinin 1/332, 7/375, 8/431.sayfalarında geçen ve fakat sıhhati hadis âlimlerince tartışılan bir sözde ifade edildiği gibi;
“Nasıl yaşarsanız öyle ölür ve nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz.”
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.