İlhami İnceöz

İlhami İnceöz

Visus- Expesition Arche Noah (2011) Filmi, Türkçe Nâmıyla ‘’Nuh’un Gemisi’’ (2011)

Visus- Expesition Arche Noah (2011) Filmi

Türkçe Nâmıyla ‘’Nuh’un Gemisi’’ (2011) Filmi

Türkiye’de ‘’Öldüren Hazine’’ adıyla sinema ve televizyonlarda gösterilen, 2011 yılı Haziran ayında gösterime girmiş ‘’Nuh’un Gemisi’’ filmi hakkında öncelikle bilinmesi gereken, tarihi ve doğal güzellikleriyle dolu Aksaray’a ait görüntüleri seyirciye Ermenistan’da bir mekan olarak göstermesi ile tam bir faciadır. Sonrasında gelen tarihi ve doğal güzelliklerde de sanki Ermenistan’da o yörenin manzarası imiş havasında verilir. Filmin çoğu sahnesinde Türkiye’ye ait köy, şehir, yer adları çok belirgin olarak geçmez. Kapadokya dahi tam anlamıyla görülmez, anılmaz. Sadece bölge genel olarak bir başlık altında sunulur. Fakat İtalya, Almanya, Fransa gibi yerler de, şehirlerde de aynı durum geçerli değildir. Filmin yapım ülkesi Almanya’dır. Yönetmenliğini Tobi Bauman yaparken senaryosunu Arne Summer ismi hazırlamıştır. Film 125 dakikadır. [1]

Başrollerini paylaşan oyuncular şöyledir: ‘’ Stephan Luca (Robert Kästner), Julia Molkhou (Anahit Sarian), Hilmi Sözer (Hayk Sherian), Michael Gwisdek (Professor Sörensen), Jean-Yves Berteloot (Clement de Lusignan), Tayfun Bademsoy (Kerim İnceman), Fahri Yardım (Erhan), Friederike Kempter (Sarah), Arijana Antunovic (Seda Sherian), Hakan Orbeyi (Archäologe)…’’

Türk turizmi açısından belirsiz izlere, görüntülere sahip sayılabilecek filmin senaryosu kısaca şöyledir: ‘’Profesör amcasının saldırıya uğramasından sonra, onun arkadaşını aramaya koyulan Robert, tarihi bir haritayı ve profesörün ölüsünü bulur. Tesadüf eseri bulduğu haritadan yola çıkan Robert, Almanya’dan İtalya, Fransa gibi ülkelerde araştırmalarına devam etse de, tüm sırları öğrenmek için yolu Türkiye’ye düşer.

Akdeniz’deki araştırmalarda ise Robert’in sevgilisi ve yanındaki ekip, Nuh’un Gemisi’nin yerinin, 1362 yılında battığı tespit edilen bir batık gemiden yola çıkarak Kapadokya’da, Hasandağı eteklerinde olduğu kanısına varır. Bu gemiden yayılan Veba mikrobu dünyaya yayılır. Türkiye’de pek çok yere uğradıktan sonra Hasandağı eteklerine gelen Robert, sevgilisini ve kendisini kötülüğün ellerinden kurtarmak için büyük bir mücadele vermek zorundadır. Bunu yapmak için de haritadaki tarihi manastırı ve köyü bulmak zorundadır. Ve kendisine Erivan’dan beri yardımcı olan Taksi şoförü sayesinde Hasandağı eteklerinde bir yere gelerek vebanın çaresini aramaya koyulurlar.’’

Nuh’un Gemisi Tema’sının yanında pek çok garip ve tuhaf temanın daha izlerini barındıran filmin örgüsü, efsanelerden yola çıkıp gerçeği bulmak isteyen arkeoloji öğrencileri, gizem meraklıları ve yetkin araştırmacılar düzleminde, filme yansıtılmaya çalışılır. İçerisindeki pek çok efsanevi unsurla beraber, genelde hayat pınarı, Veba, Nuh’un Gemisi, Tanrı’nın Göz’ü, beş köşeli yıldız, sırlı harita, gizemli resimler, sihirli işaretler, gizemli bölgeler, garip olaylar, akıl almaz mitolojik mucizeler gibi kurgularla doludur.

