
İlhami İnceöz
‘’KİM TAKAR YALOVA KAYMAKAMINI’’ NİĞDELİ ŞEFİK REFİK SOYER (1889-1962)
‘’KİM TAKAR YALOVA KAYMAKAMINI’’
NİĞDELİ ŞEFİK REFİK SOYER (1889-1962)
Niğdeli Murat Paşa ve oğlu Ali Paşa soyundan gelen Niğdeli Türk devlet adamı ve siyasetçisidir.
Harp Okulundan mezun olan Soyer, Balkan Savaşı, I. Dünya Savaşı ve İstiklal Mücadelelerinde görev yaptı. Milli Mücadele döneminde Müdafa-i Hukuk Cemiyetlerine ailecek önayak olmaları ve Niğde ve çevresindeki illerde Ordu ve devlet namına başarılı işler yürütmeleriyle takdir kazandılar. Cumhuriyetin kurulmasından sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitiren Soyer, devletin çeşitli kademelerinde, Millî Savunma Vekâleti Zat işleri ve Üsera (Esirler Dairesi) Şubeleri Subaylığı gibi görevlerde bulundu.
Ardından Adana ve Dörtyol Havalisi Askerlik Şubeleri Subaylığı, Yalova Kaymakamlığı, Bursa, Kayseri, Hatay, Konya Valilikleri, Ticaret Vekâleti İâşe Müsteşarlığında görev yaptı. Ayrıca TBMM XI. Dönem Niğde Milletvekilliği yapmıştır. Beş çocuk babasıdır. Çocuklarından biri olan Oğlu Dündar Soyer (1920, Bor, Niğde - 27 Aralık 2002), Galatasaray Lisesi mezunu, Türk siyasetçidir. Kardeşi Niğdeli ünlü siyasetçi ve devlet adamı İbrahim Refik Soyer’dir.
Şefik Refik Soyer, 26.01.1944 - 31.01.1948 döneminde İzmir valisi olarak, 24.02.1948-14.06.1950 dönemi Konya Valisi olarak görev yaptı.1949’da Vali olarak bulunduğu Konya’da Türkiye’nin ilk Bisiklet Velodromunu (bisiklet yarış pisti) yaptırmıştır.
KİM TAKAR YALOVA KAYMAKAMINI DEYİŞİNİN YAŞANDIĞI GÜN
Yalova, 2 Haziran 1929'da Atatürk'ün isteğiyle çıkarılan bir kanun gereğince, ilçe yapılarak İstanbul’a bağlanmıştır. Buna bağlı olarak da atanan ilk Kaymakam, ailesini Niğde ve Konya çevresindeki Milli Mücadele yıllarındaki başarılarından tanıdığı Niğdeli Şefik Refik Soyer ismidir.
Kurtuluş Savaşı sonrasında 19 Ağustos 1929 tarihinde ilk defa İlçe ilan ettiği Yalova'ya gelen büyük önder Atatürk saat 4 gibi Yalova’ya gelmeden önce, atadığı ve kaymakam yaptığı Şefik Soyer’de göreve başlamak üzere aynı gün Ata’dan daha erken saatlerde İstanbul’dan Yalova vapuruna binmiştir.
Vapurda ayakkabı boyama işi yapan ufak bir çocuğa, ayakkabısını boyatarak zaman geçirir. Boyatırken çocukla muhabbet eden yeni Kaymakam Soyer, durumundan habersiz ufaklığa takılmak ister ve şöyle der: ‘’İyi boyamazsan, Yalova Kaymakam’ına şikâyet ederim seni!’’. Muhabbetleri ayakkabının boyanmasıyla sona erer ama çocukcağızın karşısında oturan yeni Kaymakam’dan, yeni Kaymakam’ın da, kendisinden saatler sonra Yalova’ya gelecek olan Atatürk’ten haberi yoktur.
Yol biter, vapur artık Yalova kıyılarındadır. Fakat taze idareci, kaymakam Şefik Refik Soyer, vapur Yalova kıyılarına yanaşırken güverteden, civardaki yoğun kalabalığı görünce, seyreder. Duruma biraz şaşırıp, ‘’ne de olsa yeni ilçe!’’ diyerek, az da olsa yeni kaymakamı, yani kendisini karşılama törenine yorar. Bu kalabalıktan içten içe bir memnuniyet duyarak, güvertede gezinmekte olan, az önce ayakkabılarını boyayan çocuğa, aklından geçenleri teyit etmek için sorar:
“Delikanlı, bu kalabalık Yalova Kaymakamını bekliyor değil mi?”
Çocuk, sorunun tuhaflığına, biraz da soru soranın Yalova’daki mevzudan uzak kalmış haline gülerek yanıt verir…
“Kim takar Yalova Kaymakamını ağabeyim! Halk, Gazi Paşa’yı, Atatürk'ü bekliyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.