
İlhami İnceöz
TEK SENİ SAYIKLADIM!
TEK SENİ SAYIKLADIM!
Besmeleyle konduğum sofrada ‘’Hâk’’
Açtığım an, tek seni sayıkladım…
İki avcumla göğü, kuş salarak
Biçtiğim an, tek seni sayıkladım…
Kâh bulut görünce, kâh ay batınca
Kâh uyanık, kâh hayâle yatınca
Dünya vâr’ım, aşk ilmine satınca
Göçtüğüm an, tek seni sayıkladım…
Geceden seheri, süzüp aldım da
Seherden vuslatı, çözüp buldum da
Hikmet salkımından, sızıp, doldum da
Piştiğim an, tek seni sayıkladım…
Sıyırdım teni gövdeden, kemikten,
Aşktan ötesini, savdım yürekten…
Nesimi’ce kendimi, öz benlikten,
Astığım an, tek seni sayıkladım…
Gördüm gözlerinle, viran yeryüzü…
Kan kızıl kanıyor, göğün ak yüzü,
Binlerce sırat geçtim, yok ettim! Öz'ü
Aştığım an, tek seni sayıkladım…
Yollarla birken yitirdim uykuyu
Kararttı bahtım, aşk denen duyguyu,
Doldurdum, aklım sandığım kuyuyu,
Taştığım an, tek seni sayıkladım…
Boyadım kızıla, göğü erittim,
Bulutlar un ufak, arzı su ettim,
Dalları, dağları sarstım, titrettim…
Küstüğüm an, tek seni sayıkladım…
Güzlerle taşıdım, gözüme suyu
Çağladım hasretle, asırlar boyu…
Kehf ashabından aldığım uykuyu
İçtiğim an, tek seni sayıkladım…
Çöller, gayb oldu, içimde Mecnun yok!
Leyla, gayb oldu… Dilinde Mecnun yok!
Deliyim, hem Leyla’m, hem Mecnun’um yok!
Kaçtığım an, tek seni sayıkladım…
Yastık taş, korkum yorgan, çöl seneler…
Ateşe ömrün serer, pervaneler…
Güneşi, ayı teptim, daha neler…
Geçtiğim an, tek seni sayıkladım…
Savaştım devlerle, sensiz Gazze’ydim,
Seni düşleyip, yokluğa baş eğdim…
Ecel şerbetine, susadım, değdim
İçtiğim an, tek seni sayıkladım…
Öl öl bitmez yürek, visâl kördüğüm,
Zaman tuz, dünya leş, hayâl gördüğüm…
Rekât rekât, aşkla gönlü ördüğüm
Deştiğim an, tek seni sayıkladım…
Kalbi yudun, pakladın asr kirinden,
‘’Amenna, Saddakna!’’ Duydum, derinden…
Sam yelince cihana, gözlerinden
Estiğim an, tek seni sayıkladım…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.