Nasıl ve niçin namaz kılmalıyız?
Namaz; İslam’ın 5 temel şartından biridir. Kelime-i Şahadetten sonra en önemlisidir. Kendi hür iradesi ile Kelime-i Şahadet getirip, Müslüman olan bir ferdin, kılmakla yükümlü olduğu, dinin direği hükmünde bir ibadettir. Bedenimiz için nasıl gerekli önlemi alıp, meşru ve helal gıdaları yiyip, su v.b. içeceklerle korunması ve beslenmesini sağlıyorsak, ruhumuzun da gıdası, beslenmesi ancak iman ve onun gereği olarak ibadetlerle mümkündür. Kısacası kulluk görevinin bilincinde olmak gerekir. Namaz Nedir? Namaz, Yüce Yaratıcının huzuruna çıkıp onun olduğumuzu göstermenin adıdır. Namaz huzura varış, huzura çıkış, huzurda duruş, huzurda doluş, huzurda huzura eriş ve huzurdan hayata geliştir. Onunla söyleşinin, ona ait oluşumuzun göstergesidir. Namaz dinin direğidir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in gözünün nurudur, müminin miracıdır, Müslümanın yolunu aydınlatan nurudur, kişi ile küfür arasındaki en büyük settir. Namaz, mümin olmanın gereği, İmanın pratiğidir.
Elif gibi kıyamda duracaksın, dal gibi rükûlara varacaksın, mim gibi secdelere kapanacaksın ve âdem, adam olacaksın. Dinin direği olan namazı toplum olarak ayağa kaldırmalı, evde, iş yerinde, camide, arzda… Bunun için cemaat meşru olmuştur. Cemaatle kılınan namaz, yalnız kılınan namazdan 27 kat daha sevap oldu. Namazda cemaat bereketi demek; daha doğru, daha coşkulu, daha etkili namaz kılmak demektir.
Namaz; huzurda duruşun göstergesi! 5 beş vakit. Ruhun gıdası, şarj ameliyesi, ruh dünyasının ayarlanması, nefis ve şeytanın çaresiz bırakılması demektir.
NAMAZ: Hayatı kuşatan evrensel ibadettir.
Kıbleye Yönelmek: Kabe ile canlı bağlantı kurmaktır.
Niyet: Gönlün huzur da duruşu.
Tekbir: Kibir ve istikbara hayır! demektir.
Kıyam: Allah (c.c.)’ın huzurunda esas duruş göstergesidir. Hazır ol vaziyeti ve kulluk tekmilidir. Emre amade oluşun ifadesi.
Tahrime, O’ndan alıkoyan her şeyi haram kılma. Nefis eğitimi, Tekbirle Allah (c.c.)’a bağlanıyoruz. O’na kurban olmaya hazır olduğumuzu söylüyoruz. Kıraatle, onun söylemiyle onunla söyleşiyoruz. Ruku ve Secde ile yalnızca ona boyun eğeceğimize söz veriyoruz! Namazı huşu ile kılacaksın, edeple oturacaksın, ona her şeyini sunacaksın, yalnızca ondan isteyeceksin, onun Resulünü selamlayacaksın ve sonunda Miraç hediyen tahiyyatı alacaksın. O takdirde; ondan istemeye yüzün oldu, artık dua edebilir, isteyebilirsin.
Ayet-i Kerimede: “(Resûlüm!) Sana vahye dilen kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebût Sûresi âyet:45) buyrulmuştur. Namaz, tekbirle başlar, selamla sona erer. Kılınan namaz, kılındığı yerde kalmaz. Hayata yansır. Namaz ruhuyla yaşamak gerekir. Namaz bizi istikamet çizgisinde tutmalıdır. Namazlarımız, iyilikleri emredip, kötülüklere de mani olmalıdır. Namaz da daim olmak ve namazın muhafızı olmak gerekir. Kısacası Namaz; hayatı yönetir. Aile sofrası, bütün fertler hazır olduğunda huzurlu, cennet, hep birlikte olunca en güzel olur. Onun içindir ki ailecek namaz kılınmalıdır. Namaz kılan, rabbiyle gizlice konuşur. Namazda rabbime bağlanır. “Namaz gözümün nurudur” ‘Ruku’ ve secde varlık halkasını Allah (c.c.)’ın kapısına vurmaktır. O kapının halkasını dövmek gerekir.
