DON KİŞOT’LAR, KÜL DEĞİRMENLERİ

VE GODOT’U BEKLERKEN!

Devri daim eden dünya dilberinin sonbahar günlerindeyiz… Mahşere üç kalmış, beş kalmış, kimine göre hiç kalmış, diye diye, bugünleri de gördük… Bize dört mevsim yetmiyor, yılda altı mevsim yaşıyoruz. İlkbahar, yaz, zulüm, sonbahar, kış, zulüm…

Müslüman devletler Don Kişot, Zalimler kül değirmenleri!

Filistin’de kan durmuyor, katliam durmuyor, zalim durmuyor, zulüm bitmiyor. Ne acınası bir durum bizim için… Gazze’de ev bitti, toprak bitti, can bitti, çocuk bitti, erzak bitti, her şey tükendi, mermi tükenmedi, can vermek tükenmedi, umut tükenmedi! Gazze’de Müslümanlar iki yıldır soysuz İsrail’ce, öldürülmekle bitmedi, bitmiyor, bitmeyecek de... Bitmiyor da, günler, haftalar, aylar Filistin’de bitmez oluyor, bitmiyor ama yıllar yine de geçiyor! Müslümanlar Don Kişot, düşmanı kül değirmenleri…

Ukrayna’da savaş bitmedi, kâfirin kâfire caka satması bitmedi, gizliden al ver bitmedi, vur öldür bitmedi, hesap kitap bitmedi, ego kibir bitmedi, büyük küçük bitmedi, iha siha bitmedi, mermi tank bitmedi, umut bitmedi, kavga bitmedi. Bitmiyor da, günler, haftalar, aylar bitmiyor ama yıllar yine de geçiyor!

Kâfirler Don Kişot, Kâfir’in kâfir düşmanları, kül değirmenleri!

Amerika’ya bağlı olarak tüm ülkelerin güç için ticaret, maden ve istihbarat savaşları devam ediyor. Rusya yüzünden Avrupa diken üstünde, Amerika yüzünden Venezuela ve kimi Asya ülkeleri diken üstünde. Çin yüzünden Asya ve Amerika diken üstünde. İsrail yüzünden Ortadoğu diken üstünde… Müslümanlar rahat ama her Müslüman rahat değil. Araplar da Müslüman ve rahat ama her Arap rahat ve Müslüman değil. Soykırıma uğrayan yanı başlarında Müslümanlar! Nerdesiniz iki yıldır, ey Müslüman Don Kişot’lar, Filistin zulüm doldu, kâfir, yenilmez kül değirmenleri!

Avrupalılar Filistin konusunda rahatlar ama İspanyollar rahat değil! Birer birer rahatsız olmaya da başladılar. Fransız rahat değil, Alman rahat değil, Hollandalı rahat değil… Avrupa’nın Müslümanları rahat değil ama Avrupalı toptan Müslüman da değil.

Ve Türkiye yüzünden şunlar diken üstünde diyebileceğim bir ülke yok. Suriye diken üstünde. Uymadıysa, Ermenistan, Irak diken üstünde… İran, kesin diken üstünde! Ama İsrail rahat. Türkler durumdan rahatsız ama her Türk rahatsız değil! Türkler durumdan rahat ama her Türk rahat değil… Bizim rahatsız olduğumuz yerde Yunanlılar rahat, Rumlar, İranlılar, Ermeniler rahat ama İsrail de rahat… Bakmayın siz bu örneklere…Aslında dünya da herkes rahat. Zulümden kan ağlıyoruz ama… Zulümden, kanda boğuluyoruz ama… Rahat, olan olana… Hatta rahat batan, batana… Rahat, tavan tavana… Rahatsız olanların, eti budu korkuda avuç doldurmuyor, sesi çığlığı kulaklara erişse de zalime hoş geliyor, zulme boş geliyor…

