Ömer Lütfi Ersöz

Ömer Lütfi Ersöz

Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah!

Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah!

Hekim ve Şair Abdülhak Molla'nın yaklaşık 2 asır öncesinden adeta bu günlere seslenen beytini aktararak yazıma başlamak istiyorum; "Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh; Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah." Anlamı; Bütün devletler şu ibretlik atasözüne uyarak zafer ve selamete ererler, Eğer barış ve huzur istiyorsan her daim savaşa hazır olmalısın.

Dikkate alınması gereken bir beyittir. Rusya- Ukrayna savaşı da gösterdi ki, her zaman güçlü olmak zorundayız. Riyakar batı Ukrayna'yı kışkırttı, ancak hava savunma sistemlerini ve uzun menzilli füzelerini vermedi. Dünyanın gözü önünde Ukraynalıları yem olarak Rusya’ya sundu.

Türkiye'miz son yıllarda savunma sanayinde atağa geçmiştir. İHA, SİHA, Tank, Top, Uçak, Kısa, Orta menzilli füze vb çok güzel etkili üretimler yapılmış bilmediğimiz ama olması gereken savaş araç ve gereçlerinin yenileri de üretilmeye devam etmektedir. Henüz uzun menzilli füzelerimiz içinde yoğun çalışılmaktadır, ancak hava savunma sistemimizde bir zaaf yaşamamamız için Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN büyük bir cesaretle her türlü riski göze alarak S-400 hava savunma sistemlerini almıştır.

Ülkemizdeki muhalefet partileri S-400’e ne gerek var, bize kim saldıracak demişler. Ayrıca Türkiye S-400‘leri alamaz alsa bile getiremez, getirse bile aktif edemez, aktif etse bile kullanamaz diyerek adeta düşman ülkelerin temsilcileri gibi konuşmuşlardır. Sonuç olarak hem alındı, hem ülkemize getirildi, hem de aktif edildi. Adı üstünde savunma füzesi. Savaşı arzu etmeyiz ama ülkemize hiç saldırı olmaz da diyemeyiz. Ülkemize saldıranlar olursa o zaman nasıl aktif çalıştığını görürler. Ülkeye yazık etmeyin, partileriniz ayrı olabilir ancak Türkiye’mizin menfaatine olacak her konuda bir ve beraber olun, tefrika çıkarmayın.

Ukrayna'daki muhalefetten dersler çıkarılmalı. Geçtiğimiz dönem Ukrayna Cumhurbaşkanlığı yapan Muhalefet mevcut Cumhurbaşkanı ile yarışmış seçimi kaybetmiştir. Savaş ortamında silahlanarak işbaşındaki Cumhurbaşkanının taleplerine uygun davranıp rakibinin yanında yer olarak destek vermektedir. Bu davranışlar, hakkın ve adaletin yanında yer almak istemeyen ülkemizdeki muhalefet partilerine kapak olsun.

Adalet; her hak sahibine hakkını vermek olarak tanımlanmıştır. Zulüm ise Adalet’in zıddıdır. Adaletin olduğu yerde zulüm, zulmün olduğu yerde de adalet yoktur. Zulüm; haddi aşmak ve bir şeyi olması gereken yerden farklı bir yere koymak anlamına gelmektedir. Zulüm kökünden gelen Zulmet, (Çoğulu Zulumât) aydınlığın ve nurun zıddıdır. Haksızlık, hakkı yerine koymama, baskı, şiddet, hak yeme, eziyet ve işkence gibi anlamlara da gelmektedir. Zulüm sürdürülebilir bir durum değildir. Bu hakikatleri bilen Milletimiz, ülkemizin güçlü olup korunmasına yönelik çalışıp birlik ve beraberliğini göstermelidir. Müminler ahir zamanda mutlaka galip geleceklerdir. Bugün gözünde Amerika’yı, Rusya’yı, Çin v.b. ülkeleri güçlü görüp korkanlara şu gerçeği hatırlatmak isterim; Kâbe’yi yıkmaya gelen, Ebrehe'nin güçlü ordusuna karşı koyabilecek bir güç, bir ordu yoktu. Güç ve kuvvet sahibi Allah (c.c.), zalimlerin, kafirlerin üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü ebabiller gönderdi. Adrese teslim akıllı bombalarla nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları hâline getirdi. Güç ve kuvvet sahibi sadece ve sadece Allah’tır. Karamsarlık ve korkaklık yok. Biz Müslümanlar çok çalışıp her alanda üretimimizi artırarak başarılı olmak için çalışmak zorundayız. Çalışıp düşmanın silahı ile silahlanmalıyız. Bütün çalışmalarımıza rağmen bize saldıran düşmanımızın araç-gereç üstünlüğü olabilir. Hiç korkmadan çekinmeden bize saldıran düşmanlarımıza da en ağır bedelleri ödetmek için savaşmalıyız. Hakkın tarafında olanların kaybetmesi söz konusu değildir. Kutsal değerlerimiz için ölürsek şehit kalırsak da zafere erişiriz. Her halükarda kazançlıyız.

Müslümanlara dünyanın zalimleri hayat hakkı tanımamakta, öldürmekte, sürgün etmekte, yakıp, yıkmakta ve soykırım uygulamaktadırlar. Suriye, Irak, Mısır, Afganistan, Myanmar Arakan, Libya, Yemen Doğu Türkistan, Filistin, Pakistan ve benzeri ülkelerde zalimlerin yaptıklarını görüyoruz. Dünyanın sessizliğine rağmen, bütün zalimlere karşı koyan, mazlumlara kucak açıp destekleyen Milletimiz olmuştur. Rusya-Ukrayna savaşı için yorum yapanlar Ukrayna Avrupalıdır Suriye gibi üçüncü sınıf değildir. Suriye Müslüman, Ukrayna ise hristiyandır kültürel birliğimiz vardır diyerek şuur altındakileri ortaya dökmektedirler. Haçlı ziyniyetinin hiçbir zaman kaybolmadığını bu coğrafyada çok güçlü olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmalıyım. Türkiye’mizi de karıştırarak kardeşi kardeşe düşman etmek isteyen iç ve dış hainlere karşı birlik ve beraberliğimizi, dün olduğu gibi bu günlerde de korumalıyız. Zulüm kimden gelirse gelsin, gücüne ve konumuna bakılmaksızın karşı konulmalıdır. Nice Zalim; Ebu Cehiller, Firavunlar, Nemrutlar gelip geçmişlerdir. Şu unutulmamalıdır ki, Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur. Birlik ve beraberlik ruhuna sahip olanların gerçek anlamda kurtuluşa ermeleri, tefrika belasına düşenlerin de yok olup gitmeye mahkum oldukları bilinen tarihi gerçeklerdir. Bu dünya hayatına imtihan edilmek üzere gönderilmiş bulunmaktayız. Hayatımızın her döneminde bu gerçeği bilerek mümin olarak yaşamamız gerekmektedir. Hem dünyevi ve hem de uhrevi konularda bize düşen, çok çalışmak ve sorumluluklarımızı yerine getirmek olmalıdır. Kısacası biz Müslümanlar seferden sorumluyuz. Başarı ve zafer Rabbimizden bir ikram ve bir lütuftur.

Rabbimiz, her birimize adaletli olmayı ve zalimlerle mücadele ederek zafere kavuşmayı nasip eylesin. Zalim olmaktan, zulme uğramaktan âlemlerin Rabbi, Allah (c. c.) sığınırız. Mazlumların muzaffer olduğu günleri en yakın zamanda görmemiz duası ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer Lütfi Ersöz Arşivi