İlhami İnceöz
GEÇMİŞ’TEN, DAİMİ GEÇMİŞ’E!
GEÇMİŞ’TEN, DAİMİ GEÇMİŞ’E!
Geçmişinizin geçmediği kimi yerler vardır. Mahşer günü filan hemen aklınıza gelmesin. Şurada, dünyalık şeylerden bahsedeceğiz. Bu yüzden fazla uzaklarda aramayın, başlık cümlemle düşünmenizi istediğim şeyi.
İki tepecikten oluşur, her insanoğlunun geçmişi. Bir yanı iyi ise, bir yanı kötü günler, anlar, yıllar, anılar ile doludur. Ben oldum olası iyi bir insandım, karıncayı bile incitmedim, kul hakkına el sürmedim diyenleri olsa da insanlar arasında, genellikle, yalanla örülü bir geçmişle söylerler bunu ve bunun gibilerini.
İyileri elbette bu konuda tenzih ederiz ama maalesef ki devrin en azgını, şeytanın ve kölelerinin en kuvvetli olduğu bu devirde, o en masum, o en iyilerinde bile, sözünü ettiğimiz o tepeleri, ‘’Peygamber görmüş günahkar Arap çölüne’’ çevirecek kadar, kusur ve hata vardır. Unutulmuş da olabilir, hatırlanmak istenmiyor da. Ama mutlaka vardır, büyük ya da küçük bir tutam, kadı kızı kusuru. Bu elbette gün gibi aşikârdır.
Geçmişin iki yakası, malum, insanın beyninin ortasındaki çukurun sağında ve solunda kalan iki dağ kıvrımları gibidir. Ya iyidir kıvrımlarınız, ya kötü. Ya ikisiyle hükmedersiniz hayatınıza, ya sadece iyi olanıyla, ya da kötü olanıyla…
Geçmiş, kafatasınızın içerisinde taşıdığınız iki yakalı bir bavul gibidir. İstediğiniz yahut istemediğiniz zamanlarda kendiliğinden, önünüze kendisini açabilir. İki yakası ne kadar birbiriyle çelişmeden, ortaklaşa, uyumlu çalışırsa, geleceğiniz de geçmişinize bağlı olarak o kadar parlak, temiz günlere veya karanlığa, o kadar pis günlere gebedir.
Belki çok zamanınız da yoktur hayat denen bu rüyada. Olsun, geçmiş ardınıza dönüp baktığınızda görebildiğiniz onlarca saat, onlarca gün, onlarca yıl dahi olsa, aldığınız ilk soluğun, attığınız ilk bakışın ardından, artık son nefesinize, son bakışınıza kadar yalnızca size ait, bir GEÇMİŞ’tir. Ama kısa, ama uzun. Geçmiş, her ademoğlunun, omzunda mecburi taşıdığı ağır bir yüktür.
Geriye dönüp baktığınızda belki de en çok söylediğiniz şey: ‘’Ne öldüm, viranımdan, ne gömüldüm tufanımdan. Aslı astarı, her insanın başına gelen, birçok sarsıntıydı beni de bezdiren, bu canımdan… Bu da, böyle bir kenara yazıla!’’
Ta ki, nihai son, aslında her şeyi, ‘’daimi geçmiş’’te bırakana dek!
YOLDA YARALANMAK 3
01 Kasım 2025 Cumartesi 02:43YOLDA YARALANMAK 2
01 Kasım 2025 Cumartesi 02:29YOLDA YARALANMAK 1
01 Kasım 2025 Cumartesi 02:12BAKÜ NERE; IHLARA NERE!
01 Kasım 2025 Cumartesi 02:00AKŞAMLAR, AĞIR YÜREĞİNE!
30 Ekim 2025 Perşembe 13:53UNUTAMAM!
29 Ekim 2025 Çarşamba 13:44NİĞDE MİLLETVEKİLİ AKSARAYLI RİFAT GÜRSOY VE SONER YALÇIN’IN SALLADIĞI RİFAİLİK DERGAHI SOY ZİNCİRİ
28 Ekim 2025 Salı 09:35SEN GÜLEN BİR RESİMDİN BEN ÇİZİLMİŞ AYNA
27 Ekim 2025 Pazartesi 16:53GAZZE, AKTİV-X GRETA THUNBERG’E KALDIYSA!
24 Ekim 2025 Cuma 23:48LAF Ü GÜZAF
24 Ekim 2025 Cuma 00:56
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.