Dünya dilberinin, kim bilir, dedim ya belki de son günlerindeyiz. Milenyumda bekledik, gelmedi, Şirince’de bekledik gelmedi, Arap baharında bekledik gelmedi, Kiev’e bekledik gelmedi, şimdi Kudüs’te, Filistin’de bekliyoruz, belki bu sefer gelir de, Müslümanca yaşamak için, Müslümanlar atağa kalkar. Atağa demeyim, İslam’a fobisi-‘’İslamofobi’’si olanlar ayağa kalkar. Bu kelimeyi duyduğum günden beri bende de ‘’Yahudofobi-Hıristofobi’’ var…30 yıldır çekiyorum bende bu hastalığı… Elimi ayağımı titretiyor, kan beynime sıçrıyor ama kalkıp da masum Hristiyanlara, masum yahudilere kötü niyet beslemiyorum, masum Hristiyanlara-yahudilere katliam, soykırım yapmıyorum. Yapanları alkışlamıyorum… Övmüyorum, zulme asla göz yumup, ‘’ben görmedim!’’ demiyorum… Hor görme, nefret hisleri beslemiyorum, hiçbir Hristiyan’a ve yahudiye kin güden işler yapmıyorum. Masum insanları, tek tek ya da toptan öldürmüyorum… Öldüremem de! Dinim elvermez! Bir Hristiyan, bir yahudi gibi ikiyüzlü de değilim üstelik. Fobi sahibiyim, kinimden yahudi ismini küçük yazıyorum sadece. Neyse!

Müslümanlar atağa değil ayağa kalksın ki, dünyanın sonu gelmesin. Bolluk bereket gelsin, adalet gelsin, merhamet gelsin. Müslümanlar uyansın ki, nefret bitsin, adaletsizlik bitsin, ezilmek bitsin, sömürülmek bitsin, öldürülmek bitsin… Müslüman halklar için. Bitsin de bitsin! Ne çok şey istiyorum, ne büyük taleplerim var benim!

Gerçi, kendi ülkelerinde rahat içinde yaşayamayan Müslüman halklar, Amerika’da yaşama hayali kuran Müslüman halklar için, hiçbir şey bitmez, bu dediklerim hiç gerçekleşmez aslında! Müslümanlar Don Kişot, tek rakipleri kendi kül değirmenleri!

Son yüzyılda ‘’bitsin!’’leri, ‘’adaleti’’ bekleyerek bugünlere geldi, Müslüman dünyası. Ne kongreler düzenledi, ne koalisyonlar kurdu, ne protestolar yaptı, eline rüzgârdan başka bir şey geçmedi. Geçmiyor da… Kâfir çelikten zincir halkası gibi, tek iken de kırılmıyor, yenilmiyor, birbirine sırt verdiğinde de aynı…Müslüman devletler kof devlet. Tek iken de bir işe yaramıyor, yan yana üçü beşi, onu, onbeşi bir araya geldiğinde de… Üç-beş biraya geldi de hangi zulmü durdurdu, görmedik? Hangi katliamı durdurdu, görmedik? Kaç kişiyi kurtardı? Türkiye de olmasa, ufak tefek bazı ülkeler de olmasa, hiç! Uyuyan Don Kişot’lar ve rakipleri kül değirmenleri!

İstersen yirmisini topla tek çatı altına, istersen 57’sini topla getir, kimseyi korkutmuyor. Tek korkan Müslüman halklar…Bir araya gelip kendinden korkan, sadece kendi çıkarlarını koruyan başka birliktelikler var mıdır bilmem? Düşman için bir araya gelip, düşmana destek ve koltuk çıkan Müslüman halklar… Var oğlu var! İslam İş Birliği var, Müslüman Devletler teşkilatı var, Müslüman işadamları bir araya gelir, ne gökyüzü değişir, ne bulut oynar yerinden, ne çöl silkelenir şöyle bir kendine gelir, ne rahmet yağar, ne rüzgâr eser. Toplanıp toplanıp, ‘’selamun aleyke’’deyip dağılırlar…

