İlhami İnceöz
SEYYÂR’E 3
SEYYÂR’E
Osman ara ara hatırlarsa da, Halil gene unutturur. (Merhametlidir çünkü Osman, kalp kırmayı sevmez, tenezzül etmez, ama kızdırdıklarında, gocundurduklarında da, gözü hiçbir şey görmez ey okur!)
Az önce dinlediği Selim’in, sinek suratına döndü, ‘’teyyare değil len o. Kızdırma adamı! Öyle demesen ölün, de mi manda? Seyyâre adı!’’ Diye köpürdü, sonra gözleriyle dik dik baka baka sustu. Yüzünü yine yerdeki uzanmış yatan kâğıtlara çevirdi.
Bir anlam veremediler Osman’ın konuşmasına. Aniden gürleyip, çocuk gibi içerleyerek susmasına…
‘’Cankızım o benim. Tek dalım, tek kozum. Kaç kez söyleyecem size lan bunu? Horlamanın gereği var mı, yok. Baba yadigârı işte o, ekmek teknesi. Sen gibi dağ adamı ne anlar narin Seyyâre’den?’’ Diyemedi sonra, Selim’in kara suratına, sakallarına karşı. Sustu, durdu.
Deseydi Osman, bunları duysaydı Selim, ne değişirdi ki hem? Sustu, düşündü durdu:
‘’Kaldığı yerden dalgaya devam ederlerdi, horlamanın bini bir para. Hep böyleydi bunlar zaten. Avare takımı. Şehirden uzaklaştıkça sokaklar, mahalleler doluyordu bunlar gibi haytalarla. Eğitimsiz, okul bilmez, kalem tutmaz, adam tanımaz, tarlada, çayırda, pazarda bırak bir gazeteyi, bir satır yazı bile okuyamazlar, varsa yoksa televizyonda kovboy filmi, döğüş filmi izlesinler, kaba herifler! Duvarlara koca koca yazılan şehrin adını bile okuyamazlar!’’
‘’ Ah Osman ah! Sen bitirdin oğlum, ortaokulu, bunlar ilkokul terk, uyma bunların şirret kahkahalarına, kızma, çayını iç, tekin dur. Ekmeğinde, gücünde adamsın, akşamın vakti, ne uydun da, gene dörtlüye kondun şunlarla, anlamıyom seni de hiç? İş yoksa yok, alıp arabanı evine gideydin ya!’’ dedi durdu içinden Osman. Dedi durdu.
Berduş Kâmil kalktı Osman’ın karşısından, kâğıdı masaya yatırıp, ‘’geliyom oğlum ben, açmayın kâğıtlarımı!’’, dedi. Gene çişe gitti.
Masaya oturmadan evvel gidip geldiği gibi. Hep böyle gelir bununki. Hasandağı'nın kar suyu gibi. Ne zaman eriyeceği belli midir? Şeyinin lastiği yok, tıpası yok, tutamaz. Oyunun en heyecanlı yerinde gelir, en gelmesin dediğin anda gelir, diğerleri lafla hep ona yüklendiği anda gelir, karı kız gördüğü anlarda gelir, sudan, denizden bahsettiğin anda gelir, çay içmeden gelir, çay içse gelir…
Bu Kâmil’in, elleriyle kulaklarının ucunu, arkasını kaşıyıp, içini kuyu gibi karıştıra durduğu anlarda gelir, burnuna sinek kaçtığını sandığı anlarda gelir, çayırlara uzandığı anlarda gelir, sigarayı yakıp derin bir nefes çektiği anlarda gelir, belediye parklarına oturup, bankların serinliğine kurulunca gelir, helanın olmadığı yerlerde gelir, insanın olmadığı yerlerde değil de, insanın bol bol olduğu yerlerde, duramaz gelir… Gelir oğlu gelir Kâmil’in çişi...
‘’Maça surat’’ der yanındakiler, vanasız şeyli Kâmil’in, suratına. Gocunmaz ama o bundan. Yüzündeki, sağ yanağındaki doğum lekelerini, sakallarıyla kapatabilmek için, sakal koy verir ama bir türlü olmaz, eksik vermiş ona kılı bile, Yaradan. Yine de o, yaralı suratına yakıştırmak için, hır gürü bol döğüş filmlerini izler. Kapar onlardan her defasında bir iki numara. Her izlediğini de, mahalleliye anlatırken, gösterirken, karşısında onu dinleyenlere kök söktürür. İşi gücü berduşluk, ama o karateyi de biliyorum havasında. Odun kırar evlerin avlusunda, ağaç budar, tulumba kurar, kuyu kazar, taş taşır, kum yıkar. Çocukken çok güreştiği, yıkıştığı, dövüştüğü için Osman, Kâmil’in her damarını bilir. Sidik damarını nasıl bilmesin? İşte! Vanasız! Gitti mi de bozuk motor kasasından kürekle kum yıkar gibi, bir saat gelmez.
‘’Osman? Aslanım, ne düşünüyon?’’ diye sordu Selim. Sinek gibi vızıldayan sesiyle, sinek suratıyla kondu gene Osman’ın düşüncelerine, hemen sol tarafından.
(devam edecek..)
İNSAN OLMAYA GİTTİM; HELE BİR DUR! (2)
02 Kasım 2025 Pazar 14:24İNSAN OLMAYA GİTTİM; HELE BİR DUR!
02 Kasım 2025 Pazar 14:22İNSAN OLMAYA GİTTİM; PATLAMA, GELİYORUM! (5)
02 Kasım 2025 Pazar 14:15İNSAN OLMAYA GİTTİM; PATLAMA, GELİYORUM! (4)
02 Kasım 2025 Pazar 14:13İNSAN OLMAYA GİTTİM; PATLAMA, GELİYORUM! (3)
02 Kasım 2025 Pazar 14:11İNSAN OLMAYA GİTTİM; PATLAMA, GELİYORUM! (2)
02 Kasım 2025 Pazar 14:09İNSAN OLMAYA GİTTİM; PATLAMA, GELİYORUM! (1)
02 Kasım 2025 Pazar 14:06SEYYÂR'E 10
02 Kasım 2025 Pazar 13:40SEYYÂR'E 9
02 Kasım 2025 Pazar 13:38SEYYÂR'E 8
02 Kasım 2025 Pazar 13:33
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.