Ömer Lütfi Ersöz

Ömer Lütfi Ersöz

İslâm’ın Şiire ve Edebiyata Bakışı (5)

     “Peygamberimizin İslam’a ters düşmeyen şiirler karşısındaki tutumu konusunda da birkaç anektdot verelim.

Rasûl-i Ekrem ile aynı mecliste yüzden fazla oturduğunu söyleyen Câbir b. Semura, sahabenin birbirlerine şiir okuduklarını ve bazı Cahiliye şiirlerini müzakere ettiklerini, bu durum karşısında Resûl-i Ekrem’in sükût ettiğini ve çoğu kez onlarla birlikte gülümsediğini ifade eder.

Übeyy b. Ka’b (r.a), Rasûlullah’ın şöyle buyurduğunu bildirmektedir:

إنمنالشعرلحكمةوإنمنالبيانلسحرا

“Şüphesiz ki, bazı şiirler hikmetli ve bazı ifadeler büyülüdür”.

Rasûl-i Ekrem’in şöyle buyurduğu da rivayet edilir: “Şiir bir kelamdır. Şiirin güzelliği kelamın güzelliği, çirkinliği de kelamın çirkinliği gibidir”.

 

Bir peygamber olarak şiirde de en çok sevindirici bulduğu özelliğin, Allah’a bağlılık olduğunu Lebîd b. Rabîa’nın (56/675) Müslüman olmadan önce söylemiş olduğu:

“ألاكلّشيئماخلااللهباطل  “

“Allah’tan başka her şey batıldır”

şeklindeki dizesiyle ilgili olarak söylediği şu sözüyle ifade etmiştir: “Bir şairin söylediği en doğru söz, Lebîd’in bu sözüdür.

 Bu arada, Hz. Peygamber’in bizzat şiir terennüm ettiğini duyup duymadığı sorulan Hz. Aişe, şu cevabı vermiştir: Bazen eve girerken (ünlü Muallaka şairi Tarafa’ya ait) şu dizeyi söylerdi:

ستبدىلكالأيامماكنتجاهلا      و يأتيكبالأخبارمنلمتزُوِّدِ

“Günler, yakında sana, bilmediklerini gösterir ve kendisine yol azığı vermiş olmadığın kimse sana haberler getirir.”

يأتيكمنلمتزُوِّدِبالأخبار

şeklinde son mısrada yer değişikliği yaptığını gören Hz. Ebû Bekir, ona doğrusunun böyle olmadığını söyler. Peygamberimiz de “Ben şair değilim ve böyle olmam da gerekmiyor” ifadesini kullanır.

Peygamberimizden sonra Dört Halife döneminde de şiir büyük rağbet görmüştür. Mesela Hz. Ömer’in şiire verdiği şu söz anlamlıdır:

كانالشعرعلمقوملميكنلهمعلمأعلممنه.

Bir kavme ait şiir, o kavmi en iyi anlatan doğru bilgidir.

Daha sonraki dönemlerde Emevî, Abbâsî, Endülüs ve Modern Dönemde İslamî mesajlar taşıyan güzide şiirler kaleme alınmıştır. Zaman darlığından dolayı burada yer vermek mümkün değildir.

Şiiri “sözlerin güzel ve estetik hali” olarak tanımlarsak bir hadiste ifade edildiği gibi "Allah güzeldir, güzeli sever." sözü gereğince şiirin bütünüyle reddedilmediği sonucunu çıkarabiliriz. Önemli olan içeriktir. Zarfa değil mazrufa bakmak gerekir.

Konuşmamı belki konuyla direk irtibatlı olmasa da beğeneceğinizi umduğum iki sözle bitirmek istiyorum.

“Şiirin kıymetini iki şey düşürür: Şiirden anlamayanların alkışı, şiirden anlayanların sükûtu”

 “Eğer maksûd eser ise, mısrâ-ı berceste kâfidir”. Eğer maksat bir eser ortaya koymak ise tek bir mısra bile yeterlidir. Mesela Bâkî’nin şu sözü gibi:

Avazeyi bu aleme Davud gibi sal

Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş

Umarım biz de bu hoş sadayı bırakmışızdır.”

     Bu güzel ve özlü sunumları için Sayın Prof. Dr. Ahmet Kazım Ürün Hocamıza, bu organizeyi Yapan TYB Konya Şube Başkanımız M.AliKöseoğlu Bey’in şahsında emeği geçenlere kab-i şükranlarımı sunar, sıhhat ve afiyetler dilerim.

Bu yazı toplam 2431 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.