Geçmiş, geçer ama yarası bizde kalır! Makedonya’da, Sırbistan’da, Arnavutluk’ta, Irak’ta, İran’da, Mısır’da, Afganistan’da, Pakistan’da, Tunus’ta, Açe’de, Sudan’da, Somali’de, Kongo’da, Nijerya’da, Filipinler’de, Hindistan’da, Azerbaycan’da, Kıbrıs’ta, Doğu Türkistan’da, Yemen’de, Myanmar’da…. Say say bitmiyor, nerde Müslüman varsa orda kıyım gördük, zulüm gördük, katliam gördük, soykırım gördük. Son 30 yılımız bu kıyımların, kaydını tutmakla geçti. Defter doldu, cetvel doldu, kalem utandı, kelam utandı…Biz utanmadık! Biz Müslüman ülkeler, zaten kayıt tutmak için varız. Taşı Ebabiller atar, Ku’ran’da öyle anlatılıyor diye, Resul’den merhamet bekliyoruz, Kitap’tan medet bekliyoruz, Allah’tan imdat bekliyoruz. Yüzyıldır bekliyoruz… Elli yıldır bekliyoruz… Son 30 yıldır bekliyoruz… Biz, rüyada Don Kişot, gerçekte beklemeyen düşmanın zulüm değirmenleri!

Taş atmadık hiçbir Kâfirin imansız kafasına, durduk yere, asla da atmıyoruz, yumruğu da indirmiyoruz Kâfirin alnına, ‘’Müslüman elinden incindim!’’ demesinler, incinmesinler diye! İndirsek, onu da bizden bilecekler, kıyım, soykırım, katliam, bir daha alıp başını gidecek… Kendi işlediği her soykırımı bizden bilenler, bize soykırım, katliam yapıp, yine biz Müslümanları cezalandıran soysuzlar, vursak, taş atsak, höh desek, yine bizi cezalandıracaklar… Su bulanmasın, göl uyanmasın, timsahı var, sırtlanı kurdu var, biz daha da mı ezilelim? Zaten akıl baliğ’ değiliz, Mecnun gibiyiz, hayalimiz Don Kişot, gerçekler çöl ve hüsran!

Bir olup da ölmek, tek tek vurulup ölmekten iyidir oysa. Bir olup tek orduyla cümle Kâfirin karşısına dikilmek, tek tek, ebabil ebabil ölmekten iyidir. Bir olamıyoruz! Dünyayı yöneten bir Emlakçı ile bir Kasap! Hala anlayamadık. Aklı olan, matematik-muhasebe bilen külahı koyup düşünür. Bu denklikten sonuca gidersek, belki bizi de ve her Müslüman devletini de, bir Mezbahanın Başkasabı yönetmeli… Usta siyasetçilere, temiz adamlara, dik karizmalara gerek yok. Ülkenin tümünün sevdiği ‘’Tek adam’’a gerek yok! Dişe diş, başa baş! Zalime zalim! Belki o zaman görürdük, ne güçlülermiş… Nerde olursa olsun, bir Müslümanın başına ne vakit bir tüy düşse, binlerce Hristiyan’ın tüylerini korkudan titretecek bir baş lazım bize belki! Kangölü olursa olsun dünya? Biraz da Hristiyanlar düşünsün! Hep Müslüman ülkeler mi olacak, kangölü? Hep Müslüman evlerine mi tabut gelecek? Zulmedilirse bir Müslümana, binlerce Hristiyan’ın elini ayağını, ‘’ne yapacağız şimdi?’’ Korkusuyla mecalden kesecek, tek sözüyle zulümden, fitneden kesecek bir baş! Var mı? Kırk yıldır görmedim, siz görmüşsünüzdür belki? Türkiye mi, Katar mı var. Azerbaycan mı? Başka, Pakistan mı, Özbekistan mı, Türkistan mı, Malezya mı var?

