Ömer Lütfi Ersöz

Ömer Lütfi Ersöz

Her İbadeti Ölüm Öncesindeki Son İbadet Şuuruyla Eda Etmek

Aslında maddi-manevi her konuda her zaman işin kâr ve zarar boyutu düşünülerek hareket edilmelidir. Kendi hür iradesiyle İslam dinini tercih eden bir Müslüman da nefs muhasebesini hayatının merkezine almalı, Kur’an ve sünnete, hayatının uyup uymadığını kontrol etmelidir. Nefis muhasebesi sonucu emirleri yapıp haramlardan sakındığını düşünüyorsa bu güzel özelliklerini devam ettirmelidir. Yaşantısında, emirleri yerine getirmede noksanlık, haramlarla iç içe geçmiş bir hayatı yaşıyorsa Nasuh bir tövbe ile kendine gelip müslümana yakışır bir hayatı yaşamalıdır.

Zamanımızı en iyi verimli bir şekilde geçirebilmenin yolunun en temel ve vaz geçilmez özelliği; içinde bulunduğumuz zamanı, vakti, hayatımızın son anı diye düşünmekle mümkündür. Bu güzel düşüncemizi bir fırsata çevirip çok güzel değerlendirebiliriz. Eğer bilsek ki bugün ömrümüzün son günüdür, neler yaparız ve günümüzü nasıl geçiririz. Aslında içinde bulunduğumuz rahmet, mağfiret ve cehennemden kurtuluş ayı Ramazan-ı Şerifi son Ramazanımız gibi düşünsek dünyaya meyledemez namazlarımızı son namaz, oruçlarımızı son oruçlar, verdiğimiz zekatları, fitreleri son yardımlarımız olarak görür ve hayatımızın tamamına bu güzel özelliğimizi hakim kılarsak gerçek anlamda kurtuluşa erenlerden oluruz.

Peygamberimiz Hz. Muhammed bir hadis-i şeriflerinde: “Namaz kılacağın da bunu son namazın gibi düşünerek kıl” (Ahmed Bin Hanbel, Müsned 23498) buyurmuştur.

Nasıl ki idam kararı birkaç dakika sonra uygulanacak kişiye son isteğin nedir? diye sorulur bizlerde kendimize sorulmuş kabul ederek son anımızı tevhid merkezli yaşamalı, namazımızı huşu ve huzur içinde kılmalıyız. İbadetlerimizi her zaman ölüm öncesindeki son ibadet şuuruyla eda etmek gerekir. Ölüm öncesi son namaz, son oruç v.b. düşünüldüğünde kişi kendisini nefsani, şeytani istek ve arzulardan uzak tutarak kâmil bir Mümin olarak emredilenleri yaparharamlardan da sakınır. Bu şuurda olan takva sahipleri de gerçek kurtuluşa ererler.

İçinde bulunduğumuz Ramazan ayını son Ramazanımız gibi düşünüp en verimli bir şekilde değerlendirerek Allah’ın (c.c.)rızasını kazanıp cehennemden kurtulup, cennete, nimetlere ebedi olarak kavuşma imkanına sahibiz. Öncelikle Allah her birimize hayırlı bereketli güzel uzun ömürler lütfeylesin. Ölüm her an kapımızı çalabilir. Onun içindir ki hazırlıklı olmak zorundayız. Haydi buyurun bu ramazan belki de son ramazanımız. Elimizde fırsat varken değerlendirmeliyiz. Belki de bu seneki ramazanım son ramazan, tuttuğum orucum son oruç, beş vakit ve teravih namazlarım kıldığım son günkü namaz, bir yetime, fakire vereceğim son sadaka, son zekat, son fitre... Nasıl ki ücretini ödeyip aldığımız bir Uçağın kalkış saatine azami özen gösterip birkaç saat önce gidiyor, uçağı kaçırmamak için çalışıyorsak, ebedi aleme göç etmeden önce de hazırlıklarımızı tam ve zamanında yapmalıyız. Hele birde kaçıracağımız uçağın ikinci bir seferinin olmadığını bilirsek o uçağı kaçırmamak için çok daha fazla özen gösteririz. İşte imtihan edilmek üzere gönderildiğimiz bu dünya hayatından bir daha dönmemek üzere ölüm ile ayrılıp ebedi aleme yolculuk yapmaktayız. Ebedi alemde kurtuluşa ermek için dünya imtihanımızı kazanmak için gayret etmeliyiz.

Hayatımızın nerede son bulacağını bilmiyoruz. Ancak her gün ömrümüzün son gününü yaşıyor olarak düşünürsek ve bu güzel düşüncemizi hayatımızın tamamına en güzel bir şekilde yaşantımız ile yansıtabilirsek o zaman tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız namazlar, verdiğimiz sadakalar, zekatlar, fitreler, okuduğumuz hatimlerden çok farklı bir tat alıp huzur ve mutluluğa kavuşacağımız aşikardır. Diriliş için bu şuur ile ibadetlerine devam edenler dünyevileşmeden dünyadan da nasibini alarak ahirete, ebedi aleme sağlam yatırımlarını yaparlar. Her ibadetimizde bu şuura ermek için çalışmalıyız. Her gününü son günü olarak gören ve değerlendiren bir Müslüman; sevaplarını artırmak için çalışır, günaha girmemeye azami gayret gösterir. Bu şuura erenler her türlü fitne, fesat, düşmanlıklardan uzak durup insanlar arasındaki münasebetlerini çok güzel şekilde sürdürüp hayr ve hasenatlarını artırarak ihtiyaç sahiplerini gözetirler.

Ölüm bize gelinceye kadar her günümüzü ömrünüzün son günü gibi düşünüp hayatımızı yaşamalıyız. İslam’a uygun hayat yaşayıp kurtuluşa erecek müminlerden olmamız duasıyla sıhhat ve afiyetler dilerim.

Bu yazı toplam 1096 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.