Âyet-i Kerîmelerde: “Onlar ki: Namazlarını sürekli kılarlar/aksatmazlar.” (Mearic Sûresi âyet:23) “Ailene namazı emret, kendin de namaz kılmada sebat et. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz besliyoruz. Sonuç takva sahiplerinindir.” (Tâ-hâ Sûresi âyet:132) “Onlardan sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki, namazı zayi ettiler, şehvetlerine uydular. Onlar kötülük bulacaklardır.” (Meryem Sûresi âyet:59) “İkiyüzlü münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Oysa O, onları aldatır. Namaza kalktıkları zaman da üşene üşene kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı pek az anarlar.” (Nisa Sûresi âyet:142) “Namaza çağırıldığınız zaman münafıklar onu eğlence ve oyun yerine koydular. Düşüncesiz bir topluluk oldukları için böyle yaptılar.” (Mâide Sûresi âyet:58) “Suçlulara sorulur: Sizi şu yakıcı ateşe ne sürükledi? Onlar da şöyle derler: "Biz namaz kılanlardan olmadık." (Müddessir Sûresi âyet:41-43) “…Namaz Müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.” (Nisa Sûresi âyet:103)
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) hadis-i şeriflerinde: “Namaz dinin direğidir. Onu gereği gibi kılan dinini yapmış olur, onu terk eden de dinini yıkmış olur.” “Kişi ile küfür arasındaki engel namazdır.” “Namaz, benim gözümün nuru kılındı.” İslam’ın halkaları lime lime çözülecektir. İlk çözülen halka hüküm, son çözülen ise namaz olacaktır! “Namaza, aman namaza dikkat edin...!” buyurmuştur.
Dini, namazla ikame etmek! Namaz dinin direğidir. Namazsız Müslümanlık eksiktir. Namaz 5 öğün ruhun gıdasıdır, kulun rabbinin huzuruna çıkışıdır ve ona içini döküş fırsatıdır. Tüm peygamberlerin hayatında namaz vardır. Peygamberimizin, peygamberliğinin ilk yıllarından itibaren namaz vardır. Namaz, Peygamberimizin gözünün nurudur. Peygamberimiz vefat ettiği son ana kadar namazlarını kılmıştır. Vefat ederken son sözleri de aman namaza dikkat edin olmuştur. Namaz, en zor şartlarda bile terk edilmemesi gereken bir ibadettir. Ezanla geldiğimiz şu dünyadan dua niyetiyle üzerimize kılınacak cenaze namazı ile göçüp gideceğiz.
Niçin Namaz Kılarız/Kılmalıyız? Ona muhtaç olduğumuz için… Onsuz olamayacağımız için… Onun huzuruna çıkıp dolmaya ihtiyacımız olduğu için…Onun huzurunda huzura erdiğimiz için… Bunca nimetlerine karşı ona şükrümüzü göstermek için… O’nun huzuruna çıkıp içimizi Ona dökebilmek için... Onunla iletişim kurup konuşabilmek için… Onun yardımına müstahak olabilmek için… Hayata namazla hazırlanmak için… Elbette Allah için! Namaz kılanlar, layıkıyla namaz kılıp kılmadıklarını, arada sırada kılanlar, beynamazlar kısacası herkes kendini sorgulasınlar!
İnsan Niçin Namaz Kılmaz? İnsanımız namazın önemi hakkında yeterli bilgiye sahip değil. Namazın günlük hayatımızı manen ve maddeten programlayan bir ibadet olduğunu bilmiyor. Namazla ilgili bilgileri, onu eyleme dönüştürecek seviye ve güçte değil. Yani namazın farziyetine iman konusunda problemleri var. Namaz ibadetinden çok daha önemli işleri (!) var, Namaza vakit ayıramayacak kadar yoğun.(!) Namaz ibadetini bir angarya olarak görüyor ve nefsine ağır geliyor. Sonra kılarım, büyüyünce kılarım gibi bir çok gerekçeleri var. (!)
Yüce Allah’ın “Doğrusu namaz, Mü’minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir ibadettir” uyarısına ve 5 vakit namazı belirleyen Peygamber uygulamasına rağmen; namaz vakitlerini belirleme konusunda kişinin kendisini yetkin görüp cumadan cumaya yahut keyfi yetince namaz kılması da pek çok insan için önemli bir sorundur. Çoklarının namazı düzenli kılacağı bir aile, iş ve arkadaş ortamı yoktur. Peki, namaz kılınacak bir ortamın oluşması için çaba sarf ediyor muyuz?
Rabbimiz, her birimize gerçek anlamda İman etmeyi, imanımızın gereği Salih amelleri işlemeyi, namazı dosdoğru kılmayı, bütün ibadetleri yapmayı nasip eylesin. Haydi, bugünden itibaren şuurlu bir şekilde gözümüzün nuru namazı kılalım. Namazla dirilelim, ailemize, çocuklarımıza ve çevremize iyi bir örnek olalım. Haydin namaza! Namazla kalın, namazı ikame edin, namazda kalın, namazlı olun ve namazla dolun! İki cihanda kurtuluşa erenlerden olmamız duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.