Filmin çoğu yerinde gösterilen Hasandağı’nı, Kızılkaya yamaçlarını, Ihlara Vadisi kiliselerinin iç görüntü çekimleri, Güzelyurt ve Kızıl Kilise’yi, Helvadere Nora antik kenti ve civarının manzaralarını izleyen ve bilen herkes açıklıkla fark edebilir. Özellikle Hasandağı pek çok sahnede kendisine yer bulurken, film meraklılarınca Kapadokya’da çekildiği zannedilen filmin geneli, Aksaray’ın tarihi ve doğal güzelliklerine ait görüntüler içerir.

Türkiye’nin yanında İtalya, Fransa, Almanya, güya Ermenistan gibi ülkelerden de görüntü ve sahneler barındıran film tam bir ‘’Arap Çorbası gibi karma karışık’’ deyimine denk düşecek görüntü çeşitliliğine sahiptir. Dahası film, ‘’Atlantis’’ adlı Türk bir gemiyle (Gemideki yazılardan biri ‘’Sigara İçilmez’’) Akdeniz’de batık arayan yabancı araştırma ekibi gemisi, Erivan dediği İstanbul’da Ermenice kapı isimliği yazıları, ‘’34 UB 646’’ plakası ile Erivan’da gezinen başkahramanı ve İstanbul’un dolmuşları, sarı taksiler, İstanbul’un Karaköy, Sirkeci, Eminönü ara sokaklarının görüntüleri, ‘’Ermenistan’da Macar Kilise’si’’alt yazısıyla verilen Antik Harabe manzarası olarak Kızıl Kilise’den (Güzelyurt’taki), Ararat tabelasını gösterip ardından gelen sahnelerde kullanılan Ağrı Dağı manzarası (gerçekte Hasandağı) gibi pek çok yanlış adresle doludur. Üstelik konu olarak da pek çok farklı efsanevi unsuru Nuh’un gemisini arama macerasıyla birleştirip harman etmesine rağmen, film çekimlerde bunu pek de başarılı bir şekilde yansıtamaz.

Ermenistan’da diye gösterilen (filmdeki Magar Kilisesi) sahnesinden sonra gelen Kapadokya Türkiye görüntülerindeki, Aksaray, Kapadokya, Hasandağı, tarihi kiliselerin ve civarının görüntüleri olsa da, yer-mekan belirgin olarak anlatılmaz. Sadece ‘’Orta Anadolu Türkiye’’ başlığı altında geçer.

Bunun yanında Kapadokya’da çekildi dediği sahneleri takiben 44. dakikadan itibaren, yine filmin Antalya’da çekilen liman, otel, sokak, hastane ve gece kulübü sahnelerini de ‘’Antalya’’ başlığı altında doğru olarak görürüz.

*Önemli ayrıntı: Filmde Ermenistan’da Khor Magar kilisesi olarak sunulan Aksaray / Güzelyurt / Kızıl Kilise ve ardından gelen sahnelerde Ağrı Dağı olarak sunulan dağ gerçekte Hasandağı ve yöresidir. Bu filmde Ağrı Dağı’nın Dublörlüğünü Hasan Dağ yapmıştır.

*Önemli ayrıntı: Filmde Ermenistan’ın Erivan şehrinde geçen sahnelerin çoğunluğu İstanbul’a aitken, Erivan’a ait tarihi ve turistik görüntüler de kullanılmıştır. Büyük ihtimalle, hazır gezi görüntüleri kullanılan Erivan’da, hiçbir sahne çekilmemiştir. Filme göre, Erivan-Ermenistan’da geçen (Aslında İstanbul-arka sokaklarındaki) kovalamacada arkada, renkleriyle kendini ispiyonlayan İstanbul Halk Otobüsü sahnede görülü verir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlhami İnceöz Arşivi