Hristiyan hiçbir zaman, Müslümandan korkmuyor, her yerde, her vakit, Müslümanlara katliam ve soykırım uygulamaları bu yüzden. Nasıl ki, Merhameti olan hiçbir büyüğünden korkmazsın. Biliyorsun ki, ne ceza verirse versin, ne kadar kızarsa kızsın, yaptığı ya da yaptıracağı her iş adaletle, benim yüklenebileceğim zorlukta, ağırlıkta olacak. Misal, bir tokat bile atacaksa, ikinciyi kaldıramayacağımın şefkati ve bilincinde olduğunu bilirsin. Ne halt yemek istiyorsan, bunu bilerek yersin. Batının yüz yıldır bize yaptığı bu! Müslüman merhameti kapı duvar, bizi bir yere götürmedi, götürmeyecek… Biz Meczub merhametli Don Kişot, Kâfir merhametsiz kül değirmenleri! Zulmü göklere değdi, değiyor!

Ama bence de rahat duralım, rahat olalım. Sonu belli zaten, dünya dilberi küresel müresel yuvarlana yuvarlana, sonuna ha geldi, ha gelecek… Dayanın bari ey Müslümanlar, şunun şurasında ne kaldı? Üç beş, yirmi otuz sene filandır belki… Öyle Mesih’e, Mehdi’ye de iş çıkarmayın… Kendinizi hiç yormuyorsunuz, O’na geldi mi, habire dua, yardım ve niyazda bulunuyorsunuz. Oysa bir olup yapmadığınız, bir araya gelip yapamadığınız işler için, söyleyin, O’nu nasıl ve niye yoracaksınız?

Siz Don Kişot’lar, İsrail kül değirmeni! Amerika yanı başımızda, ortağı İsrail için çember çevirip Godot’u beklerken!

Hatırlayın! Biz nereye Don Kişot beklediysek gelmedi. Bulgaristan’da Müslüman Türkler katledilirken gelmedi, Romanya’da, Karadağ’da Don Kişot gelmedi. Bosna’da, Sebrenitsa’da Müslüman Türkler katledilirken gelmedi. Karabağ’da gelmedi, Hocalı’da gelmedi, Hindistan’da üç milyon din var, Müslümanlar fazla geldi, Kıydılar! Hindular Müslümanları katlederken Don Kişot gelmedi… Myanmar’da, Açe’de, Çat’ta Don Kişot gelmedi…Doğu Türkistan’a Don Kişot gelmedi…Fas, Tunus, Ürdün, Lübnan, Mısır, Hristiyan’ı Şâd olurken Müslüman’a kıyım uyguladılar, son yüzyılın her döneminde…Don Kişot gelmedi… Irak’ta yoktu, Suriye’ye hiç giremedi, İran’da 30 senedir yok…

Noel Baba bile yasak olduğu halde giremediği, sığamadığı bacalardan su gibi akıp, küreselleşmiş dünyanın milenyum modası olarak, 25 senedir yeryüzünün her ülkesinde dinine bakmaksızın, her eve, her sofraya girdi… Ama Don Kişot yok, gelmedi…Uyanın, uyanalım! Uyanan, uyanmayanı uyandırsın! Uyanın, Türk’e destek, Müslüman halkların hepsine birden destek! Türk tek yürek, Müslümanlar tek yürek!

Bir de şunu diyecek, uyuyan ve uyutmaya devam etmek isteyen, rahat ama lafta rahatsız Müslümanlar! ‘’Gelmediyse, ne yazar? Küsmeyin, yitirmeyin umudu, o gelmediyse gelmesin, Gelin, Godot’yu bekleyelim biraz da. Hem ne var ki? Dünya dilberinin küresel müresel ömrü, ha bitti, ha bitecek… Hem zaten…Bir şeyi beklemek, boş beklemekten yeğdir…’’

Üstüne bir de milyarlarca Müslümandan bir dua yapıştırdık mı tamamız: ‘’Rabbim, bir Don Kişot yollamadın, acı, merhamet et bari bize, boş çevirme ellerimizi, Mercedes’iyle bir Godot’u beklerken…Uyandırma sen bizi!’’